Tazminat parasını duyan akrabalık için sıraya girdi !
8 yıl önce HIV'li kan verilen çocuğun ailesi 1 milyon 800 bin TL'lik tazminat kazandı.
Şanlıurfa'da 8 yıl önce hastanede yanık tedavisi görürken verilen kandan HIV virüsü bulaşan küçük Y.Ç.'nin ailesi 1 milyon 800 bin lira tazminat kazanmıştı. Baba o parayla oğlu için bir araba ve ev aldı. Şu an 9 yaşında olan Y.Ç., kendisi için alınan arabanın önünde mutluluk pozu verdi. Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesine bağlı Ulucanlar köyü Karagöz Mezrası'nda yaşayan 7 çocuklu ailenin 6. çocuğu olan Y.Ç.'nin, 2008'de üzerine çaydanlık devrilmiş ve vücudu yanmıştı. O tarihte 1.5 yaşında olan Y.Ç. Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Ünitesi'nde tedavi görürken kendisine HIV virüslü kan verildi.
DIŞLADILAR
Daha sonra Ankara'da tedavi gören Y.Ç. taburcu edildi. Olayın duyulmasıyla birlikte arkadaşları ve köyde yaşayanlar tarafından dışlanan küçük Y.Ç. ve ailesi zor günler geçirdi. Köylülerin baskısı üzerine ailesiyle birlikte göç etmek zorunda kalan baba Mehmet Ç., mezra yakınlarında babasına ait bir tarlaya 2 odalı ev yapıp, buraya taşındı. Ailenin açtığı dava geçtiğimiz yıl sonuçlandı. Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesi 'İdarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu' gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı'nı tazminata mahkûm etti. Bakanlık, faiziyle birlikte aileye 1 milyon 800 bin lira ödedi.
'MEHMET AĞA' DİYORLAR...
Kısa süre önce parayı alan baba Mehmet Ç., ilk olarak oğlu için Eyyübiye ilçesinde 380 bin liraya iki katlı ev ve 56 bin liraya bir araba aldı. Sağlık ocağında hizmetli olarak çalışmaya devam eden Mehmet Ç., "Adalet yerini buldu ama keşke böyle bir olay yaşamasaydık. Oğlum şu an 4. sınıfta eğitimine devam ediyor. Parayı onun eğitimi ve sağlığı için harcayacağım. İlk olarak bir araba ve ev aldım. Sürekli kontrol için Ankara'ya otobüslerle gidiyorduk. Artık arabamızla gideceğiz. Geri kalan parayla köyde arazi almak istiyorum. Onu da oğlumun adına yapacağım" dedi. Kendisine daha önce selam vermeyen insanların parayı duyunca değiştiğini söyleyen Mehmet Ç., "Artık bana 'Mehmet bey Mehmet ağa' diye hitap etmeye başladılar. Hiç tanımadığım insanlar bile yanıma gelerek 'sen bizim akrabamızsın' diyerek, para istiyor" dedi. Anne Fatma Ç. de çok sıkıntı çektiklerini belirterek, "Allah kimseye böyle dert vermesin. Köyde herkes bizi dışladı, kadınlar bile bana selam vermiyordu. Benim için para önemli değil, evladımın sağlığı önemli. Üzüldüğüm tek şey selam vermeyenler parayı duyunca bizi baş tacı etmeye başladı" diye konuştu.
ASLINDA BİSİKLET İSTİYOR
Babasının araba almasına çok sevindiğini söyleyen Y.Ç. aslında bisikleti daha çok istediğini anlattı. Y.Ç., "Büyüyünce ehliyet alıp, arabayı kullanmak istiyorum ama okul kapandığında babamdan bisiklet almasını isteyeceğim" dedi. Arkadaşlarının artık kendisinden harçlık istediğini dile getiren Y.Ç., büyüyünce doktor olmak isti- yor.
PARAYI DUYAN AKRABA OLDU
Baba Mehmet Ç. ve anne Fatma Ç., yıllarca 'istenmeyen aile' olduklarını ancak tazminat parasından sonra birçok kişinin 'akrabayız' diyerek para istediğini anlattı.