Savcının akrabalarını tek tek vurdu

Gaziosmanpaşa'da 15 Şubat 2015 tarihinde karşıt guruplar arasında meydana gelen silahlı çatışmada eski Ergenekon savcısı Cihan Kansız’ın amcasının oğlu Recep Selim Kansız ve oğlu İzzet Kansız ölmüş, Kansız ailesi ile birlikte hareket eden Ahmet B., kahvenin çaycısı Muharrem T. ile karşı gruptan Şaban C. yaralanmıştı.

Olaydan 4 gün sonra olaya karışan Ali Can C., ve babası Halit C., gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol yöntemi ile serbest bırakılırken, Recep Selim Kansız ve oğlu İzzet Kansız’ı öldüren, Adem B.’yi de yaralayan Hakan B., olaydan iki hafta sonra 1 Mart 2015 tarihinde gözaltına alınmış, 3 Mart tarihinde çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konulmuştu.

Olaydan iki hafta sonra gözaltına alınan Hakan B., Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde 2 Mart 2015 tarihinde alınan ifadesinde, olay günü ve olay anını ayrıntıları ile anlattı. Olay günü Halit C.’yi evinden aldığını, birlikte olayın meydana geldiği mahalledeki kahveye gittiklerini belirten Hakan B., kahvenin önünde Halit C.’nin oğlu Ali Can C. ve akrabaları bulunduğunu belirtti.

SİLAHI AĞZINA DAYADIM VE...

Kendisinin Halit C. ile birlikte kahveye girdiğini belirten Hakan B., “Çay aldığımız esnada bir kargaşa oldu. Halit abi hızlıca dışarıya çıktı, ben de onun peşinden çıktım. Baktım Halit abi kahvenin yanındaki fırına girdi. Ben de onun peşinden koşarak fırına girdiğimde daha önce tanımadığım ve ismini Ahmet olarak öğrendiğim şahıs ile İzzet Kansız isimli şahısların Ali Can’ın kafasına silah dayadıklarını gördüm. Halit abi, ‘benim oğlumu bırakın’ diyerek oğlunu almaya çalışıyordu. Ahmet isimli şahıs Ali Can’ın kafasına silah dayıyordu, İzzet de yan taraftan Ali Can’ın kafasına silah dayıyordu. İkisi de ara ara bize doğru silah doğrultuyorlardı” dedi.

CİNAYETİ AYRINTILARIYLA ANLATTI

Tartışmaların devam ettiği sırada Halit C.’nin kardeşi Şaban C.’nin de olay yerine geldiğini belirten Hakan B., “Şaban C., Ali Can’ın yakasından tuttu ve hadi çık dedi. Fakat çıkmasına izin vermediler. O esnada dışarıda Şaban C.’nin oğlu ve yeğeni vardı. Halit abi Şaban’a, ‘sen git çocuklara bak’ dedi. Şaban çıkınca İzzet onun peşinden dışarıya çıktı. Ben kapıya yakın şekilde bekliyordum. İzzet dışarıya çıktıktan sonra Ahmet de kapıya doğru yöneldi ve kapının girişine geldi. Elindeki silahı benim göğsüme dayadı ve kapının önüne çıktı. ‘Hadi çıkın bakalım, nasıl çıkacaksınız’ demeye devam ediyordu. Ben de şahsın bir anda boşluğundan yararlandım ve kemerimin ön tarafında takılı olan silahı çıkartarak mermiyi ağzına verdim ve kafasına silahı dayadım ve ‘at silahını’ dedim. Amacım 'Ahmet silahını attıktan sonra bir şekilde konuşma ortamı olur ve çözüm buluruz' diye düşündüm. Fakat Ahmet silahı atmak yerine elindeki silah ile bana doğru dönünce ben de bir anlık refleks ile tetiğe bastım. Silah bir el ateş aldı. Kahvehanenin tarafından da silah sesi geldi. O tarafa baktığımda İzzet’in bize doğru ateş ettiğini gördüm. İzzet ile aramızda 2-3 metre mesafe vardı. Ben de O’nun üzerine doğru koşarak ateş ettim. İzzet düşünce arkamı döndüğümde Recep Kansız’ın fırının girişinde yerde yatan Ahmet’in silahına yöneldiğini gördüm. Bunun üzerine O’na da ateş etmek zorunda kaldım. Benim amacım öldürmek değildi. Ahmet, İzzet ve Recep abi yere düştükten sonra hiçbirine ateş etmedim. Amacım öldürmek olsa idi yere düştükten sonra da onlara ateş ederdim. Recep abi yere düştükten sonra ateş etmeyi bıraktım. Olay yerinden kaçtıktan sonra Şaban C., ve Muharrem T.’nin de yaralandığını duydum. Bu şahısların nasıl yaralandığını bilmiyorum” dedi.