Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'dan İçişleri Bakanlığı'na silah ruhsatı yanıtı
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'nın açıklamalarına tepki göstererek bir emniyet müdürünün, koruma polisini arayarak, "Sayın Bakana yanlışlıkla bilgiyi ben verdim. Bu dört silahın Ümit Bey'in üzerinde sürekli bulunduğunu zannederek yanlış bilgi vermişim kusura bakmayın" dediğini aktardı.
Zafer Partisi Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, silah ruhsatı başvurusunda bulunduğu ancak verilmediği açıklamasına, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'dan gelen yanıtı eleştirdi.
Özdağ, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Necip Hablemitoğlu'nun şehit edilmesinden sonra kendisine bir polisin koruma olarak verildiğini, Zafer Partisi'ni kurduktan sonra ise İçişleri Bakanlığından koruma ekibi talep ettiklerini ancak aradan 1,5 ay geçmesine rağmen henüz geri dönülmediğini kaydetti.
Bakanlıklarda daha önce bulunan müsteşarlık kurumuna, devleti bilenlerin atandığına işaret eden Özdağ, şöyle devam etti:
"Müsteşarlık kurumunun tasfiye edilmesinden sonra her önüne gelenin bakan yardımcısı yapıldığı yeni bir çalışmayan sisteme geçildi. İsmail Çataklı'nın dün yaptığı açıklamada kullandığı üslubu; devlet terbiyesi açısından anlamak, izah etmek ve savunmak mümkün değildir. Sayın Çataklı, TBMM çatısı altında temsil edilen bir siyasi partinin genel başkanına hakaret etmiştir. 'Kendisine tavsiyemiz acilen doktora başvurmasıdır' demiştir. Eğer biz Zafer Partisi olarak Türkiye'de yaşanan ve somut örneğini bu açıklamada gördüğümüz devlet krizini tedavi edecek bir parti olmasaydık, Çataklı ve onun gibilere öyle bir cevap verirdik ki insan içine bile çıkamazlardı. Bu bakanlığın yönetilmediğini görüyoruz. Çünkü bir; bu silah ruhsatları süresiz değildi. İki; 2013'te, 5 yıllık süresi bittiği zaman silah ruhsatı uzatmaya gittiğimde -iki değil üç silah vardı onu da atlamışlar- bana 'ruhsatınızı uzatamayız, silahlarınıza el koyacağız ya da devredeceksiniz.' dediler."
Özdağ, bunun üzerine bu silahlardan ikisini koruma polisine, birini de avukat olan kardeşine devrettiğini, hemen ardından İçişleri Bakanlığının bu kararına karşı idare mahkemesine dava açtığını anlattı.
"Hani ruhsat geçerliydi? Ruhsat geçerli olsa, dava olur mu?" diye soran Özdağ, idare mahkemesi bunu reddedince Danıştaya tekrar dava açtığını ifade etti. Özdağ, "Bu iş 2019'a kadar uzadı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Ankara 23. İdare Mahkemesi Başkanlığına cevap verdi ve bana silah ruhsatı verilmemesi gerektiğini savundu. İçişleri Bakanlığının avukatları bunu savundu." dedi.
Özdağ, Çataklı'nın, 2019 yılındaki yasal düzenlemeler sonrasında kendisine iki ayrı silah ruhsatı verildiğine yönelik açıklamalarının da gerçeği yansıtmadığını savunarak, "6136 sayılı kanundaki düzenleme 2019 yılının mayıs ayında yapıldı. Benim başvurum bu düzenlemeden sonra oldu. Yani bu düzenlemeye rağmen bana silah ruhsatı vermediler." diye konuştu.
Eski emniyet müdürü olan bir arkadaşını da devreye soktuğunu, bu girişimden de bir sonuç alamadığını dile getiren Özdağ, bu sabah da Emniyet Genel Müdürlüğünden bir emniyet müdürünün, koruma polisini arayarak, "Sayın Bakana yanlışlıkla bilgiyi ben verdim. Bu dört silahın Ümit Bey'in üzerinde sürekli bulunduğunu zannederek yanlış bilgi vermişim kusura bakmayın" dediğini aktardı.
Özdağ, "Herhalde en az silah alan milletvekillerinden birisiyim." ifadesini kullandı.