Uğur Dündar: Demokrasi ve Millet İttifakı kazandı
Duayen Gazeteci Uğur Dündar, Akşener, İmamoğlu ve Yavaş görüşmesiyle ilgili yorumda bulundu.
Uğur Dündar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
Krizin başından itibaren herkesin sakin olması gerektiğini ve mutlaka siyasette 24 saatin bile çok uzun bir süre olabileceğini herkesin sükunetle beklemesi gerektiğini gemileri yakmamak ve geriye dönüşü olmayan laflar etmemek gerektiğini telkin ettim.
En son twettimde birbirimiz kırmadan gemileri yakmadan bekleyelim ben hala ortak akılla çözüm bulanacğaına inanaıyorum. Çünkü siyaset çözüm üretme alanıdır demiştim.
Ancak son gelişmeler Demokrasiye gönül verenler adına çok güzel bir gelişme olduğunu altını çizerek bir kez daha vurgulamak istiyorum. Sağduyu kazandı, demokrasi kazandı, Millet itiitfalkı kazandı... Bunda da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Sayın Meral Akşener'in Kurmaylarıyla yaptığı göeüşmeler, kamuoyundan gelen tepkiler, siyasiler pilotlara benzerler.
Pilotlar uçakları kumanda ederken inişe geçerken mutlaka rüzgarı hesaplamak zorundadırlar.
Siyasietöiler için de rüzgar kamuoyunun eğilimleridir. Kamuoyu kararlanırızını bneimsemiyor ve tepki göstiyorsa derhal ondan vazgeçmeniz gerekir. Aksi takdirde oylarınız düşmeye başlar.
Dolayısıyla yinede bence az hasarla Millet İttidakı gemisi tekrar rotasına girdi. Güvenli Limana doğru ilerlemeye başladı.
KEMAL KILIÇDAROĞLU BU FORMÜLE SICAK BAKAR
Kemal Bey'e bu formül güç verir. Otobüsün üstünde kemal bey, solunda Ekrem Bey, sağınd aMansur Bey... Tek başına Kemal Bey'den çok daha güçlü fotoğrafla halkın önüne çıkacaklar. Bu Kemal Bey'in oyunu güçlendirecek. ve Seçimi kazandıracak kolaylaştıracak bir formuldür.
AKŞENER MASAYA YENİK DÖNMEYECEK
Meral Hanım'ın burada bir kazançla çıkması gerekiyordu. Önerdiği adayları Cumhurbaşkanı adayı haline getiremedi. Ama cumhurbaşkanı'nın en güçlü yardımcıları haline getirdi. Bu da Meral akşener açısından kazanımdır. Sayın Akşener yenik bir biçimde masaya dönmeyecektir.
Demokrasi çareler üretme zinciridir. Bence çare bulundu. bundan sonra millet ittidakı daha güçlenerek yolculuğuna devam eder.
İmamoğlu ve Yavaş Belediye başkanlıklarından istifa edecekler mi? Devam ettirebilirler mi?
Kesin yorumlar yapabilmek için o konunun biraz daha netleşmesini beklememiz gerekir.
Ama cumhurbaşkanlığını elde etmek açısından ben bu formülün daha işe yarayacağına inanıyorum. Kaldı ki hemen istifa etmelerini gerektiren bir durum da söz konusu değil.
Bir yasal zorunluluk söz konusu değil. Seçim sonuçlandıktan sonra Kılıçdaroğlu geçici bir süre için tek adam rejiminde Cumhubaşkanı olursa bununda bir yasal çerçece içerisine oturutulacaktır.
TÜRKİYE'DE İLK KEZ OLDU DİYEBİLİRİZ
Türkiye’de bu durum belki ittifak çerçecesinde böyle bir durum ilk kez oldu diyebilriz. Ama Türk siyaseti zaman zaman komplikasyonlar yaşamıştır. Tıkanmalar olmuştur. Ama en umulmadık zamanda Merhum Süleyman Demirel’in söylediği gibi 24 saatin bile uzun bir süre olduğu siyasette çözümler halkın istediği doğrultuda bulunmuştur. Ben başltan itibaren karamsar bir durum olmadığını herkesin beklemesi gerekitğini söylemiştim.
BEN AKŞENER'İN TOPLANTIYA GİDECEĞİNE İNANIYORUM
O kısa süreli uzlaşı konuşmasından hemen sonra iyimser açıklamalar yapmaları, Sayın Akşener'in bugünkü toplantıya katılacağını gösteriyor. Açıklamanın 1 saat ötelenmesi de onu gösteriyor.
Bence bundan sonra çok ciddi komplikasyonları olmadan Millet İttifakı belirlediği rotayı takip edecek ve o istikamette güçlü gelişmeler kaydedilecektir.
ALTILI MASAYA GÜVEN HANGİ AÇIDAN DEVAM EDER?
Tabii ben Sözcü yazarı olarak hemen Sözcü’nün manşetinin yorumunu yapayım. Sözcü manşeti aslında milletin içine kapıldığı karamsarlığı yansıtan ve oradan geriye dönülmesini arzu eden bir mesaj şeklinde algılanmalı diye değerlendiriyorum.
Sayın Akşener de bunu okumuş olmalı diye düşünüyorum. Bundan sonrası için tabii ki yaralarım bir defa sarılması gerekecek o karşılıklı kırıcı sözlerin bir anlamda unutulması gerekecek. Ben Sayın Akşener'in o günkü toplantısında öne sürdüğü düşüncelere saygı duyuyorum. Kaygılarına da katılıyorum.
Ama öğretmen Meral Akşener olarak değil de Asena Meral Akşener uslübuyle konuştuğu için yadırgadığımı da ifade etmek istiyorum.
Eğer o çok sert ile konuşmamış olsaydı belki de yaşadığımız bazı olayları hiç tanıklık etmeden görmeden bu süreci geçiştirmiş olacaktık. Onun ben biraz hatalı olduğunu düşünüyorum.
Sonuçta bir çözüm yolu bulundu ve demokrasinin kazanması için herkes elinden geldiğince gayret gösterdi.
Bu arada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun daha krizin ilk dakikasından itibaren telaşlanmayın Su yolunu bulur sular durulur değil mi Her şey yerine oturur şeklindeki yaklaşımını da olgun Bilge bir siyasetçinin üslubu olarak son derece olumlu bulduğumu belirtmek isterim. Çok demokrat bir insan Kemal Bey.
Bu süreci Millet İttifakı kazandı. Öyle bakmak gerekir.
BUNLAR FEVRİ HAREKETLER
Uğur Dündar İYİ Parti'den istifalar için şöye konuştu;
Yaralar sarılmalı derken ben biraz bunları da kastediyorum. Tabii fevri hareketler olarak bakıyorum ben bunlara. Biraz beklemek gerekirdi. Siyaset yapan kişilerin bütün olasılıkları hesaplayarak siyasetin sorun çözme sanatı olduğunu da göz önünde bulundurarak daha dikkatli hareket etmeleri gerekirdi. Herahalde liderlerin hoşgörüsü ile çözümlenir diye ümit ediyorum.
O MASA BİR DAYATMA MASASI DEĞİL
Ve o arada da büyük bir hazırlık süreci yaşanmalıydı onu yaşadılar programlarını açıkladılar Türkiye'nin sorunlarına nasıl çözüm bulacaklarını açıkladılar Sonuçta aday ismini belirlemek o kadar bir durum değil.
Cumhurbaşkanı adayı olacağını ifade ediyordu Meral Hanım da kazanacak aday vurgusu yaparken direkt olarak Kemal Bey'e desteklemeyeceğini başka arayışlara yöneleceğini O da işaret ediyordu ve sonuçta biraz sert bir üslupla ben o tarafına eleştiriyorum yoksa isim önermekte olabilir kaygılarını dile getirmekte haklı olabilir. Sonuçta o masa bir dayatma masasI değil. Şuanda uzlaşı sağlanmış gerekiyor. Dileğimiz daha da bozulmaması.
ŞİMDİ ÇIKACAK OLAN ADAY YIPRANDI DİYEBİLİR MİYİZ?
Zaten kemal Kılıçdaroğlu’nun söylenmedik tarafını bırakmadılar şimdiye kadar. İftira bile attılar. Ama o bunların hiçbir tanesinden bana göre çok ağır bir yer almadı.
Çünkü Kemal Bey ben hesap uzmanlığı döneminden tanırım TRT yıllarında kendisiyle çok röportajlar yaptım. Kemal bey o dönemki Hesap Uzmanları kurulu devletin en seçkin bürokratlarının görev yaptığı devlette tüyü bitmemiş yetim hakkı yemeyen son raddeye kadar arayıp hesabını soran çok değerli bürokratlardan oluşan bir kuruldu.
Kemal Bey de haram yemez, tüyü bitmemiş yetim hakkını el uzatmaz, hırsızlık yapmaz.
Kemal Bey'in adı herhangi bir akçeli işte bir skandala karışmaz. Dolayısyla bunlar olmadıktan sonra Ailesi de ortada. Kemal Bey’in hesabını veremeyeceği herhangi bir şeyin olduğunu düşünmüyorum.
SEÇMENİN BU KADAR BÜYÜK KRİZLERDE EĞİLİMİ NE OLUR?
Karşımızdaki mutlaka bu tablonun sorumlusu olarak iktidara görür ama işte ize yeniden konut yapacaklar Efendim İşte bunlar inşaatçıdır yaralarımızı Bunlar sarabilir bunların devam etmesinde ülke açısından istikrar bulunabilir gibi düşüncelere sahip olan seçmen de vardır. Bunların düşüncesine de saygı duyarım. Ancak bu deprem aniden hiç beklenmedik bir şekilde gelen bir deprem değil o kentlerimizin fay hattında oldukları biliniyordu ve o fay hattının çok tehlikeli ve yedi buçuk büyüklüğünde deprem üretebilecek stresle yüklü fay hatları olduğunu ve Uzmanlar dile getiriyorlardı 2019'da Kahramanmaraş merkezli 26 ili kapsayan bir deprem tatbikatı yapılmıştı. Ülkeyi yönetenler de bu olası depremin bilincindeydiler.
Hatta 1999 büyük Marmara depremini göz önünde bulundurduğumuzda aradan 23 yıl 24 yıl geçmiş ve o kentlerin bulundukları fay hatlarına uygun bir kentsel dönüşüme tabi tutulması yerine hiçbir şey yapılmamış üstüne imar affları çıkartılmış Dolayısıyla dilim varmıyor ama böyle bir felakete davetiye çıkarılmıştır.
Dolayısıyla ülkeyi yönetenlere burdan çok ciddi bir sorumluluk çıkar. Sağ kurtulan insanlarımız var. Hala haberi alınamayan yurttaşlarımız var. Depremden daha acı bir durumdur bu. Tabi seçmen bunların faturasını birilerine çıkaracaktır. Yaşadığımız gerçeğini her an göz önünde bulundurarak Hem o kentlerimizin sağlam zeminler üzerinde yeniden inşa edilmelerine koyulmak hem de büyük İstanbul depremine süratle dakika geçirmeden hazırlanmamız gerekir bence bu Seçimin en önde gelen söylemleri deprem üzerine olacaktır diye düşünüyorum.