Süt banyosu skandalında istenen ceza belli oldu
Konya'da çalıştıkları süt toplama merkezinde süt banyosu yapan ve bu görüntüleri sosyal medyada paylaşan 2 sanık hakkında 15'şer yıla kadar hapis isteniyor.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca, çalıştıkları süt toplama merkezindeki dezenfektan kazanına giren sanıkla, bu esnada video kaydı yaparak sosyal medya hesabından paylaşan sanık hakkında iddianame hazırlandı.
Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, tutuksuz yargılanacak iki sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ilgili maddesi gereğince "İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürmek" suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.
İDDİANAMEDE "SANIĞIN VÜCUDUNU SOKUP SÜTÜN İÇERİĞİNİ BOZDUĞU" VURGUSU
Sanık Emre S'nin vücudunu sokup sütün içeriğini bozduğuna işaret edilen iddianamede, şu tespitlere yer verildi:
"Olay tarihinde şüpheli Uğur T'nin, Emre S'den süt kazanının içine girmesini istediği ve bu şekilde video çekeceğini söylediği, Emre S'nin kazan içine bir miktar sıcak su doldurduktan sonra bir miktar da iş yerinde bulunan sütten eklediği tespit edildi. Emre S'nin ardından üzerinde sadece iç çamaşırlarıyla kazana girdiği, bu esnada Uğur S'nin de video kaydı aldığı, Emre S'nin bir süre sonra kazandan çıkarak içindeki sıvıyı kazanın vanasını açmak suretiyle yere boşalttığı, Uğur S'nin çektiği görüntüleri 'TikTok' isimli sosyal medya platformunda paylaştığı anlaşılmaktadır."
Sanıkların, soruşturma aşamasında verdikleri beyanlarda eylemi "şaka" amaçlı gerçekleştirdiklerini öne sürdükleri de iddianamede yer aldı.
OLAY
Meram ilçesindeki süt toplama merkezinde çalışanlardan birinin kazana doldurulan sütle banyo yaptığı görüntülerin 26 Ekim 2020'de sosyal medyada paylaşılmasının ardından İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, firmanın faaliyetine son vermiş ve idari para cezası uygulamıştı.
Olaya ilişkin 5 Kasım'da gözaltına alınan şüpheliler, 6 Kasım'da çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe cezaevine gönderilmiş, 11 Kasım'da da tahliye edilmişti.