TMMOB Başkanı'ndan termik santral yorumu
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Ak Partili vekillerin kabul ettiği fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın veto ettiği termik santral önergesi hakkında açıklama yaptı.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, AK Partili vekillerin evet oyu vermesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın veto ettiği termik santral düzenlemesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Türkiye'deki 42 termik santralden 15 tanesinin baca filtresi bulunmadığını ve şirketlerin 6 yıldır bunu yapmadığını belirterek, hava kirliliğinin yaşamı tehdit eden boyuta geldiğini söyledi. Koramaz, "Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla çıkardığı yasayı, Cumhurbaşkanı sıfatıyla veto ederek tarihe geçti" dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 12. Enerji Sempozyumu'nu ilk kez Diyarbakır'da yaptı. İki yılda bir yapılan sempozyum bu yıl 'Enerji, Ekoloji ve Toplumsal Barış' başlığı ile düzenlendi.
"AK Parti'NİN HALK İRADESİNE BAKIŞININ ÖZETİ"
"Kayyum rejimini püskürtemezsek, yarın tüm ülkede benzeri süreçleri yaşayacağız" diyen Koramaz, konuşmasına Tahir Elçi’yi anarak başladı. Koramaz gündemdeki siyasi gelişmeleri de değerlendirdi.
Kayyum atamalarını eleştiren Koramaz, "Atanmışların seçilmişler üzerindeki bu zorbalığı, AK Parti’nin demokrasiye ve halk iradesine bakışının özetidir. Bu anlayış, benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür. Tek adam rejiminin halk iradesini yok sayan bu faşizan yönünü gerek 2017 yılındaki Anayasa Referandumu sırasında gerekse 2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sürekli olarak dile getirdik. Tek adam rejiminin halk egemenliğini, hukuk devleti anlayışını ve güçler ayrılığını ortadan kaldırmak anlamına geldiğini yayınlarımızda ve açıklamalarımızda sürekli vurguladık. Tek adam rejimi bir keyfiyet rejimidir. Tek adam rejiminin özü, halk egemenliğinin ilkesinin ortadan kaldırılması, halk ile yönetenler arasında bağın koparılmasıdır. Tek adam rejiminin bir üst aşaması yerel yönetimlerin de tümüyle valiliklere ve merkezi idareye bağlanmasıdır. Bölgeye egemen olan bu kayyum rejimini püskürtemezsek, yarın tüm ülkede benzeri süreçleri yaşayacağız" ifadelerini kullandı.
"42 TERMİK SANTRALDEN 15 TANESİNİN BACA FİLTRESİ BULUNUYOR"
Sputnik'den Sertaç Kayar'ın haberine göre, Türkiye'deki 42 termik santralden 15 tanesinde baca filtresi bulunmadığını söyleyen Koramaz, şöyle devam etti:
"Günümüzde özellikle Ortadoğu'da devam eden çatışmaların temelinde büyük oranda bölgenin zengin enerji kaynakları üzerinde söz sahibi olma mücadelesi yatmaktadır. Geçmişte Türkiye Elektrik Kurumu'nun tekel statüsüne karşı çıkanlar, bugün birkaç holdingin sektörde tekelleşmesini görmezden geliyor. Enerji sektörünün özel şirketler elinde tekelleşmesi, enerji üretim ve dağıtımın tümüyle kâr-zarar hesabına indirgenmesi, ülkenin ortak geleceğini riske atmaktadır. Geçtiğimiz günlerde ülke gündemine gelen termik santrallere filtre takılması meselesi ülkemizi yönetenlerin bu konuda ne kadar sorumsuzca davrandığının açık göstergesidir. Bildiğiniz gibi hali hazırda ülkemizde üretimde bulunan 42 termik santralden 15 tanesinin baca filtresi bulunmuyor ve çevre mevzuatı gereği bunların 6 yıl içerisinde filtre taktırması gerekiyordu. Bu santrallere sahip olan şirketler 6 yıldır bunu yapmadılar ve başta Kahramanmaraş ve Manisa olmak üzere bu santrallerin bulunduğu illerimizde hava kirliliği yaşamı tehdit eden boyuta geldi. Buna rağmen AK Parti ve MHP’nin oylarıyla TBMM’de kabul edilen kanunla bu santrallerin filtre takma zorunluluğu 2.5 yıl daha ertelenmişti. Neyse ki, bu karara karşı gelişen toplumsal muhalefet Cumhurbaşkanı’nın yasayı veto etmesine neden oldu. Böylelikle Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla çıkardığı yasayı, Cumhurbaşkanı sıfatıyla veto ederek tarihe geçti.”
"ÜLKEDE KAOS HALİ YAŞANMAKTADIR"
Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Orak ise, Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmelere dikkat çekerek, "Ülkede bir kaos hali yaşanmaktadır. Örneğin; güncel olarak ve hepimizi ilgilendiren ekonomik duruma baktığımızda devletin resmi kurumu olan TÜİK'in verileri gerçeği yansıtmamaktadır, enflasyon oranı saray damadının eli ile istenen oranda belirlenmektedir. İktidar tüm yoksul, yetim ve emekçilerin cüzdanına göz dikmiştir, resmen hak gaspı yapıp Hırsızlık yapmaktadırlar. Birçok meslektaşımız ekonomik açıdan çok zor durumdadır. AK Parti-MHP bloğu, faşizmi kurumsallaştırarak, düşünmeyen, üretmeyen, biat eden bir toplum yaratmak istiyor. Sarayın politikaları bu topraklarda yaşayan halkları, birbiri ile düşmanlaştırdı, ötekileştirdi, ayrıştırdı. Dini siyasete alet ederek nemalandı, oini mezheplere, halkları kökenlerine ayırdı, kardeşi kardeşe düşman ettirdi" diye konuştu.