Zeybekci'den 15 Temmuz'a 'haçlı' benzetmesi

15 Temmuz'un bir işgal girişimi, haçlı seferlerinin sonuncusu olduğunu belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Bitecek mi, bitmeyecek tabii. Şekil değiştirecek ama devam edecek." dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 15 Temmuz'un bir işgal girişimi, haçlı seferlerinin sonuncusu olduğunu belirterek, "Bitecek mi, bitmeyecek tabii. Şekil değiştirecek ama devam edecek. 15 Temmuz, Türkiye'nin doğusunda ve güneydoğusunda bir Kürdistan, ardından da bir Ermenistan üretme faaliyetinin son adımıydı. Şimdi bakın Irak'a, Suriye'ye, bu DEAŞ'i yaratanlar belli. İslam tarihi boyunca İslam'a en büyük zararı verenler, bu ihanet örgütünü  yaratanlar belli. Miadını doldurdu, şimdi başka terör örgütleri ile onları oradan çıkaracaklar. O terör örgütlerini kahraman yapacaklar. 'Aferin size, alın şöyle bir de bu tapuyu da size veriyoruz' diyecekler." dedi. 
 
Denizli programı çerçevesinde Buldan Güzelleştirme Düğün Salonu'nda partililerle bir araya gelen Zeybekci, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Başbakan Binali Yıldırım ve hükümet üyeleri ile memleketin menfaatleri doğrultusunda durmadan koşturduklarını belirtti.
 
Milletin emanetine kendi işlerinden daha fazla sahip çıktıklarını, milletin menfaatleri için koşuşturmayı boyunlarının borcu olarak gördüklerini ifade eden Zeybekci, üzerilerinde yalnız 80 milyonun değil 1,5 milyar Müslümanın hakkının bulunduğunu söyledi. Zeybekci, "Sadece 780 bin kilometre kare Anadolu değil, 1,5 milyar Müslümanın, ta Moğolistan'daki Orhun kitabelerinden Sibirya'daki Ahıska Türklerine kadar, Kosova'dan Moldova'dan Bosna Hersek'ten ta Cibuti'deki Müslümana kadar, Sri Lanka'ya kadar bütün bu coğrafyada ümidiz. Musul'dan, Kerkük'ten, Erbil'den ta Fas'a, Tunus'a kadar bu coğrafyada gözümüzün  içine bakıyorlar." diye konuştu.
 
Bu coğrafyanın tamamını görüp Türkiye'ye bakışları fark edildiğinde 15 Temmuz'un daha iyi anlaşıldığını ifade eden Zeybekci, şöyle devam etti:
 
"Neden böyle yaptılar? Neden bugüne kadar Türkiye, birkaç adım ileri attığı zaman önüne engel çıkarılmaya çalışılıyor? Türkiye biraz belini doğrultup  kendini göstermeye başladığında, yeniden bu coğrafya için, dünyanın mazlum  milletleri için örnek olmaya başladığında, ümit olmaya başladığında üstüne  çullanıldığını görüyoruz. Onun için 15 Temmuz'u sadece bir darbe girişimi gibi  görmeyin, 15 Temmuz ordunun içine sızmış olan terörist örgütün, hainlerin,  ruhsuzların, ruhunu, aklını, vicdanını, kendini bir yerlere kiralamış olanların  darbesi değildi. 15 Temmuz bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz, o Haçlı  Seferleri'nin sonuncusuydu. Bitecek mi, bitmeyecek tabii. Şekil değiştirecek ama  devam edecek. 15 Temmuz, Türkiye'nin doğusunda ve güneydoğusunda bir Kürdistan,  ardından da bir Ermenistan üretme faaliyetinin son adımıydı. Şimdi bakın Irak'a,  Suriye'ye, bu DEAŞ'i yaratanlar belli. İslam tarihi boyunca İslam'a en büyük  zararı verenler, bu ihanet örgütünü yaratanlar belli. Miadını doldurdu, şimdi  başka terör örgütleri ile onları oradan çıkaracaklar. O terör örgütlerini  kahraman yapacaklar. 'Aferin size, alın şöyle bir de bu tapuyu da size veriyoruz'  diyecekler."
 
Zeybekci, 15 Temmuz'la diğer operasyonların eş zamanlı yapıldığını,  Türkiye'nin ciğerinden, kalbinden toprak parçasını almayı ümit ettiklerini, bunu  kolay sandıklarını, Türkiye'nin kabul edeceğini zannettiklerini ifade ederek, "15  Temmuz'daki o ihanette, ordunun içine sızmış olan ihanet elebaşları, o  coğrafyadaki askerleri çektiler. Kandil'den talimat geldi iki gün önce, 'İkinci  bir emre kadar sınırlarda askere ateş edilmeyecek' diye. 18 Temmuz'da talimat  yenilendi, 'Gördüğü yerde askere ateş serbest' diye. Çünkü o dedikleri  organizasyon olacaktı. Gezi olaylarını başlatanlar da aynı şerefsizlerdi, 17-25  Aralık'ın arkasındaki o meczup aynısıydı, 15 Temmuz'da da aynısı. Bundan sonra  aklınıza gelebilen  her türlü ihanette yine aynısı olacak. Ama rüzgar, yel  kayadan ne koparırsa, bu ihanetler de bu milletten, bu ülkeden ancak o kadar  koparabilecektir." değerlendirmesinde bulundu.
 
"Bu aziz milleti bilmiyorlar. Bilmiş olsalardı, 2-3 bin yıllık  tarihine  bakmış olsalardı, bir kere bile diz çökmemiş, aman dememiş, namerde  asla el açmamış bu milleti anlamış olsalardı, bunu yapamayacaklarını,  başaramayacaklarını bilirlerdi" ifadesini kullanan Bakan Zeybekci, ekonomi ile  ilgili de her türlü oyunu, üç kağıdı, ihaneti denediklerini ve deneyeceklerini  vurguladı.
 
"Türk ekonomisi test edildi"
 
"Türk ekonomisinin başına bir şey gelseydi eğer 16 Temmuz’da, 17  Temmuz’da, 18 Temmuz’da yerle bir olması lazımdı" diyen Zeybekci, bina tesisatını  örnek göstererek, bir yere su ya da doğalgaz için döşenen boruların üzerine "5,  15, 20 bar" olarak kaldırabileceği basınç miktarının yazdığını, daha sonra bu  tesisatın birkaç derece yüksek oranda basınçla test edildiğini anlatarak, şunları söyledi:
 
"15 Temmuz, 16 Temmuz günü Türkiye’nin ekonomisi 20 barlıksa eğer 30  barla test edilmedi, 100 bar, 200 bar ile test edildi. Bunu görmüş olsalardı,  zerre miktar akılları olsaydı böyle afet senaryoları, felaket senaryoları falan  çizmezlerdi bu ülkeye. 3 yıldan beri söylüyorum, Türkiye’ye ekonomik anlamda  hiçbir tuzak kuramazlar ve kuramayacaklar. İşte dünya şöyle dediydi de böyle  dediydi de... Biraz akıl olsaydı, öngörülebilseydi, İngiltere'nin Avrupa  Birliği’nden ayrılışının sebepleri anlaşılmış olsaydı, Amerika’da ne olacağı  görülürdü. Türkiye’nin ekonomisi AB ile görülseydi, Amerikan Merkez Bankası şunu  bunu dedi, şunu bunu yapacak da... Türkiye’ye vız geleceğini tırıs gideceğini  bilirlerdi. Onun için hiç merak etmeyin. Allah’ın izni ile Türkiye dünyanın en  büyük 18. ekonomisi, Avrupa’nın 7. büyük ekonomisi. Buradan görülmüyor, başka  yere gittiğiniz zaman anlıyorsunuz. Başka ülkeler gittiğiniz zaman, size bakış  açılarının ne olduğunu, hangi gözle baktıklarını anlıyorsunuz. Karşınızdaki  ülkeler sizin gözünüze bakmıyor, elinize bakıyor. 'Elinde bir şey var mı? Ne  getirdin bana, ne faydası olacak, menfaati olacak?' diye bakıyor."
 
Zeybekci, Türkiye’nin Cumhurbaşkanının, Başbakanının, Ekonomi  Bakanının Avrupa'ya gittiğinde, 28 üye ülkenin karşısında "Biz, sizin 21  tanenizden daha büyük bir ekonomiyiz. Türkiye’nin hedefi AB'ye üye olmak, aksi  bir şey söylemiyoruz, sonuna kadar arkasındayız, destekliyoruz. Olmazsa ne olur?  Hiçbir şey olmaz" dediğini, AB'ye üyelikte iki tarafın da bu yönde iradesinin  gerçekleşmesi, beraber olması gerektiğini dile getirdi.
 
Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal’in gösterdiği muasır medeniyet  hedefinin bulunduğunu hatırlatan Zeybekci, AB'nin standartlarının Türkiye için  vazgeçilmez stratejik bir hedef olduğunu, bunu tutturduktan sonra AB'ye üyeliğin  umurlarında olmadığını vurguladı. Zeybekci, hedeflerinin farklı olduğunu, onun  için dünya ekonomisini de dünyayı da farklı gördüklerini, algıladıklarını, okuduklarını ve ne yapmaları gerektiğini bildiklerini anlattı.
 
Türkiye'nin dünyanın en güzel ülkesi olduğunu, zorluklarının  bulunduğunu, kolay işlerinin olmadığını bildiklerini dile getiren Zeybekci,  "Bizim oralarda bir söz vardır, 'Yâri güzel olanın başı belasız olmaz.' Buraya  'Vatan' dedin mi, bunun bedeli vardır. Hele 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım'  dedin mi, 'Bu aziz milletin, Türk milletinin ferdiyim' dedin mi bedeli var. Bu  bedeli biliyoruz. Bedeli çok çalışmak." sözlerine yer verdi.
 
Avrupa'nın "demokrasi" tutumu
 
Zeybekci, ifadeye çağrılıp gitmeyen HDP milletvekillerinin  "enselerinden tutulup adalete teslim edildiği" anda Avrupa'dan sesler geldiğini  aktararak, "A utanmaz... Eğer senin, Türkiye'de bu kadar özgürlük, demokrasi,  insan hakları, masum insanların menfaatleri ile ilgili hassasiyetlerin varsa,  zerre kadar samimiysen, 15 Temmuz gece yarısından sonra Türkiye'deki insan  haklarına, demokrasiye, özgürlüklere, hukuka  yapılan saldırıyı protesto etmek  için milyonlarca Avrupalı'nın Türkiye'ye doğru, destek vermek için yürüyüşe  geçmesi lazımdı." diye konuştu.
 
15 Temmuz'un ardından Avrupa'dan "üç gün sonra, zorla, itekleye  kakalaya, dilinin, ağız kenarından, kınadık da, kınayacağız da, amalı, fakatlı,  ancaklı" sözler çıkmaya başladığını belirten Zeybekci, "Samimi idiysen eğer, o  gün ben senin gözünün içine baktım... Evrensel hukuk diyorsanız, insan hakları  diyorsanız, milli irade diyorsanız, masum insanların katledilmesi diyorsanız,  basın özgürlüğü diyorsanız o gün ben senin gözünün içine baktım... Güçlü bir  şekilde ayağa kalkmanı, itiraz etmeni bekledim... Şimdi çıkmış böyle diyor. Hadi  canım, hadi işine. Biz senin ne olduğunu biliyoruz. Bu milletin hesabını  hainlerden soracağız, sonuna kadar soracağız. FETÖ'den de soracağız, PKK ve onun  uzantılarından da, nerede olursa olsun, bunun hesabını soracağız." ifadelerini  kullandı.
 
Zeybekci, dünyanın en büyük 10, Avrupa'nın da 3 ekonomisi arasında  olma hedeflerinin bulunduğunu, başka bir yollarının olmadığını, milletin tek  ümidinin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurguladı. Zeybekci, 14  yıldır ülkede siyasi istikrar yaşandığını, bununla birlikte ekonomik istikrar ve  büyümenin de beraberinde geldiğini, milletin üstüne çökmek isteyenlerin bu nedenle Cumhurbaşkanına saldırdıklarını, arada tekere çomak soktuklarını söyledi.
 

Sonraki Haber