Seçimi bilemeyen KONDA'dan açıklama
1 Kasım seçimlerinde karizmayı çizdiren KONDA Araştırma'nın Genel Müdürü Bekir Ağır, yaşadığı şoku anlattı.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, anket şirketlerinin araştırmaları ile seçim sonuçları arasındaki büyük fark karşısında hissettiklerini, "O anda bir delik bulup içine saklansam diyorsun. Başka bir izahı yok" sözleriyle tarif etti.
T24 internet sitesinden Hazal Özvarış'ın sorularını yanıtlayan Ağırdır, 29 Ekim Perşembe günü duyurdukları son araştırma sonucundan yola çıkarak AKP’nin hanesine yüzde 41,7 düşeceğini öngören KONDA’nın bu hatasına neyin yol açtığını anlattı.
'MAHCUP OLDUM, YAYINI ERKEN BIRAKTIM'
Ağırdır, "1 Kasım’da NTV canlı yayındayken sandıktan çıkan oranları gördüğünüzde işi bırakmak aklınızdan geçenler arasında mıydı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"O anda bir delik bulup içine saklansam diyorsun. Başka bir izahı yok. Önce kendinize karşı mahcubiyet, sonra çalışma arkadaşlarınıza, kızınıza, babanıza mahcubiyet... Halka halka yayılıyor. Ama bir yandan da burada sorumluluğunu taşıdığınız insanlar var. O insanların son dört haftada eve gitmeden nasıl yırtındıklarını görmüşsünüz ve hepsinin geleceği, KONDA’nın sürdürülebilirliği, geçimleri sizin sırtınızda. O nedenle soğukkanlı olmak gerekiyordu. Mahcubiyetin üstüne yayını erken bırakıp arkadaşlarımın çalıştığı ofise geldim. Ve 'Hata bende' deyip çalışmamıza devam ettik."
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi son anketinde, hata payını aşarak yaklaşık 5 puanlık sapma yapan KONDA'nın bu kez 8 puana yakın bir hata yapmasının hatırlatılması üzerine Ağırdır, "Dehşet bir üzüntüye ve mahcubiyete tabii ki. Ama düşün ki aynı yöntemle, tekniklerle araştırma yapıyorsunuz ve yerel seçimi biliyorsunuz, 5 ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir hata yapıyorsunuz. Sonra onu Türkiye Kamuoyu Araştırmaları Derneği’nin kurduğu akademik heyete kontrol ettiriyorsunuz ve hiçbir sorun görülmüyor. Aynı yöntemle devam edip 7 Haziran’ı birebir biliyorsunuz. 5 ay sonra bu kadar büyük bir hata çıkıyor. Dolayısıyla bu her şeyden önce tuhaflığı gösteriyor. Tuhaflık yöntemde mi, yöntemi bizim uygulayışımızda mı? Ya da bildiğimiz yöntem ve modeller, bugünkü siyasi tercihi ve hayatın bazı işleyişlerini açıklamaya yetmiyor mu?" yorumunu yaptı.
'BEN % 49 BULSAM SÖYLERDİM'
Andy-Ar’ın “AKP’nin yüzde 49 alacağını bulmuştuk ama mahalle baskısı ve bir önceki araştırma sonuçlarımız nedeniyle o çalışmayı yeniledik” açıklamasına dair Ağırdır'ın yorumu ise şöyle:
"Talihsiz. Kendi oy tercihim, ütopyam ne olursa olsun AKP’yi 49 bulsam söylerdim. Cumhurbaşkanlığı seçiminde söylediğim gibi. Eğer iki hatamız da aynı yerin lehine olsaydı, 'Neden hata hep aynı tarafa çekiyor' denebilirdi. Bu bile aslında hatamız olmadığını değil ama kasıt olmadığını gösterir. Ama böyle bir hatada 'mahalle baskısı' demek başka bir şey çünkü bu araştırmacının kendi beyanıyla, tercihlerine göre rakamları beğenip beğenmediğinin kabulü anlamına gelir."