Yazar Fırıncı: ''İngilizler Ayasofya’yı bombalamak istedi''
Bağcılar Belediyesi M. Akif Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Adanmış Ömürler” adlı söyleşi programının bu ayki konuğu Bediüzzaman Said Nursi’nin talebesi Mehmet Fırıncı oldu.
Yazar Mehmet Fırıncı, 1.Dünya Savaşı’nda Harp Okulu talebelerini kurtuluş savaşına katılmaya teşvik ettiğini belirterek, “İstanbul, İngilizler tarafından işgal edildiğinde Üstad Said Nursi bir gün Ayasofya’da kalıyorken, çevresini sarıyorlar. Komutan askerlere ‘Ayasofya’yı bombalayın’, diyor. Ancak, yanındakiler, ‘Bu büyük bir âlimdir. Bu saldırıyı yapmakla bir şey elde edemezsiniz.’ deyince vazgeçiyor.” dedi.
Gazeteci-Yazar Demet Tezcan’ın moderatörlüğünü yaptığı “Adanmış Ömürler” programında konuşan Fırıncı, çocukluğunun Mahmutpaşa’da geçtiğini belirterek, o yıllarda mezarlığın taşlarının yıkıldığına ve kabirlerin kaldırıldığına şahit olduğunu belirtti. Fırıncı, “Bizzat gördüm, kabir taşları kırıldı. Ve kemikler çuvallarla toplanarak alındı. “ dedi. Fırıncı, ezanın Türkçe okunduğu yıllarda da Müslümanların sıkıntı yaşadığını belirtti. 2. Dünya Savaşı’nın etkisinin görüldüğü 1941 yılında İstanbul’a dahi bomba düştüğünü de belirten Fırıncı, Balkanlarda başlayan işgallerle birlikte İstanbul’daki halkın göç etmeye başladığını söyledi.
Fırında çıraklık yaptığı yıllarda Said-i Nursi ve Necip Fazıl Kısakürek ile tanıştığını da anlatan Fırıncı, Büyük Doğu Mecmuası’nı okuduklarını söyledi. Fırıncı, “Necip Fazıl da büyük mücadeleler verdi. O zor şartlarda dahi İslamiyet’e hizmet etti.” dedi. 1944 yılında Nuri Osmaniye Kur’an Kursu’nda eğitim aldığını da ifade eden Fırıncı, arkadaşlarıyla Said-i Nursi’nin risalelerini okuduklarını anlattı. Fırıncı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evimizin bir odasını depo yaparak çalışmalarımızı sürdürdük. Isparta’nın köylerinde risaleler yazılıyor ve dağıtılıyordu. Çobanlar bile risaleleri çoğaltıp dağıtıyordu. Risale-i Nur’lar böyle basılıyordu. Jandarma baskın yapıyor, köylüleri tehdit ediyorlar. Şimdi ise Diyanet İşleri Başkanlığı risaleleri neşrediyor.” şeklinde konuştu.
“ÜSTAD VE TALEBELERİ TAKİBATA UĞRADI”
Said-i Nursi ile arkadaşlarının o dönem ülkeyi yönetenler tarafından çoğu kez takibata uğradığını ve mahkum edildiğini de kaydeden Fırıncı, “Tefrikaların durdurulması isteniyordu. 146. Maddeye göre Anayasa’yı değiştirmeye teşebbüs iddiasıyla baskı uygulanıyor ve davalar açılıyordu. Üstad, 1935 yılında hapse mahkum edildi, 1948’de de Afyon’da 20 ay ceza verildi. Ancak temyiz mahkemesi bozdu.” dedi.
“RUSLARA ESİR DÜŞTÜ”
Fırıncı, Üstad’ın, 2.Abdülhamit döneminde Ruslara esir düştüğünü ancak sağ olarak kurtulmayı başardığını anlattı. Said-i Nursi’nin, 1.Dünya Savaşı’nda 300 kişilik gönüllü ordusuna komutanlık yaptığını, bu sayının daha sonra 7 bin’e çıktığını da anlatan Fırıncı, “Erzurum’daki Pasinler cephesinde düşmana talebeleriyle mukabele ediyorlar. Vücuduna mermi bile isabet ediyor.” dedi. Said-i Nursi’nin, İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edildiği yıllarda mücadele ettiğini de belirten Fırıncı, “1.Dünya Savaşı sırasında Ayasofya’da bulunurken İngilizler çevresini sarıyor. ‘Ayasofyayı bombalayın’, diyorlar. Ancak, komutanın yanındakiler, ‘Bu büyük bir âlimdir. Bu saldırıyı yapmakla bir şey elde edemezsiniz.’ deyince vaz geçiyor.” dedi. Fırıncı, Üstad’ın, Harp Okulu Talebelerini milli mücadeleye katılmaya teşvik ettiğini sözlerine ekledi.