Sedat Peker'in yargılandığı davada 12 tahliye
Sedat Peker’in lideri olduğu suç örgütüne yönelik, aralarında Sedat Peker’in de bulunduğu 26’sı tutuklu 92 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında 12 tahliye kararı çıktı.
Sedat Peker'in elebaşılığını yaptığı suç örgütüne yönelik haklarında dava açılan 3'ü firari 29'u tutuklu 92 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında, 12 sanığın adli kontrol tedbirleri kapsamında tahliyesine karar verildi.
AA'nın aktardığı habere göre, Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık sayısının fazla olması nedeniyle konferans salonunda yapılan duruşmaya, bazı sanıklar ve avukatları katılırken, bazı tutuklu sanıklar da bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Mahkeme başkanı, Cahit Çetin'in 2017 yılında silahlı saldırı sonucunda öldürülmesine ilişkin Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 3 sanıklı davanın, bu dosya ile birleştirildiğini tutanağa geçirdi.
Duruşmada, davanın iddianamesinde örgüt yöneticisi olarak değerlendirilen Abdullah Süngü'nün savunması alındı.
Süngü, ortağı olduğu şirketle ilgili sıkıntılar yaşadığı dönemde evine haciz geldiğini belirterek, eşinin altınları alınacağı için üzüldüğünü ve bu durumu arkadaşı Sedat Peker'in eşi Özge Peker'e anlattığını söyledi.
Bunun üzerine Sedat Peker'in kendisini arayarak, "Evine haciz gelmiş. Bizim bundan haberimiz yok. Sen nasıl bir dostsun, bu dostluğa yakışmıyor" dediğini aktaran Süngü, "Ben de kendisine 'Tam da dostluğa yakıştı çünkü dostluk çıkar gözetmez' dedim. Kendisiyle bir iki gün sonra buluştuğumuzda, bilgi sahibi olması gerektiğini söyledi. O gün istemememe rağmen bana 150 bin dolar para verdi. 'Bunu al, evine gelen hacizlerle ilgili borcunu öde. Kız kardeşim mağdur olmasın, çocuğun benim çocuğumdur, mağdur olmasın.' dedi. Benim Sedat Peker'le olan diyalog ve ilişkim bundan ibaret efendim" ifadelerini kullandı.
Hayatının hiçbir yerinde Sedat Peker'in ismini kullanmadığını ve onunla ilgili konuşmadığını iddia eden sanık Süngü, "Eğer benim bir tane sosyal medyamda Sedat Peker'le ilgili tek bir kare bulurlarsa, iddia makamı ispat etsin. Bu Sedat Peker'e özgü bir şey değil" dedi.
Sanık Süngü, iddianame yer alan 19 eylemde tek bir yerde adının geçtiğini belirterek, kimseyi tehdit etmediğini, şartları ve koşulları dayatmayla yapabilecek bir adam olmadığını savundu.
İddianamede, bazı kişilerin hırsızlık yaptığına dair bir ifade bulunduğunu anlatan sanık Süngü, tutuklu sanık Eser Sarıtaş'ın hırsızlık yapıp V. D. isimli milli kaleciye para aktardığı ve birlikte bina aldıkları yönündeki iddianın doğru olmadığını, V. D.'nin çıktığı televizyon programlarından kazandığı parayla bina alabileceğini kaydetti.
Sanık Süngü, tutuklu olduğu 8 aylık süreçte çocuğunu hiç göremediğini belirterek, "3 gündür kafamın içinde savunma yapıyorum. Buradaysam adalet var demektir. Siz milletin vicdanını temsil ediyorsunuz, beni de temsil ediyorsunuz. Ben adalete inanıyorum, sizin adaletinize de inanıyorum. Burada siyasi baskı var, şu var, bu var, ben buna inanmıyorum" diye konuştu.
SANIKLAR TAHLİYELERİNİ İSTEDİ
Sanık Emre Topaloğlu da 3 yıldır tutuklu olduğunu anlatarak, "Hasbelkader başımıza bir iş geldi. Kurban almak için bir yere gittik başımıza bir cinayet geldi. 13 aya yakın kaçak gezdim. Şu anda mağdurum. Olay yerinde olduğumu kabul ediyorum. Hala tutukluyum ve ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Tahliyemi istiyorum." diye konuştu.
Sanık Selçuk Köroğlu da Cahit Çetin cinayetine ilişkin yargılandığını anlatarak, "Ben ne Sedat Peker'i tanıyorum ne de Cahit Çetin'i tanıyorum. Kimseyi tanımıyorum. Ben Sedat Peker'i hayatımda bir kere bile görmedim. Çay içmişliğim yok. Bir kare fotoğrafım yok. Tahliyemi istiyorum." ifadelerini kullandı.
Sanık Yusuf Yağmada da "Bu dosyada neyim, beni nereye koyuyorlar onu anlamak istiyorum. Ben neyim, onu bir öğreneyim ondan sonra ifademi hazırlayayım. Ben adaletinize de güveniyorum. Tahliyemi de istemiyorum. Cezamı yatıp çekeceğim. Benim tanıdığım bir tane reis var, o da annem." dedi.
Söz verilen diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini istedi.
PEKER'İN AVUKATI: YAKALAMA KARARI KALDIRILSIN
Firari sanık Sedat Peker'in avukatı Ersan Barkın, bu davada müvekkilinin 22 olaydan sorumlu tutulduğunu, müştekilerin beyanlarında ise müvekkilinin adının olmadığını savunarak, Sedat Peker hakkındaki yakalama kararının da kaldırılmasını talep etti.
Söz verilen bir müşteki Emrah Sarıtaş'ın avukatı ise Sedat Peker ile eşi Özge Peker'in mal varlıklarına tedbir konulmasını istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Sedat Peker, Ufuk Yapıcı ve sonradan birleşen dosyanın sanığı Yahya Kemal Osmanoğlu hakkında çıkarılan yakalama kararlarının devamına karar verdi.
Sanık Boban Tomovski hakkında, adresi tespit edilemediği için yakalama kararı çıkarılmasına hükmeden mahkeme heyeti, bir kısım sanıklar hakkında soruşturma aşamasında hükmolunan "yurt dışına çıkış yasağı" şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin devamını kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, müşteki avukatınca Sedat Peker ile eşi Özge Peker'in mal varlıklarına tedbir konulmasına ilişkin talebin ise reddine karar verdi.
Tutuklu sanıklardan 12'sinin tahliyesini kararlaştıran mahkeme heyeti, bu sanıklar hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "belirli yerlere başvurma" şartını içeren adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, diğer 17 sanığın tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırarak, duruşmanın da 6-7 Ocak 2022'ye ertelenmesine karar verdi.