Zafer Partisi Genel Merkez Hizmet Binası’na görkemli açılış
Zafer Partisi Genel Merkez Hizmet Binası açılış töreni, Genel Başkan Ümit Özdağ liderliğinde gerçekleştirildi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkez binasının açılışını yaptı. Özdağ, “Türkiye üretimden tamamen kopmuş. Ülkemiz gelecek sene bir kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya. Olağanüstü kötü yönetiliyor. AVM’lerin değil fabrikaların inşa edildiği bir Türkiye’ye doğru hızla adımlar atmaya kararlıyız” dedi.
Giriş kapısı ‘Malazgirt’ olarak adlandırılan hizmet binasının kütüphanesine de Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ismi verildi.
Zafer Partisi’nin Genel Merkezi’nin açılışı yapıldı. Ankara Balgat’ta Nasuh Akar Mahallesi’ndeki binanın açılışını yapan genel başkan Ümit Özdağ, açılışta konuştu. Özdağ, şunları söyledi:
“Değerli arkadaşlar, bugün 6 Kasım. Arkanızda bulunan ve sizlerin değerli katkılarıyla inşa ettiğimiz adeta yeni baştan, genel merkez binamızın açılışını yapıyoruz. Zor bir mücadeleye hep birlikte girdik. Sadece elimizi taşın altına koymuyoruz, ruhumuzu ve vücudumuzu Anadolu’nun altına koyuyoruz. Ruhumuzu ve vücudumuzu Türk dünyasının altına koyuyoruz. Yirmi birinci yüzyılı bir Türk dünyası yılı yapmak, istiklal harbimizin ilkelerini 21. Yüzyıla taşımak için güçlü bir mücadeleye hep birlikte başladık. Allah yardımcımız olsun.
Zafer Partisi Genel Merkez Hizmet Binası’nın her katına ise, Türk milletinin şanlı tarihinin dönüm noktaları, zaferle sonuçlanan 4 savaşın adı verildi.
“BUGÜN ELİNDE KALAN, NE YAZIK Kİ BİR AİLE ŞİRKETİ”
Ülkemizin yaşadığı dört ağır kriz var. Biz, Zafer Partililer, bu ağır krizleri tek tek aşacak kadrolara, programa ve inanca, iradeye sonuna kadar sahip olduğumuzu biliyoruz. Hiçbir tehdidin, hiçbir baskının, hiçbir karşı saldırının bizi bu yoldan geri adım attıramayacağını, her karşımıza çıkan engeli şimdiye kadar nasıl kararlılıkla açtıysak bundan sonra da gayet kolay bir şekilde aşacağımızı biliyoruz ve Türk milletine dört konuda söz veriyoruz. 2002’de Türk milleti, bugünkü iktidara Türk devletini yönetsin diye verdi. Bugün elinde kalan, ne yazık ki bir aile şirketidir. Biz Türk milletine, Türk devletini geri vereceğiz. Bazıları, ‘Z kuşağı’ diyor. Biz zafer kuşağı diyoruz. Ey Türk gençliği diyoruz. Bu Türk gençliğiyle birlikte Gazi Mustafa Kemal’in Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği Türk gençliğiyle birlikte, tekrar hırpalanan, örselenen, liyakat ilkesi terk edilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuruluş esasları üzerinde gençlerle birlikte inşa edeceğiz.
“İTTİFAKI TÜRK MİLLETİYLE YAPACAĞIZ”
Milli birliğimiz hırpalandı ve örselendi. Türk milleti, düşman ittifaklarla birbirine karşı kızgın, kırgın ve rakip hale getirilmeye çalışılıyor. Biz Türk milletinin milli birliğini tekrar sağlamak için Türkiye’yi bölen ittifakların parçası olmadan, ittifakı Türk milletiyle yapacağız.
Binanın birinci katına ‘Çanakkale’, ikinci katına ‘İnönü’, üçüncü katına ‘Sakarya’ ve dördüncü katına ‘Büyük Taarruz’ adları verildi.
“TÜRK MİLLETİNİ TEKRAR BİR ÜLKE ETRAFINDA BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Bugün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı ne yazık ki bir millet gibi kutlayamıyoruz. Sevinçlerde ve acıda birleşemiyoruz. Biz Zafer Partisi olarak söz veriyoruz. Türk milletini tekrar bir ülke etrafında, milli birliği etrafında birleştireceğiz.
Ülkemiz tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyor. Hepimiz bunu sokaklarda hissediyoruz. Çarşıda hissediyoruz, pazarda hissediyoruz. İnsanlar çöpten yiyecek topluyorlar. Milyonlarca kişi işsiz. Milyonlarca kişi sosyal yardım almak zorunda. Türkiye üretimden tamamen kopmuş. Ülkemiz gelecek sene bir kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya. Olağanüstü kötü yönetiliyor. Bu kadar kötü yönetime rağmen, bu ağır ekonomik krize rağmen; saray rejimi, saraylar inşa etmeye devam ediyor. Türk milletinin hazinesini, elinde kalan son birikimini har vurup harman savuruyor. Biz tekrar üreten bir Türkiye diyoruz. AVM’lerin değil fabrikaların inşa edildiği bir Türkiye’ye doğru hızla adımlar atmaya kararlıyız. Buradan Türk halkını soyanları uyarıyoruz. Türk halkından aldıklarınızı son kuruşuna kadar alıp Türk halkına iade edeceğiz.
“BİR YIL İÇİNDE TÜRKİYE’DE BİR TANE SIĞINMACI VE KAÇAK KALMAYACAK”
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en ağır sorun, hiç şüphesiz ülkemizin demografik yapısını değiştiren stratejik göç mühendisliğiyle Türk kentlerini tek tek Suriyeli kentleri haline getiren büyük göç. Biz Türk milletine söz veriyoruz. Anadolu kalesi projesiyle bir yıl içinde Türkiye’de bir tane sığınmacı ve kaçak kalmayacak. Hepsi vatanlarına geri dönecekler.