Tekmelenen madenci kara listede !
Soma'da Yusuf Yerkel'in tekmelediği madenciye iş vermek de yasak...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı sırasında Soma’yı ziyaretinde Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in tekmelediği madenci Erdal Kocabıyık “kara listeye” girdi.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Hakan Dirik'in haberine göre; Başbakanlık korumalarının Mercedes marka aracına tekme atarak kamu malına zarar verdiği iddiasıyla hakkında dava açılan Kocabıyık, hem para cezası hem de 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Soma’daki iş cinayetinin ardından işinden de olan Kocabıyık, hamallık yaparak ailesini geçindirmeye çalışıyor çünkü ilçedeki bütün kapılar yüzüne kapanmış durumda.
Kocabıyık ailesi, tekmeyi yiyen kendileri olmasına karşın suçlananın da kendileri olmasına şaşırmış durumda. “Başbakanlık” makamıyla davalık olmaktan da ürküyorlar. Yusuf Yerkel’in olayın ardından Kocabıyık’tan özür dilemesi nedeniyle de şikâyetçi olmadıkları için şimdi suçlu duruma düşmeyi de içlerine sindiremiyorlar. Bu yüzden ağızlarından en sık çıkan cümle “Adalet istiyoruz”; hatta Erdal Kocabıyık, onu bile söylemekten çekiniyor.
‘Cezayı da yedik’
Eşi Derya Kocabıyık, Eynez ocağındaki felakette akrabalarını da yitirdiklerini dile getirerek “Madenlerde öldük, yetmedi tekme yedik, şimdi de ceza yiyoruz. Biz adaletten başka bir şey istemiyoruz ancak adalet Soma’ya uğramıyor” diyor. Derya Kocabıyık, şimdilerde zor günler geçirdiklerini anlatıyor: “Eşim şu anda hamallık yapıyor. Evimiz kira, üç yaşındaki kızımızla yaşam mücadelesi veriyoruz. Cezayı ödeyecek gücümüz yok; ama kesinleşirse ödemekten başka da çaremiz yok. Hem canımız yandı, hem de suçlu ilan ediliyoruz. Arabada hasar oluşmuş. Gülüp geçiyoruz artık. En büyük derdimiz iş; ama kocam Soma’da nereye başvursa kapılar yüzüne kapanıyor, kara listeye almışlar.”
Avukatı Oğuzhan Gezer ise Kocabıyık’ın kamu malına zarar vermediğini dile getirdi: “Davanın bu aşamaya gelmesine gerek yoktu ancak Başbakanlık müdahil olarak bu duruma sürükledi. Şimdi o araca bir tekmeyle bu kadarlık hasarın nasıl oluşturduğunu birilerinin anlatması gerekir.”