Şok iddia: ''Abdullah Gül AK Partili 3 Bakan ile görüşüyor''

Ankara kulislerinde AK Parti içerisinde ayyuka çıkan yeni parti hazırlıkları ve söz konusu girişimlere yönelik iktidar partisi içerisindeki beklentiler konuşuluyor. Bu kapsamda mevcut kabinedeki 3 bakanın yeni partinin kurulmasını beklediği ve ‘rüzgara göre’ bu yeni oluşumlara katılabileceği iddia ediliyor.

Yazar Fatih Ergin, AK Parti içerisinde Abdullah Gül’ün gölge lideri olacağını söylediği Ali Babacan’ın başkanlığında kurulacak olan partinin beklendiğini yazdı.

Kabinede de aynı beklentenin söz konusu olduğunu yazan Ergin, Erdoğan’ın partideki çözülmeye karşı ilk adımı da kabinede atacağı ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koltuğunu başka bir isme devredeceğini kaydetti.

Kurum’un yerine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin getirileceğini öne sürdü.

Ergin’in yazısında ki ilgili bölüm şöyle:

“Abdullah Gül’e yakın olan üç bakanın, Babacan’ın partiyi kurmasını beklediği ve kurulacak partinin bir rüzgâr yakalaması durumunda soluğu yeni adreslerinde alacakları Ankara kulislerinin en çok konuşulanları arasında.

Bu bakanların isimleri zikredilmese de, Erdoğan’ın partideki çözülmeye karşı ilk adımı kabinede atacağı ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koltuğunu başka bir isme devretmesine karar verdiği kesin olarak ifade ediliyor. Kurum’un yerine ise, daha önce bu koltukta oturan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin gelebileceği öne sürülüyor.”

“Erdoğan hangi adımı atarsa atsın, partisindeki erimeyi durduramıyor, durduramaz! Sebebi çok açık” diyen Ergin, bunun nedeninin iktidara karşı oluşan toplumsal nefretin artık AK Parti tabanında da sirayet ettiğinden olduğunu ifade etti.

Ergin şunları yazdı:

“Erdoğan hangi adımı atarsa atsın, partisindeki erimeyi durduramıyor, durduramaz! Sebebi çok açık; AK Parti’ye karşı var olan toplumsal nefret, artık sadece muhalefet partilerini destekleyen kesimlerde değil, AK Parti tabanına da sirayet etmiş durumda. Erdoğan, kendi tabanının önemli bir bölümünde inandırıcılığını kaybetti.

Bunu 31 Mart yerel seçimleri ile 23 Haziran’da ki İstanbul seçiminde gördük.
Diğer taraftan, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın partileşme hareketlerinin de hem AK Parti tavanı hem de tabanında karşılık bulması, bu durumun başka bir göstergesi.

Bu, ikinci sorunun cevabına dair de işaretler veriyor. AK Parti’den doğacak partiler, iktidar olmasa, Meclis’e giremese bile AK Parti’den koptuğu ile kalmayacaklar. Erdoğan’a inancını yitiren muhafazakar oylara, Cumhurbaşkanlığı seçiminde adres olacaklar ki, Türk siyasetine en büyük etkileri bu olacak.”