Temel Karamollaoğlu açıkladı: Saadet Partisi Cumhur ittifakına katılacak mı?
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu canlı yayında Buket Aydın'ın sorularını yanıtlıyor.
Temel Karamollaoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
TÜRKİYE'DEKİ BU DÖNEMİN ÖNCEKİLERDEN FARKI NE?
Diğerlerinden temel farkı, bizim neredeyse her alanda sıkıntı içerisinde olmamız. Sadece bir noktada sıkıntı yok. Bugün dış politika bir hercümenç. Dostumuz, düşmanımız, bizim politikamız karmakarışık. Ekonomide de ciddi problemlerimiz var. Çözülemiyor da. Türkiye'de adalet mumla aranıyor. İktidara sorarsanız, o nereden çıktı deniyor.
Eğitim bizim geleceğimiz. Ama ne yazık ki eğitimde bir hedef göremiyoruz. Problemleri çözmeye yönelik adımlar da göremiyoruz.
TÜRKİYE'NİN PANDEMİ İLE MÜCADELESİ
Sağlıkta da "pandemi sona eriyor" derken, birden bire bir dalga daha geldi. Hastane yatakları tamamen doldu. Aşı konusunda ciddi problemlerle karşı karşıyayız. Yetkililerin söyledikleri de birbirine tutmuyor. İnsanlar aşıya ulaşamıyor, aşı yeterince gelmedi ki... Neden kendi aşımızı üretmekte bir çaba göstermiyoruz.
OLASI BİR SEÇİMDE İTTİFAK YAPILABİLECEĞİ İDDİASI: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN İPTALİ CUMHUR İTTİFAKINA BAKIŞINIZI DEĞİŞTİRDİ Mİ?
Yok. Bir yerde isabetli bir karar vermek bizim bütün politikalarımızı yeni baştan tanzim edeceğiz manasına gelmez. Burada güvenilirlik esastır. Güvenilirlik dediğiniz zaman istikrar aranır. Bir yerde bir yanlıştan dönmek, bütün yanlışları ortadan kaldırmak manasına gelmez.
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili biz her zaman ihtiyatlı davrandık. İstanbul Sözleşmesi tek başına İstanbul Sözleşmesi olarak geçmiyor. Kadına şiddeti önleme babında her zaman gündeme getiriliyor. Biz kadına şiddetin karşısındayız. Hangi noktada bu adımları atmak istiyorsanız kim gelirse gelsin yanındayız. Ancak kadına şiddeti önlüyoruz derken başka yerlerde kırıp dökmeye başlarsak bunu da kabul edemeyiz. Aileyi korumak mecburiyetindeyiz. Bir defa aile mefhumu ortadan kalktı mı toplum dejenere olur. Onun için biz İstanbul Sözleşmesi'ni sadece İstanbul Sözleşmesi olarak ele almadık. Biz burada kadına şiddetin önlenmesi için ne yapmak gerekiyorsa yapalım. Gelin, bütün partiler bir arada, birlikte politika üretelim. Birbirimizi tenkitten çok neler yapılması icap ettiği konusunda ittifak sağlamaya çalışalım. Aileyi nasıl koruyacağımızı da konuşalım birlikte. Aile bir kadın, bir erkek ve çocuklardan meydana gelir. Siz bu mefhumu değiştirdiğiniz, tabiata karşı savaş açtığınız zaman aileyi korumak için ben bunu yapıyorum türküsünü ağzınızdan düşürmeseniz hiçbir mana ifade etmez.
LGBTİ TÜRK AİLE YAPISINI BOZUYOR MU?
Biz aile yapısını koruyalım derken bunu sadece kendi ülkemiz için söylemedik. Tüm dünyada ihtiyaç var. Ancak diğer hususlara gelince İstanbul sözleşmesinin en önemli tarafı, görünmeyen arka planı bütün dünyada aile yapısını kaldırmaya müteveccihtir. Sadece Türkiye'de değil. Bu aile yapısını tahrip ederek nüfus kontrolünü sağlamak.
GENEL BAŞKANLIĞI BIRAKMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Elbette düşünüyorum. Ama zamanı gelince. 80 yaşına geldikten sonra insan düşünmez olur mu? Ama her şeyin bir zamanı var.
İKTİDAR SAADET'İ YENİDEN Mİ DİZAYN EDİYOR?
Eee tabi. Ak Partiyi düşünün. Her geçen gün oy kaybediyor. Önümüzdeki seçimlerde başarı gösterme ihtimali çok düşük, hatta sıfır diyenler var. Ak Partinin başında bulunanlar da çare arayacaklar. Tayyip beyin ilk aklına gelen de eskiden beraber olduğumuz arkadaşlarımızla bir temas kuralım. Bir selamın aleyküm diyelim, bakalım neler olacak diye düşünmüştür. Ben bunu da garipsemem. Biz baştan söyledik ilkelerimiz var diye. İlkelerimizden asla vazgeçmeyiz.
ADALET SİSTEMİNDE NEYİ YANLIŞ BULUYOR?
Birisi trafikte suç işlediğinde polis önü kesip durduruyor. Orada herhalde adalet vardır diyorum. Etkili bir adam değilse. Orada soru çıkıyor ortaya. Suçlu ama serbest bırakılıyor. Dayısı var deniyor. Orada dayısı varsa biz adalet tam işliyor diyemeyiz.
Erdoğan yola çıkarken partisinin adını bile Adalet ve kalkınma partisi koydu. Sonra ne oldu, adalet de gitti, kalkınma da. İkisi de yok. Kalkınmayı sadece inşaatta görüyor. Adaleti de kendi söylediklerinin kabul edilmesini istiyor. Böyle adalet olmaz.
ERDOĞAN İLE İTTİFAK MASASI KURAR MI?
Erbakan'ın ortaya koyduğu prensiplerde anlaşabiliyorsak amenna. Anlaşmıyorsak olmaz. Biz herkesle masaya otururuz ama bizim prensiplerimiz var.
ALKOLLÜ İÇKİ SATIŞI YASAĞINA NASIL BAKIYOR?
Tayyip bey çok becerikli bir politikacı. İstediği neticeyi de aldı. Kendisini tescil ettirdi. Bizim politika anlayışımız burada tıkanıyor işte. İslam karşıtlığı duygusu... Muhalefetin belli kesimi de bu oyuna düşüyor. Tayyip beyin istediği oldu yani gerisi laf.
TAM KAPANMADA ESNAFIN ZARARI NASIL KARŞILANMALI?
Bütün dünyada benzer şeyler meydana geldi. Bu adımlar atılırken mağdur olan kesimlerin mağduriyeti giderildi. Başka ülkeler bu cevapları verdi. Esnaf, vatandaşla üretici arasındaki insandır. Piyasadaki esnafların haline bakın... Bunların ihtiyaçlarının giderilmesi lazım. Vatandaşa ulaşmanın en kısa yolu vatandaşın cebine para koymaktır. Borcun içine batmış insanlara destek versin. Fırıncı da bakkal da zora girmiş. Siz onlara destek verirseniz çark dönmeye başlar. Bu sadece bununla da hallolmaz. İnsanlar bu güne kadar sıkıntı içindeydi zaten.
Özellikle gençler yurt dışına gitmek istiyorlar, daha fazla kazanabilmek için. En belirleyici kişiler gençler. Bize oy verecek kesim onlar. Gençlere güveniyoruz, ümidimiz var.