Yeni Şafak yazarını şoke eden gelişme
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Mardin Dargeçit'te bulunan Orhan Miroğlu'nun anlattıklarını okuyunca şoke olmuş.
AK Parti Mardin 1. sıra adayı ve Star gazetesi yazarı Orhan Miroğlu'nun seçim bölgesi Mardin Dargeçit izlenimleri, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna'yı şoke etmiş. Salih Tuna, "Bu kadarını tahmin etmiyordum şok oldum!" başlıklı köşesinde çözüm sürecini ve HDP'nin tavrını değerlendirdi. HDP'nin Erdoğan'ı hedef alan kesimlerle kol kola girmesini eleştiren yazar, konuyla ilgili dün Orhan Miroğlu'nun dünkü yazısından bir bölümü köşesine taşıdı.
Peki Yeni Şafak yazarı Tuna'ya bugün "Star gazetesi yazarı Orhan Miroğlu'nun dünkü yazısını okuyunca kelimenin tam anlamıyla şoke oldum." dedirten yazısında neler vardı?
İşte o yazıdan bir bölüm:
HER GÜN EVLERE SES BOMBASI
"Mardin’in Dargeçit ilçesi bu güvenlik önlemlerinin alındığı bölgenin sınırları içinde bulunuyor. 90’lı yıllarda girilemeyen ilçelerden biriydi.. Dargeçit’e bir on yıl kadar, Kürt Partileri, sivil toplum örgütleri ve gazeteciler giremediler. Şimdi giriliyor, ama öylesine giriliyor işte..28 bin nüfuslu ilçede AK Parti 3000’e yakın oy alıyor. Geçenlerde ilçe örgütümüzü ziyaret ettik. Karşılayanların sayısı 20 kişi kadardı. Korku dağları bekler.. AK Parti bu ilçeden alabileceği oyu alacak, ama hemen her gün evine ses bombası atılan, kapısı penceresi kurşunlanan insanlar, oy verip meclise gönderecekleri vekillerine gün aydınlığında bir merhaba bile diyemeyecek kadar büyük bir baskı altındalar.
20 Eylül 1992'de Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Kürt aydını Musa Anter'in yanında olan Miroğlu, ağır yaralanmıştı.
GÜNEY KORE-K.KORE ÖRNEĞİ
Arkadaşlarımı bilmem, ama bir an, kendimi Güney Kore’de sınırı geçip Kuzey Kore’de seçim çalışması yapıyor gibi hissettim. Oysa sayılamayacak kadar çok dostum var bu ilçede. İlçenin üstüne çöken bu karabasan olmasa, bizi ilçenin girişinde karşılayacaklarından hiç şüphem yoktu..
Helalleşmeyi, bağışlamayı, affetmeyi öne çıkaran bir konuşma yaptım ilçe binamızda. Ama daha sonra bana anlatılanları dinleyince keşke bu konuşmayı yapmasaydım dedim içimden. Yaptığım konuşmadan pişmanlık duydum. 6-7 Ekim olaylarında yaşananlar, bıraktığı acı o kadar taze ki, helalleşme derken, bin kez düşünmek gerekiyor buralarda..
SON BİR HAFTADA 16-17 YAŞLARINDAKİ 15 KİŞİ DAĞLARA KAÇIRILMIŞ
Bu yazıyı yazdığım gün, oğlunu 6-7 Ekim olaylarında kaybetmiş bir Dargeçitli, öldürülen oğlunun diğer kardeşleri dağa kaçırılmasın diye, nasıl da bin bir zorluk içinde, her birini uzak şehirlere gönderdiğini anlattı. Son bir hafta içinde yaşı 16-17 civarında olan çocuklardan on beşi dağlara kaçırılmış..
Acılı baba soruyordu haklı olarak, devletin istihbaratı, şusu busu yok mu diye. Küçük bir ilçede çocuklar dağlara kaçırılıyor ve bunun önüne geçilemiyordu.
OĞLU SON ANDA YAKALANMIŞ
Midyat’ta kalıyorum, kendi ilçemde yani. Seçim çalışmalarımı buradan yürütüyorum. Bir kadın arkadaşımız, biz yokken Zerdeşt’e baksın diye sabah gelip akşam gidiyor. Dün sabah işe gelmeyince merak ettik. Arayıp görüştük. Meğer 17 yaşındaki oğlu dağa kaçırılmak istenirken, son anda yakalanmış ve ailesine teslim edilmiş.. Annesinin gündeliğe giderek kazandığı parayla yaşayan çocukları dağlara götür, sonra da çözüm süreci bitti diye açıklama yap!
16-17 yaşındaki çocuğun masumiyetini istismar eden, çözüm sürecini hay hay istismar eder.