Yerel seçimlerde AK Parti'yi bekleyen 7 risk
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen ve bir dönem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın metin yazarlığını da yapan Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal AK Parti'yi yerel seçimde bekleyen riskleri kaleme aldı.
AK Parti'ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a en yakın isimlerden biri olan Aydın Ünal'dan seçim uyarıları geldi. Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma metinlerinin yazarı olan, Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı Aydın Ünal, bugünkü 'Yerel seçim ve riskler' başlıklı yazısında AK Parti'yi bekleyen riskleri sıraladı.
Ünal'ın yazısı şöyle:
Ekonomi şu anda yüzde 42 oy oranının tabii sınırların da altına düşmesi için en önemli risk faktörü olarak öne çıkıyor. Ekonomi, seçmen tercihini belirleyen en önemli unsurdur. 31 Mart 2019’a kadar bir yandan ekonomide oluşan ve oluşması muhtemel tahribatın tamamen giderilmesi, bir yandan da içerde ve dışarda ekonominin aktörlerinde güven ve istikrar algısı oluşturulması kaçınılmaz görünüyor. Doların düşmesi, enflasyonla mücadele, teşvikler, destekler, indirimler kuşkusuz olumlu gelişmeler ama kabul edelim ki yeterli değiller. Ekonomide güven ve istikrar algısının oluşturulabilmesi için ekonomi yönetiminde güven ve istikrar algısının oluşturulması ihtiyacı var.
Seçime doğru Suriye kapsamında YPG ve YPG-ABD ilişkileri de risk barındırıyor. Türkiye’nin bu konuda kırmızı çizgileri çok net. ABD ise özellikle Rahip Brunson olayı sonrası bu kırmızı çizgileri test etmeye, esnetmeye çalışıyor. AK Parti’nin bu riski yönetmesi hem seçim için, hem seçim sonrası için hayatî önem barındırıyor.
FETÖ ile mücadele zorlu ve karmaşık bir süreç. Mücadele en başındaki kararlılıkla sürdürülüyor ancak zorluklar ve karmaşa artık risk potansiyeli sergiliyor.
Seçime giderken açılan gereksiz tartışmalar da AK Parti’nin oy oranlarını tehdit edecek risklere dönüşüyor. Delilerin kuyuya attıkları taşlar AK Parti’ye oy verenleri incitebiliyor. AK Parti, kendi içinden üretilen gereksiz gündemin ya da muhaliflerin ürettiği gündemin peşine takılmak zorunda kalıyor. AK Parti’nin, güncel tartışma meselelerini kendisinin ürettiği, ya da ortaya çıkan güncel tartışmaları herkesi rahatlatacak derecede noktaladığı, o eski özgüvenli, sarih, net söylem ve gündem belirleme gücüne yeniden dönmesi gerekiyor.
Medya ve sosyal medyadaki yeni düzenin AK Parti’ye faydadan çok risk getirdiğini de artık görmemiz lazım. AK Parti tabanı dahi haberleri muhalif kaynaklardan öğrenmeye çabalıyor.
AK Parti’nin 24 Haziran seçim kampanyası öncekilerle kıyas kabul etmeyecek kadar sorunluydu. Muhalefetin seçim kampanyalarının da artık AK Parti seviyesine yaklaştığı görülüyor. Kampanya tamamen özgür zeminde üretilir. Rahmetli Erol Olçok’un başarısı cesaretinden kaynaklanıyordu. 31 Mart’a giderken kampanya konusunun mutlaka özgür bir zemine kavuşturulması gerekiyor.