TBMM Genel Kurulu'nda ''ahlaksızlık'' tartışması
TBMM Genel Kurulu'nda Osman Öcalan’ın TRT ekranlarına çıkarılmasıyla ilgili önergenin görüşmeleri sırasında tartışma yaşandı. AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın "İYİ Parti'nin böyle bir grup önerisi vermeye ahlaken de siyaseten de hakkı yoktur." sözleri TBMM'yi gerdi.
TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti'nin kabul edilen grup önerisiyle Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlandı.
Genel Kurul'da siyasi partilerin grup önerileri görüşüldü.
İlk olarak, İYİ Parti'nin, TRT'nin, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan ile röportaj yapmasına ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisi ele alındı.
Partisinin önerisi üzerine söz alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin'de bulunduğunu belirterek, "Doğu Türkistan, Filistin'den daha önemsiz değildir. Bu zulüm mutlaka dile getirilmelidir." dedi.
"TÜRK MİLLETİNİN BAĞRINA SAPLANMIŞ BİR HANÇERDİR"
TRT'nin, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan ile röportaj yapmasına tepki gösteren Nuhoğlu, "Muhalif olarak görülen adayların bile TRT ekranlarına çıkması esirgenirken, bir teröristin çıkabilmesi, Türk milletinin bağrına saplanmış bir hançerdir." ifadesini kullandı.
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sürecinde, birçok ilginç söyleme tanık olduklarını belirterek, "Siyasetçi, ilkeli duruşu ile ideolojisine sıkı sıkı sarılarak siyaset yapar. Bulunduğu kaba göre şekil alan siyasetçiler, ülkeye hiçbir şey sağlamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Bingöl, 23 Haziran seçimlerinin "demokrasi ittifakına" dönüştüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkenin çok temel bir sorunu var. O da demokrasi sorunudur. Bu ülkede, uydurma iddianamelerle tutsak edilen yüzlerce vatandaş cezaevinde. Selahattin Demirtaş, Eren kardeşimiz, Osman Kavala, Sırrı Süreyya Önder niçin cezaevinde... Bu ve buna benzer birçok insan tutsak, cezaevleri ölüm evlerine dönüşmüş. Bu ülkede hiç kimse sokağa çıkıp hakkını savunamıyor. Bütün bunlar birikti, birikti ve bir büyük demokrasi ittifakına dönüştü. Bu demokrasi ittifakı, sadece 23 Haziran ile sınırlı kalmayacak. Yaşayıp göreceğiz."
Tekin Bingöl'ün konuşması sırasında sık sık "tutsak" demesi üzerine, yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Türkiye'de herhangi bir "tutsağın" bulunmadığını, bağımsız ve tarafsız yargının vermiş olduğu kararlar çerçevesinde, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin bulunduğunu söyledi.
"AHLAK" TARTIŞMASI
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ise TRT konusunun konuşulabileceğini ama İYİ Parti Grubunun gündeme getirmesiyle, onların vereceği bir önergeyle konuşulmasını kabul etmediğini belirterek, "Çünkü İYİ Parti'nin böyle bir grup önerisi vermeye ahlaken de siyaseten de hakkı yoktur." diye konuştu.
Bunun üzerine, İYİ Parti milletvekilleri tepki gösterdi.
Kaya, konuşmasına devam ederken, İYİ Parti milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak, Kaya'yı protesto etti.
"AHLAK, AHLAKSIZLIK GİBİ İFADELER MECLİS'E YAKIŞMIYOR"
Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Celal Adan, "Meclis başkanlık görevini şu anda yürüten birisi olarak bütün milletvekillerine saygı duyuyorum. 'Ahlak', 'ahlaksızlık' gibi ifadeler hem Meclis'e yakışmamakta hem size yakışmamakta. Bu doğru olmamıştır." dedi.
"SÖZLERİNİ GERİ AL"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise Kaya'nın sözlerini geri almasını istedi. Türkkan, "Burada bir milletvekili 'Siyaseten ahlaksızlık yapıyorsunuz.' dedi diye kınama cezası aldı, aynı kürsüden. Lütfen, burada gerekli cezayı vermeniz lazım, böyle bir şeye müsaade etmemeniz lazım." diye konuştu.
Yeniden söz alan Kaya, "Benim kullanmış olduğum tabir kesinlikle ahlaksız ithamı yapacak bir noktada tabir değildir, böyle bir anlaşılma olduysa bunu düzeltmek isterim. Benim ifade ettiğim, özellikle siyasi bir ahlak noktasındaki değerlendirmedir." ifadesini kullandı.
Tartışmanın devam etmesi üzerine, TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşime ara verdi.