"28 Şubat Darbesini Temize Çıkarma Çabası Var"
YAŞ kararıyla ordudan ihraç edilen emekli Albay Hacımustafaoğlu:- "28 Şubat darbesinin bizzat içinde olanlar da davaya dahil edilmelidir. Bir cunta var ve cunta şunlardan oluşmaktadır: Asker, siyaset, medya, sermaye, yargı ve sivil toplum kuruluşları. Bir
İSTANBUL (AA) - EMİN İLERİ - Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkan Yardımcısı emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğlu, 28 Şubat sürecinde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ilişiğinin kesildiğini belirterek, "28 Şubat darbesinin bizzat içinde olanlar da davaya dahil edilmelidir. Bir cunta var ve cunta şunlardan oluşmaktadır: Asker, siyaset, medya, sermaye, yargı ve sivil toplum kuruluşları. Bir şebeke bu. Askerler dışında davaya dahil edilen kimse yok" dedi.
28 Şubat sürecini AA muhabirine anlatan Hacımustafaoğlu, 28 Şubat'ın postmodern darbe değil, darbe olduğunu ve bunun açıkça ortaya koyulması gerektiğini söyledi.
Hacımustafaoğlu, 28 Şubat darbesinin İslam'a karşı yapıldığını dile getirerek, "12 Eylül'de mesela sol kesim, 12 Mart'ta farklı etnik kesimler hedef alınmıştır. 28 Şubat'ın tek hedefi; direkt İslam olmuştur. İslam diyemedikleri için, İslam düşmanlıklarını açıkça ortaya koyamadıkları için 'irtica' diyorlar. Bilmem 'aşırı dinci gruplar' diyorlar. Bunlar hepsi uydurulmuş kılıflar. 28 Şubat'ı uygulayan cuntanın hedefi İslam olmuştur. Hedefleri, İslam dininin toplumdaki etkilerinin silinmesiydi. Topyekun bir savaş başlatmışlardı" diye konuştu.
- "28 Şubat davası genişletilmesi gerekirken, maalesef askerler bile beraat ediyor"
Asker dışında 28 Şubat darbesinin bizzat içinde olanların davaya dahil edilmemesinden yakınan Hacımustafaoğlu, asker dışındaki darbeye destek olan diğer unsurların da davaya dahil edilmesi gerektiğini anlattı.
28 Şubat'ın devletin tüm kurumlarının içinde yer aldığı bir darbe olduğunu belirten Hacımustafaoğlu, şunları kaydetti:
"Bir cunta var ve cunta şunlardan oluşmaktadır: Asker, siyaset, medya, sermaye, yargı ve sivil toplum kuruluşları. Bir şebeke bu. Askerler dışında davaya dahil edilen kimse yok. Sanki darbeyi sadece askerler yaptı. Bu, devletin tüm kurumlarını içine alan bir darbe. Tüm kurumlar, askerler bu darbeyi yaptı. Bunlarda dava yok. Oysa bu suça iştirak eden herkesin hesap vermesi lazım. Dava bu şekilde genişletilmesi gerekirken, maalesef askerler bile tek tek beraat ediyor."
- "28 Şubat darbesini temize çıkarma çabası var"
Mustafa Hacımustafaoğlu, bu darbeden sadece kendilerinin değil, Türkiye'nin mağdur olduğunu söyleyerek görülmeye devam eden davaya olan ilgisizlikten yakındı.
Bir tiyatronun oynatıldığını, böyle devam ederse 28 Şubat darbesi davasının Ergenekon-Balyoz davaları gibi kapatılacağını söyleyerek, şunları ifade etti:
"Ahmet, Mehmet, Mustafa meselesi değil bu. 28 Şubat darbecilerine yönelik dava açıldığında biz sandık ki on binler, yüz binler müdahil olacak davaya. Bırakın siz bunu, maalesef hakaret dahil her türlü baskıyı yaşayan bazı siyasiler bile müdahil olmadı davaya. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Asıl tehlike olarak gördüğüm, Ergenekon-Balyoz davaları gibi bu davanın kapatılacağı endişem var. Bir anlamda darbecileri ve 28 Şubat darbesini temize çıkarma çabası var. Şu anda bir tiyatro oynanıyor. Bu tiyatro, toplumun gözünde işte 'Ya darbeciler de yargılandı' havası verilecek ve dosya kapanacak. Belki birkaç günah keçisi oradan seçilecek, onların sırtına bu iş yüklenecek. Onlar da ileride farklı şekilde beraat eder. Benim gördüğüm manzara maalesef bu."
28 Şubat darbesinin yapılması için birilerinin askeri manipüle ve tahrik ettiğini iddia eden Hacımustafaoğlu, "Tahrik edenler içerisinde ABD var, İsrail var. O darbeyi yapan askerler, birilerinin kullanmasına müsait insanlar. Kendileri şimdi kullanıldıklarını söylüyorlar zaten" görüşlerini dile getirdi.
- "Fetullah Gülen'in 28 Şubat'ı desteklediğini düşünüyorum"
Son gelişmelerden sonra bir sorgulama içerisine girdiğini belirten Hacımustafaoğlu, askeri manipüle edenler içerisinde Fetullah Gülen'in de olabileceğini düşünmeye başladığını söyledi.
Hacımustafaoğlu, Gülen'e dair düşüncesini ise şu şekilde açıkladı:
"Ben, Paralel Yapı'nın, Fetullah Gülen'in 28 Şubat'ı manipüle ettiği ve bu darbenin arkasında olduğu konusunda şüphe etmeye başladım. Neden mi şüphe etmeye başladım, Fetullah grubu da imam hatiplerden rahatsız malum. 28 Şubat, imam hatiplere karşı yapılıyor ve bu süreçte bunların hiçbir dershanesine, okuluna zarar gelmiyor. Tam bir iş birliği söz konusu. 28 Şubat'ta Fetullah grubunun hiçbir zararı söz konusu değil. Kendilerine rakip gördükleri imam hatipler kapatılmış, öğrenci sayıları dibe vurmuş. Paralel Yapı'nın bu son yaptıklarını görünce, Türkiye aleyhine yaptıklarına bakınca Rusya'yla, Suriye'yle, İsrail'le, PKK'yla ve farklı mihraklarla olan iş birliklerini görünce insan diyor ki, 'Bunlar, darbecilerle de iş birliği yapar.' Fetullah grubu, 40 yıldır var. Fetullah, 12 Eylül darbesini de destekledi. Bu darbeye alkış tuttu. Ben, Gülen’in 28 Şubat'ı desteklediğini, darbenin yapılmasında etkisi olduğunu düşünüyorum. 28 Şubat darbecileri, Gülen grubuna yönelik eğer bir baskı, okul-yurt gibi yerlere baskın yapmışsa bile onlar göstermelik hareketlerdir. Onlar da 'Bak, bize de baskı yaptılar' demek için. Bunlar, rol icabı."
- "Hava Kuvvetlerinin komuta kademesinin yüzde 80'i Fetullahçı"
Mustafa Hacımustafaoğlu, 28 Şubat'ta Fetullahçı suçlamasıyla ordudan atılanların çok az sayıda olduğunu ifade etti.
Fetullah Gülen grubunun 28 Şubat sürecini çok iyi kullandığını ve ordu içindeki kadrolaşmanın bu dönemde hız kazandığını aktaran Hacımustafaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fetullah grubu şöyle düşünüyordu, eğer diğer cemaatler, imam hatipler, Kur'an kursları vesaire zayıflarsa kendileri güçlenecek. Bunların tek derdi, kendilerinin güçlenmesi. 28 Şubat'ın bir de orduya bakan yönü var. Sonra ne oldu, Ergenekon-Balyoz davaları açıldı. Bu darbeyi yapanlar yargılandı sözde. Bu sefer ne yaptılar? Kumpas yaptılar. Hiç alakası olmayan insanları bu havuza attılar. Ergenekon-Balyoz soruşturmalarını da itibarsızlaştırdılar. Bu soruşturmalarla ordudaki boşalan kadrolara kendi adamlarını yerleştirdiler. Fetullah grubunun Silahlı Kuvvetlerdeki kadrolaşması, 28 Şubat'ta çok ciddi bir şekilde hız kazandı. Şu an Hava Kuvvetlerinin komuta kademesinin yüzde 80'i Fetullahçı ve Silahlı Kuvvetlerin tamamında çok ciddi etkinlikleri var. Bunların çalışmaları daha önce de vardı tabii ama 28 Şubat sürecinde ordu içinde yer edinmeleri arttı. O süreci çok iyi kullandılar."
- "2017 yılını '28 Şubat Yılı' ilan edeceğiz"
Mağdurlar dahil 28 Şubat davasına çok ciddi bir ilgisizlik gördükleri için 2 yıl önce 28 Şubat Platformu'nu kurduklarını anlatan Hacımustafaoğlu, amaçlarının yaşanan darbeleri unutturmamak ve bir daha darbelerin gerçekleşmemesi için çalışmalar yapmak olduğunu aktardı.
Faaliyet gösterdikleri 28 Şubat Platformu'nun bünyesinde ASDER, Hukukçular Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) gibi sivil toplum kuruluşlarının bulunduğunu kaydeden Hacımustafaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Darbenin içinde olduğu haftayı '28 Şubat Haftası' ilan ettik. Bu hafta boyunca medya boyutuyla, eylemler, seminerler, resim sergileri ve kitap tanıtımlarıyla Türkiye genelinde çalışmalar yaptık ve bunları sürdüreceğiz. İkincisi, 28 Şubat davası duruşması nisan ayına ertelendi. Bu dava öncesi neler yapabiliriz, onu planlıyoruz şimdi. Üçüncüsü, 2017 yılını '28 Şubat Yılı' ilan edip o minvalde çalışmalar yapacağız."