Terör örgütü YPG bakın ABD'den ne istemiş
Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG'den kaçan teröristler çarpıcı itiraflarda bulunudu.
Terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG'den kaçan ve Türkiye'de tutuklu yargılanan 2 teröristin ifadeleri, ABD'nin terör örgütüne yardımını bir kez daha ortaya koydu. Güvenlik güçlerine teslim olan teröristlerden R.C., geçen yılın nisan ayında Afrin bölgesinde bulunduğunu belirterek, 'Ben Afrin'deyken Amerika'dan tünel kazıcı makine sipariş etmişlerdi.' dedi.
Suriye'nin farklı bölgelerinde terör örgütü adına faaliyet gösteren ve ardından yaptıklarından pişmanlık duyarak, Kilis sınırında güvenlik güçlerine teslim olan teröristler, örgütle ilgili bildiklerini anlattı.
"Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme veya üye olma" suçundan tutuklu olarak yargılanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan R.C, örgütün sözde "Cizire kantonu" olarak adlandırılan bölgede bulunduğu sırada aralarında ABD, Almanya ve Rusya'nın da bulunduğu bazı ülkelerin askerlerinin kendileriyle görev yaptığını söyledi.
Terör örgütü YPG'nin elinde olan silah ve mühimmatların ABD başta olmak üzere bazı yabancı devletlerce havadan paraşüt yardımıyla verildiğini belirten R.C, "YPG'nin DEAŞ ile olan çatışmaları Amerika tarafından koordine edilmektedir." dedi.
"Rejimle koordineli atış yapılırdı"
Terör örgütü YPG'nin amacının Türkiye'nin Suriye gibi savaş ülkesi haline gelmesini sağlamak ve sözde bağımsız bir devlet kurmak olduğunu belirten R.C, ifadesinde şunları kaydetti:
"Hava saldırıları olduğunda bulunduğumuz yerleri terk edip, mağara ve sığınaklara giderdik. Hava saldırıları yapıldığında bazı şehirlerde top ve obüs mühimmatları ile katyuşa füzeleri hazırlanır Tıl Şehir, Tel Rifat ve Minnağ köylerinde bekletilirdi ancak Tıl Şehir Köyü'nde bulunan obüsleri, top ve katyuşalardan Suriye rejimi ile YPG/PKK tarafından koordineli olarak Fırat Kalkanı'nda bulunan muhalif güçlere atış yapılırdı. Kamyon üzerine monte edilen 'doçka 57' olarak bildiğim silah çatışma olan bölgelere sevk edilirdi.
Örgüt içerisinde yıllarca kalan R.C, bombalı saldırıların talimatları, bu iş için seçilen ve "fedai" adı verilen örgüt mensuplarının eğitim süreci hakkında da bilgi verdi.
Söz konusu teröristlerin örgütün kamplarında 6 ay ila 1 yıl arasında askeri ağırlıklı eğitime alındığını aktaran R.C, "Eğitimler Gare, Zap, Havaşin ve Çerçela kamplarında verilirdi. Fedailerin yetiştirilmesinden ve eğitimlerinden en üst düzeydeki sorumlu Murat Karayılan'dır. Eğitimi tamamlayanlar Türkiye'ye gönderilir, herhangi bir suçtan aranması ve sabıkası olmayan yaşça ve fiziki özellikleri kendisine benzeyen birisini belirlerler ve o kişi adına nüfus cüzdanı başvurusu yaparak sahte kimlik temin ederler. Fedailer, Karayılan'dan eylem talimatı beklerler, verilen talimat örgüt mensupları tarafından fedailere iletilir. Daha sonra keşif yapar, oradaki PKK/KCK üyelerinin de yardımıyla eylem zamanını belirlerler. Eylemler genellikle bombalı araçlarla yapılır, nadiren de olsa kanalizasyondan girip binaların alttan patlatıldığı oldu." ifadesini kullandı.
Sınırı geçmek için ABD'den tünel kazıcı sipariş etmişler
Örgütün Afrin'deki sözde saha komutanının zaman zaman sözde "Cizire kantonu"na giderek oradan aldığı talimatları kendilerine ilettiğini anlatan R.C, geçen yılın nisan ayında Afrin bölgesinde bulunduğunu belirterek, "Ben Afrin'deyken Amerika'dan tünel kazıcı makine sipariş etmişlerdi. Bu makine ne zaman gelir bilemiyorum." diye konuştu.
R.C, Türkiye'nin sınır güvenliği kapsamında modüler duvar çalışmasını yapmasının ardından örgütün tünel kazma makinesini istediğini ve bu yolla yer altından sınırı geçerek terör saldırısı için zemin hazırlamayı planladığını sözlerine ekledi.
Askeri hamleler ABD koordinesinde
"Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme veya üye olma" suçundan yargılanan E.R. ise örgüt tarafından bir süre Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinin karşısında yer alan Rasulayn (Serekaniye) bölgesine gönderildiğini, orada terör örgütleri TİKKO ve MLKP mensuplarının da faaliyet gösterdiğine şahitlik ettiğini söyledi.
Bu örgütlerin de eğitim merkezinin söz konusu bölgede bulunduğunu ve kendilerini "enternasyonel tabur" olarak tanımladıklarına işaret eden E.R, "Türkiye'de örgüt faaliyetlerine katılan birisi PKK/KCK'lı olarak adlandırılsa da Suriye tarafına geçtiğinde aynı kişiler bu kez YPG/YPJ mensubu olarak adlandırılır. Burada değişen tek şey örgütün ismidir. Ben örgütün dağ kadrosunda bulunmadım." dedi.
ABD başta olmak üzere yabancı ülkelerin askerlerinin bölgede bulunduğunu anlatan E.R, şu bilgileri verdi:
"YPG ve SDG tarafından DEAŞ'a veya diğer örgütlere karşı yapılacak hamlelerde örgüt mensupları önceden keşif yaparak hava ve kara silahlarıyla vurulacak yerlerin koordinatlarını Amerika'ya bildirirdi. Bu koordinatlar verildikten kısa süre sonra Amerika silahlarınca hava ya da karadan koordinatlar vurulmaktaydı. Cizire ve Kobani kantonunda bir yere hamle yapılacaksa ABD koordinesinde yapılırdı."