Selçuk Geçer ve Çetin Ünsalan'dan tokat gibi ''depremzedeler'' uyarısı
Türkiye'nin önde gelen iki ekonomisti Selçuk Geçer ve Çetin Ünsalan Youtube üzerinden yaptıkları canlı yayında "depremzedeler" için vatandaşlardan, iş insanlarına, sanatçılardan, siyasetçilere kadar kritik bir uyarı yaptı.
Haber3com
YouTube'taki XXL adlı kanalında ( https://www.youtube.com/@XXLeXtraeXtraLarge ) her gün piyasa analizleri yapan, ekonomiyi değerlendiren 2 ünlü analist ve ekonomist Selçuk Geçer ile Çetin Ünsalan'ın son programlarında yaptığı "depremzedeler" tanımı dikkat çekti.
Kahramanmaraş merkezli 9 saat arayla peş peşe meydana gelen depremlerde 10 ilimiz yerle bir olmuş 38 binden fazla canımız yitirilmişken Türkiye birlik olup depremzedelerin yaralarını sarmak için dört bir koldan mücadele ederken, yaşanan bazı aksaklıklar, eksiklikler gibi ister vatandaş olsun, ister iş insanı isterse de siyasetçi kimilerinin depremzedelere yönelik yaklaşımları da tepki çekmişti.
Bugün yaptıkları canlı yayında depremin ekonomik etkilerini değerlendiren Selçuk Geçer ve Çetin Ünsalan canlı yayında depremzedelerle ilgili dikkat çeken bir tanım kullandı.
Hem Selçuk Geçer'in hem de Çetin Ünsalan'ın "depremzedeler muhtaç insan değildir" uyarısının altına Haber3.com olarak biz de imzamızı atıyoruz.
İşte Türkiye'nin iki ünlü ekonomistinin o yorumları
Canlı yayını kapatırken depremzedelerle ilgili uyarısına “bir şeyin daha altını çizerek bitirelim” diyerek sözlerine başlayan Selçuk Geçer şu ifadeleri kullandı:
“Depremzedeler yardıma muhtaç insan değildir arkadaşlar. Depremzedelere böyle sanki… Onların evleri yıkıldı. Onlar hayatlarını kaybettiler, onlar yaralandılar, onlar psikolojik olarak moralleri bozuk onların. Ama günün sonunda bu insanların hepsi bu ülkenin üreten vatandaşlarıydı. Büyük bir kısmı. Depremzedeler ayrı değil yani bu ülkede polis olan, öğretmen olan, devlet memuru olan. O insanların toplamı bir felaket yaşadı. Bu İstanbul’da da olabilir yarın öbür gün, geçtiğimiz dönemde başka bölgelerde de oldu. Onlar sadece zararlarının tanzim edilmesini haklı olarak isteyen ve bu mağduriyetlerinin vergi verdikleri için giderilmesini isteyen insanlar. Hak sahibi onlar yani. Onlar hak sahibi. Bunun için onlara sanki yardıma muhtaç insan gibi davranılması da acayip canımı sıkıyor. O bölgeye gidiyorlar, başlarını okşuyorlar koca koca adamların falan. Böyle bir durum yok arkadaşlar onlar yardıma muhtaç insanlar değil. Onlar hak sahibi olan insanlar. En önemlisi devletin kudretini, devletin gücünü kullanarak bağış yapıyormuş hareketi yapmayın, bunu siyasi bir ranta çevirmeye çalışmayın. Depremi bir siyasi fırsatçılığa, bir rant fırsatçılığına dönüştürmeyin. Bunlar ayıp şeyler.”
Selçuk Geçer’in ardından Çetin Ünsalan da şu ifadeleri kullandı:
"Aileniz içerisinde sıkıntıya düşmüş, aile bireyleridir onlar. Sarıp sarmalayacaksınız. Bakarsan çok emekleri var bu ülkenin üzerinde. Onlar devlet, onlar millet… Yardımlarınızı kesmeyin. Ama yardım ediyormuş havasına girmeyin. Pankart asmayın mesela otobüslerin önüne. Şunu anlarım bir STK’dır bir dernektir, “biz topluca buraya geldik” demek amacıyla moral vermek adına asabilirsiniz ona bir şey demiyorum ama “bilmem ne A.Ş.”, “bilmem ne LTD yardım TIR’ı” yapmayın ağabey. İlk başta söylediğim üslup meselesine geliyoruz. Benim devletim güçlüdür. Yönetenin hata yapıyor olması bu ilkeyi değiştirmiyor. Gücünü doğru kullanması gerekiyor. Biz yaramızı birlikte sarabileceğimiz gösterdik bir kez daha. Buranın Anadolu coğrafyası olduğunu çok net gösterdik. İçerisindeki o fırsatçıydı, şuydu buydu. Onları ayrık otu gibi konuşuyoruz. Ama bu ülkenin tamamı sarıp sarmaladı ve samimiyetle üzüldü.”