Tarihi Vaniköy Camisi için tarikat iddiası
İstanbul Çengelköy'de bulunan tarihi Vaniköy Camii’nde çıkan yangının ardından başlatılan soruşturma devam ederken, kullanılamaz hale gelen eserin 10 Kasım'da bir tarikata devredildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre Vani Mehmet Efendi tarafından 1655’te yaptırılan tarihi caminin mülkiyeti, ölümünden sonra vasiyeti üzerine torunları tarafından kurulan Yeni Valide Camisi Vaizi Şeyh Vani Mehmet Efendi Bin Bestam Vakfı’na devroldu.
Ancak 300 yıllık maziye sahip olduğu öğrenilen vakfın yöneticisi Yılmaz Tekin Vanioğlu’nun 2018’de vefat etmesi üzerine caminin sorumluluğu geçici süreyle Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti.
Vani Mehmet Efendi’nin soyundan gelen son temsilci Uğur Vanioğlu ise hem yönetici ataması, hem de vakıf malının iadesi için hukuki süreç başlatırken, söz konusu yargı aşaması 2020 yılı içinde sonuçlandı.
Vaniköy Camisi 10 Kasım’da yeniden mülkiyet sahibi vakfa iade edilirken, Uğur Vanioğlu ise Vani Mehmet Efendi soyundan gelen temsilci olarak kanunen vakıf mütevelli heyet başkanı olarak atandı.
Caminin durumuna ilişkin konuşan yetkililer, mülkiyet hakkına sahip vakfın 300 yıllık maziye sahip olduğuna dikkat çekerek, şunları anlattı:
‘Tamamen tesadüfi bir karar’
“Mütevelli heyeti başkanı 2 yıl önce vefat edince, Vani Mehmet Efendi’nin soyundan gelen oğlu Uğur Vanioğlu, mahkeme kararıyla vakfın mütevellisi olarak atandı. Vakıf, Vaniköy Camisi dışında, Bursa Kestel’de bir cami, Yedikule’de de bir dükkan ile bir daireye sahip.
Çok zengin ve akarları olan bir vakıf değil. Söz konusu vakfın bir tarikatla bağı olmadığı gibi, 10 Kasım’da vakfa devredilmesi tamamen mahkeme kararına istinaden verilen tesaddüfi bir karar. Camiyi, bir cemaat veya tarikat sahiplenmiş olsa bakımsız kalmazdı. Caminin işletmesi Diyanet İşleri Başkanlığı uhdesinde."