Türkiye'de koronavirüsten can kaybı 1769'a yükseldi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından kameraların karşısına geçti. Koca, koronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısının 126 artarak 1769'a yükseldiğini duyurdu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans aracılığıyla katıldığı Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de koronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 126 artarak 1.769'a yükseldi.
Son 24 saatte 40 bin 270 kişiye daha test yapıldı. 4 bin 353 yeni vaka tespit edildi. Toplam vaka sayısı ise 78 bin 546'ya yükseldi.
Bakan Koca'nın açıklamasından satır başları;
Tedbirleri eskisinden çok daha sıkı tutun, virüsü sokaktan alıp evinize taşımayın. Sokağa çıkmayanlar bu savaşın görünmeyen kahramanlarıdır. Önceki toplantıda benden en çok duyduğunuz kelime filyasyondı. Bize başarı kazandıran bu yöntemin üzerine gittik. Bunun etkisi bir kez daha görüldü.
Salgın hastalık tedavisinde öteden beri bilinen bu yöntem yayılımın önünü kesmekten en etkili yoldur. Virüs 81 il ve bazı köylerimize kadar ulaştı. Sizlere ilk vakamızdan, hastalığın bulaştığı şemayı göstermiştim. İşte bu vaka her hasta için çalıştığımız filyasyonun bir örneğiydi. Filyasyon oranımız yüzde 97.5'e ulaştı.
"65 YAŞ ÜSTÜ POZİTİF ORANI YÜZDE 30'DAN YÜZDE 18'E DÜŞTÜ"
Sağlığa yapılan yatırımların ne kadar doğru olduğunu toplum olarak bir kez daha test etmiş olduk. Kendi tedavi algoritmamızı oluşturarak vakalar için erken tedaviye başladık. Belirti ortaya çıkınca erkenden hastaneye yönlendirilen hastalarda tedavinin sonucunu gördük. Erken tedaviye başlamanın bir başka sonucu da hastanın zatürreye dönüşme hızıdır. Bu doğal olarak yoğun bakım ve entübasyona da yansımıştır. Önce 65 yaş üstü vatandaşlarımızın sokağa çıkışını kısıtladık. Bu tedbirler netice vermektedir. Bu kısıtlama sonucunda ileri yaşta pozitifte belirgin azalma gözlenmiştir. Kısıtlamadan sonra 65 yaş üstü pozitif oranı yüzde 30'dan yüzde 18'e düştü.
Hastanelerimizde sağlık personelimiz aynı hız ve gayrette görevine devam etmektedir.
Vaka sayımızda artış devam etmektedir. Bu artış hızının düşmekte olduğunu görüyoruz.
Önümüzdeki günlerde plato oluşturması şaşırtıcı olmayacaktır.
Bu saat itibariyle bugün sonucu çıkan 40 bin 270 test ile toplam test sayımız 558 bin 413 oldu.
Özel bir teşekkürü sizlerle paylaşmak istiyorum. Sağlıkta şiddetin önlenmesi tüm partilerin gündeme almasıyla yasalaştı. Bu güne dek en kapsamlı olan yasanın çıkması için tüm vekillerimize teşekkür ederim.
SORU-CEVAP
(Bilim Kurulu'nun sokağa çıkma yasağına ilişkin tavsiyesi oldu mu? 23 Nisan'la sokağa çıkma yasağı birleştirilecek iddiası) Gündeme gelmedi. Zannederim haftaya gündeme gelir. Bilim Kurulu'nun bir tavsiye kurulu olduğunu unutmayalım. Bilim Kurulu bir karar mercii değil. Tavsiye kurumu. 23 Nisan'la ilgili de gündeme gelmedi. Zannederim ki haftaya gündem olabilir.
(Tomografi sonucuna göre pozitif teşhisi konuyor mu?) Net açıklayayım... Bir başından beri bilim kurulu'muzun öneri ve yaklaşımlarıyla götürmeye çalıştık. Hangi hastanın şüpheli görüleceği, COVİD'li olduğu gün be gün bu algoritmanın değiştiğini bilmiş olalım. Hem şüpheli vakayı hem tedaviyi sürekli güncelleyen tüm Türkiye'de hekim arkadaşların, kamu, özel ve üniversite hastaneleri dahil, herkesin 1 hastaya ne zaman test yapılması, ne zaman entübe edilmesi gibi konular stabilize edildi. Şırnak'taki hekim de Kars'taki hekim de, hastaya yaklaşımı Bilim Kurulu tarafından rehber eşliğinde stabilize edildi. Yeni tedaviye başladığımızda tüm Türkiye'de başlamış oluyoruz. Semptomu varsa, hastayı şüpheli görüyoruz. Tomografide bulgu olma durumu zorunlu değil. Temaslı ve semptomu varsa bizim için o da şüpheli. İlla tomografi pozitif olunca test yapılır diye bir kural yok.
(Havaların ısınmasıyla birlikte bir rehavet oluşturur mu?) Altını birkaç kez çizdim. Şuanki tablo hasta artış hızı düştü, ölüş artış hızı durağan, entübe doluluk oranı şuan stabilleşti. Şuan için bu tablo bizim için sevindirici. Dünyadan farklı yaptığımız uygulamalar var. Hem ilaç uygulaması hem devamında hasta erken dönemde semptomu olduğunda, dünyadan farklı olarak ücretsiz bir şekilde uyguladığımız ilaçtan bahsediyorum.
(Ercüment Ovalı'nın açıklamaları... Hayat ne zaman normale döner?) Sözü edilen ilaç uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı. Türkiye'de ruhsatlı bir ilaç. Akciğerde tıkaç olan hastalarda uygulanan ve fayda görülen bir ilaç. COVİD-19'la ilgili bu ilacın faydalı olduğuna dair laboratuvar ve klinik çalışmaların da başladığını da biliyoruz. Bununla ilgili ilgili merkeze de 23 Mart'ta aşı ve tedavi ile ilgili herhangi bir çalışmanız varsa bunu projelendirip bize bilgilendirin dedik. Oradan bize gelmedi. Dünyada araştırmanın nasıl yapılacağı bellidir. Sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz. İnsanlığa faydalı çalışma yapan herkes bizim için kıymetlidir. Araştırma ve çalışmaların nasıl yapıldığı da bellidir. 23 Mart'ta bizim çağrımıza cevap verilebilirdi. İlaç ve aşı işi hem milli hem stratejik bir iştir. Sosyal medya üzerinden yapılmaz. Uluslararası firmanın ilacı böyle umutlar tüketilerek ifade edilemez.
"10 GÜN İÇİNDE PİK NOKTASINA ERİŞECEĞİZ"
Tedbiri asla elden bırakmamalıyız. Süreci Bilim Kurulu'nun da yaklaşımıyla şeffaf bir şekilde aktarmaya çalışıyorum. Rakamları hepimiz net bir şekilde biliyoruz. Önümüzdeki 1 hafta 10 gün içinde bir 'pik' noktasına erişebileceğimizi görüyoruz. 2 haftalık bir plato dönemi olacağını biliyoruz. 2-3 hafta içinde de düşeceğini biliyoruz. Bunlar bizi rahatlatmamalı, tedbiri elden bırakmamalıyız. Bu mücadelede çok önemli 3 unsur var; 1 vakayı tespit edip filyasyon taramasını yapabilir olmak, hızla tespit. 2 tedavide çok güçlü olabilir olmak. 3. bacağı ise izolasyon, izolasyon, izolasyon. Bu sağlanabilirse yeni dalganın oluşumu önlenebilir ve hayat erken dönemde normale döner diye düşünüyoruz.
(Vaka sayıları nasıl hesaplanıyor?) Vaka sayısı içinde pozitif olan, kliniği olsun olmasın herkes var.