Rapçi çocuklarını tanıtırken fenomen oldu !
Ankara'da bir baba İsviçre'de müzik yapan oğullarının şarkısını tanıtmak için yollara düştü.
Ankara’da bir baba, İsviçre’de müzik yapan 2 oğlunun Youtube’daki şarkısının daha çok izlenip çocuklarının tanınması için yollara düştü. Küçük kâğıtlara grubun ve şarkının adını yazıp karşılaştığı herkesin eline “Rica etsem dinler misiniz?” diye yazdığı kâğıtları tutuşturan Ali Cenap Çevirme’nin ünü, çocuklarını solladı. Baba Çevirme, “Evlat işte. Sponsorları, paraları yoktu. Kalbimden geleni yaptım” dedi.
Habertürk Gazetesi'nden Ümran Avcı'nın haberine göre, her şey bir babanın el yazısıyla yazdığı bu notun sosyal medyada paylaşılmasıyla ortaya çıktı: “Metroda yanıma bir dayı geldi, ‘Oğlum şarkı yaptı, ‘Yutup’ta dinlemek istersen aratınca en üstte çıkan 2 şarkı’ deyip kâğıdın fotoğrafını çektirdi.”
Notu alan, hatırını kırmamak için ‘Yutup’ diye yazdığı Youtube’a girdi. Dinleyenler, şarkıyla ilgili değil de babayla ilgili yorumlar yazmaya başladı:
“Babandan duydum. Geldi kâğıt gösterdi, çok iyi biri baban”, “Yolda yürüyoruz, yanımıza bir amca geldi, elimize bir kâğıt verdi. ‘Bu oğlumun şarkısı, onu Yutup’dan dinler misiniz?’ dedi. Gerçekten böyle insanların kalması çok güzel”, “Kiminde evlat sevgisi böyle işte”, “Batıkent’te babandan duyduk. Tarzım değil ama güzel olmuş”, “O babaya sahip olduğun için şanslısın”...
4 BİN 680 YORUM
488 bin kez izlenen klibin altına 4 bin 680 yorum yazılmış.
Ners, babasıyla ilgili “İsmim Saner Çevirme. Sanatçı ismim Ners. 27 yaşındayım ve İsviçre’de yaşıyorum. 2-3 yıldır müzik işindeyim. Youtube’da Nersofficial adıyla 2 video klibim var. Müzikleri kardeşim Şamil hazırlıyor, ben şarkı sözü yazıp şarkıyı seslendiriyorum. Gelelim babama; adı Ali Cenap Çevirme. Bizim için yaptıklarını yapılan yorumlardan okuyunca haberimiz oldu. Babamın sayesinde dinlenme sayımız arttı” dedi.
Ali Cenap Çevirme, “Nereden aklınıza geldi bu yöntem? Kâğıtları önceden mi hazırlıyorsunuz, insanlar nasıl tepki veriyor? Nasıl bir hikâyeniz var?” sorularına şu yanıtı verdi:
“Bu çocukların yetenekleri var. Evladımızın sponsorları, paraları yoktu. Baba olarak kalbimden çıkan şeyi yaptım. Evde hazırlıyorum kâğıtları. İnsanları eşit gördüğümden patron yazıhanesine de girip bu kâğıtları veriyorum, simitçiye de. Kâğıtları, ‘Sizden bir şey rica edebilir miyim? 2 evladım Fransızca rap müzik yapıyor. Lütfen bu şarkıları dinler misiniz?’ diye veriyorum. Bazıları, ‘Amca yanlış yazmışsınız, Yutup İngilizce öyle yazılmaz’ diyor. Ben kalbimden geçeni yazıyorum. 2 oğlum da çok iyi futbolcuydu ama bir süre sonra müzikle uğraşmak istediler. Ben de istiyorum ki çocuklarım tanınsın. Boynuma sarılıp ‘Keşke benim babam da sizin gibi olsa’ diyorlar. ‘Her baba evladını sever’ diyorum. Misal bir hanım kızım, ‘Babam beni terk etti’ demez mi? Ağlamamak mümkün mü? Bizim insanımız çok güzel evladım, ‘Helal amca. Evlat böyle desteklenir’ diyorlar. Yozgatlıyım. Biri kız 3 evladım var. Bağ-Kur’dan emekliyim. 9 yaşında başladım çalışmaya. Boyacılık, amelelik... Baktım geçinemiyorum, 1984’te İsviçre’ye gittim. Çok mücadele ettim. Oturum aldım. Burada yaptığım da cesaret işi. 11 kalem tükettim. Hep siyah kalemle yazıyorum... Ne kalem dayanıyor, ne kâğıt. Bugüne kadar 20 pakete yakın kâğıt dağıttım. Onların mutluluğu ve başarısı için bütün çabam.”