Sağlık Bakanı Müezzinoğlu:
"Bugün, insanlığın en çok ihtiyacı ilim ve irfan, hak ve adalet, huzur ve barıştır. Mazlum ve mağdurların her gün canının, kanının akıtıldığı bir dünyanın huzuru ve barışına bir medeniyet ancak yön verebilir; o da huzur, barış, hak ve adalet medeniyetidir
BURSA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bugün, insanlığın en çok ihtiyacı ilim ve irfan, hak ve adalet, huzur ve barıştır. Mazlum ve mağdurların her gün canının, kanının akıtıldığı bir dünyanın huzuru ve barışına bir medeniyet ancak yön verebilir; o da huzur, barış, hak ve adalet medeniyetidir." dedi.
Müezzinoğlu, Merinos Parkı'ndaki Gölpark Tesisleri'nde Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin katılımıyla düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, her gencin ve özellikle tıbbiyelinin vicdanını merkeze alan bir sabit ayak kurgulaması gerektiğini söyledi.
Gençlerle her buluşmada onlara "m" harfiyle başlayan üç kelime söylediğini belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Bir genç, müzakereci olmalı. Bunun için de münazaracı olması gerekir. Münazaracı kişi, farklı fikirler adına da birikimi olan insandır. Masanın bu tarafındayken konu başlığının münazarasını en iyi yapandır, karşı tarafı da en iyi bilendir. Bu, size yarınlarda güçlü müzakere kabiliyeti verir. Münazaracı olmayı başaran iyi bir müzakereci olur. Münazara, müzakere kabiliyetini geliştiren bir genç, iyi bir mücadeleci de olur. Dolayısıyla müzakere, münazara ve mücadele; hayatın felsefesini bu üç kelimeye kilitleyin ve korkmayın."
Müezzinoğlu, "müzakere", "münazara" ve "mücadele"yi hayatına yerleştiremeyen insanların çok iyi "münakaşa" yaptığını dile getirdi.
Ülkede 1970-80 kuşağının, münakaşacı tavrın ağır bedellerini ödeyen bir milletin gençleri olduklarını vurgulayan Müezzinoğlu, "O dönemde, o münakaşa bu ülkenin 6-7 bin gencinin birbirini katlettiği, öldürdüğü koşulları oluşturdu ve o münazara, müzakerenin dinamiklerini mücadeleye dönüştüremeyenler, Hacivat Karagöz oynatır gibi perde arkasından o gençliğin bir kısmına 'faşist', bir kısmına 'komünist' dedi ama aynı silah, bir baktık ki sabah faşisti, akşam komünisti öldürdü. Esasında o perdenin arkasında Hacivat Karagöz oynatan bir anlayış vardı."
Perdenin arkasından oyun çevirenlerin her zaman varlığını sürdüreceğini anlatan Müezzinoğlu, buna fırsat vermeyecek gençlik olduğu zaman onların asla emellerine ulaşamayacaklarını ifade etti.
- "Rahmet ve bereketin de peşinden koşmak gerekiyor"
Bakan Müezzinoğlu, matematiğin değil, rahmet ve bereket medeniyetinin mensupları olduklarını belirterek, matematiği iyi yapmak ancak rahmet ve bereketin de peşinden koşmak gerektiğinin altını çizdi.
Gençlere öz değer sahibi olmalarını tavsiye eden Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Bugün, insanlığın en çok ihtiyacı ilim ve irfan, hak ve adalet, huzur ve barıştır. Mazlum ve mağdurların her gün canının, kanının akıtıldığı bir dünyanın huzuru ve barışına bir medeniyet ancak yön verebilir; o da huzur, barış, hak ve adalet medeniyetidir. Şayet öz değerleri olan bir insanı olmayı önemsediysem, bir milletin, medeniyetin mensubuysam, dürüst, güvenilir, çalışkan olmak bir de bu milletin değerlerini özümsemek ve bu değerleri yaşamak ve yaşatabilmek görevim var. Azimli ve kararlı da olmak gerekiyor. Öz değerler, öz saygı ve öz güven olarak 'Helal olsun nasıl bir Cumhurbaşkanımız var' diyor muyuz? Kendisiyle 1970 yılından beri birlikteliğimiz var. Bizi bu noktalara bu kelimeler getirdi. Hiçbirimizin hayalinde bakan olmak yoktu ama bu ülkenin, milletin değerlerinin peşinden koşmak gibi derdimiz o günlerde oluştu."
Müezzinoğlu, toplantının basına kapalı gerçekleşen bölümünde öğrencilerin soru, talep ve önerilerini dinleyerek, değerlendirmelerde bulundu.