WikiLeaks'te yeni Türkiye belgeleri yayınlandı

ABD ordusundaki bir asker tarafından çalınan binlerce diplomatik yazışmayı yayınlayarak dünya gündemine oturan WikiLeaks, bu kez de Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı bilgisayarlarından elde edildiği belirtilen 500 bine yakın Suudi belgesini yayınlamaya başladı. Riyad yönetiminin savaş halinde olduğu Yemen’den hacker’lar tarafından Suudi Dışişleri Bakanlığı server’ına yapılan saldırı sonucu elde edilen belgelerin ilk partisi olan 70 bine yakını dün WikiLeaks sitesinden ifşa edildi. Bu ifşaat Türkiye’yi de ilgilendiriyor. Çünkü yayınlanan binlerce belge içinde Türkiye’nin Riyad Büyükelçiliği tarafından Suudi Dışişleri’ne gönderilen tüm diplomatik yazışmalar da mevcut.

Bu yazışmalar içinde dikkat çekenler ise şöyle:

- Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine destek olunması, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda da bu yönde bir destek sağlanması rica edilen yazışma.

Gizemli Türk kurye

- Davutoğlu, eşi ve oğlunun Suudi Arabistan’a yapacağı ziyaret için kolaylık sağlanması istenen yazışma.

- Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile ailesinin umre ziyareti için gerekli kolaylığın sağlanması istenen yazışma.

- Türkiye ile Suudi Arabistan arasında kültürel işbirliği için yapılan anlaşma.

- Suudi Devlet Televizyonu ile TRT arasında işbirliği için imzalanan anlaşma.

- Riyad ile Ankara’nın terörizmle mücadelede işbirliğini gösteren yazışmalar.

- Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliği tarafından gönderilen yazışmada ABD’nin İran ile ‘flört ettiği’ mesajların isimsiz bir Türk arabulucu tarafından Tahran’a ulaştırıldığı yönündeki iddia.

3 yıldır güneş görmedi

Halen hakkındaki tutuklama kararı ve hapis tehdidi nedeniyle 3 yıldır İngiltere’nin başkenti Londra’da Ekvador Büyükelçiliği’nde ikamet etmeye devam eden WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Suudi Yazışmaları giderek sorunlu ve içe kapalı bir diktatörlüğün üzerindeki kapağı kaldırdı” ifadelerini kullandı. Öte yandan WikiLeaks kurucusunun 3 yıldır tutulduğu bina çevresinde alınan özel güvenlik önlemlerinin milyon dolarları bulduğu ortaya çıktı. İngiliz polisinin şu ana kadar 16 milyon Euro harcadığı öğrenildi.

Hedefinde İran var

Belgeler daha çok tahta yeni geçen Suudi Kralı Salman’dan önce tahtta oturan Kral Abdullah dönemini kapsıyor. Suudi Kraliyeti’nin Suudi rejimi hakkında olumlu haberler yaptırmak için Avustralya’da bazı gazetelere para aktardığı, İran’ın bölgedeki etkisinin kırılması için Sünni İslam’ı Şiiliğe karşı güçlendirecek çalışmalar yapıldığı ve buna ciddi para harcandığı anlaşılıyor. Bu uygulamaların yeni Kral Salman döneminde de devam ettiği düşünülüyor.

Ladin’in oğlu ölüm belgesini istemiş
 
Belgelerde, 2011’de Amerika Birleşik Devletleri ABD’nin operasyonuyla öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin’in oğlu Abdullah bin Ladin’in, ABD’nin Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ne bir mektup yazarak babasının ölümüne dair belge istediği ortaya çıktı. Abdullah bin Ladin’in ölüm belgesi isteğine büyükelçilikten olumsuz cevap geldi. ABD’nin Ladin’e yanıt olarak yazdığı mektupta, El Kaide liderinin ölümünün resmi olarak teyit edilebileceği diğer yollar önerildi. 9 Eylül 2011 tarihli ve Başkonsolos Glen Keiser’in kaleme aldığı mektupta, bin Ladin’in ölüm belgesinin bulunmamasının “askeri operasyon kapsamında öldürülen kişiler için yürürlükte olan uygulamayla çelişmediği” belirtildi. Abdullah bin Ladin’in babasının ölüm belgesini isteme nedeni ise bilinmiyor.