Seferihisar’da jeotermal santrale yürütmeyi durdurma kararı
İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlık kırsal Orhanlı Mahallesi’nde açılmak istenen jeotermal kuyular, jeotermal enerji santrali (JES), güneş enerji santrali (GES) ve rüzgar enerji santrali (RES) projelerine ilişkin köylünün itirazını dikkate alan İzmir 3’üncü İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Karen Kahramanmaraş Elektrik Üretim A.Ş. adlı firma, Seferihisar’ın Orhanlı Mahallesi’nin Gökçam Mevkii’nde 12 jeotermal kuyu açıp, JES, GES ve RES projeleri yürütmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Projelere bakanlıktan ‘Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı çıktı. Ancak, organik tarımın yoğun olduğu bölgede yapılmak istenen bu faaliyet, Orhanlı köylüsü ve çevrecilerin yoğun tepkisini çekti.
ANKA’nın aktardığına göre avukatlar Şehrazat Mercan, Karya Mercan ve Cem Altıparmak öncülüğünde bir araya gelen 99 köylü, projelere ilişkin verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının iptali için İzmir 3’üncü İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
İtiraz yolu da kapalı
Mahkeme, 48 ayda tamamlanması planlanan ve 300 milyon TL’ye mal olacağı açıklanan proje için verilen kararı iptal etti. Oybirliğiyle alınan kararla firma için itiraz yolu da kapatıldı.
Tesislerin bölgede ‘telafisi güç zararlar doğuracağı’ vurgulanan mahkemenin kararında şu ifadelere yer verildi:
“Yüzey ve yeraltı sularıyla tarımsal ürünlerin ve toprakların kirletilme potansiyeli olduğu, sondaj alanının yerinin doğru olmadığı, alternatif alan araştırması yapılmadığı, gürültü yönünden parsele en yakın yerleşim alanına yasal sınırın üzerinde etkisi olacağı, sondaj kuyularının yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle ağır metallerin ve çıkan gazların çevreye ve halk sağlığına zararlarının tam olarak değerlendirilmediği ve sondaj çalışmalarında kullanılan atık çamurun toplanacağı sızdırmaz havuzların yetersiz kalacağı, jeofizik çalışmaların yetersiz olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Sondaj kuyusu açmak suretiyle yapılan arama faaliyetinin ÇED Yönetmeliği kapsamı dışında yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu ÇED Yönetmeliği kapsam dışı kararında bu bakımdan da hukuka uyarlık bulunmamıştır. Diğer taraftan dava konusu işlemin niteliği ve çevreye etkileri dikkate alındığında telafisi güç zararların doğumuna yol açabileceği açıktır.”