Rıza Sarraf'ın Abd'de Tutuklanması
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: - "Rıza Sarraf'la ilgili hadise paralel yapı tarafından bayağı bir körüklendi. Dört köşe olmuş durumdalar, bu işin servisini yapıyorlar"- "Her yerde adeta bayram ilan ettiler. Hükümet, millet, Cumhurbaşkanı zarar görsün diye, ş
TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Rıza Sarraf'la ilgili hadisenin paralel yapı tarafından bayağı bir körüklendiğini belirterek, "Dört köşe olmuş durumdalar, bu işin servisini yapıyorlar." dedi.
TBMM Adalet Komisyonu, Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu Tasarısı'nı görüştü.
Adalet Bakanı Bozdağ, tasarının görüşmelerinde CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın, "Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı dava ile Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklanmasına" ilişkin sorusunu yanıtladı.
AB'nin ilgili komisyonlarının zaman zaman Türkiye ile ilgili raporlar hazırladığını vurgulayan Bozdağ, şunları ifade etti:
"Biz kendileriyle yaptığımız görüşmelerde hep şunu söylüyoruz: Bu raporların objektif olması esastır. Siz Türkiye'yi ziyaret ediyorsunuz, taraflarla görüşüyorsunuz ama sonra gazete manşetlerine raporlarınızı koyup yayınlıyorsunuz. Bu objektif bir raporlama usulü değildir. Bizi de dinleyin, başka kimi istiyorsanız onları da dinleyin. Herkesten görüş ve bilgi alın ama siyasal nitelikli yorumlara göre değil, gerçeğe göre karar verin. Gerçek neyse ona göre raporlar hazırlayın. Ama maalesef raporların içerisinde bazı gerçekler ifade edildikten sonra pek çok algı operasyonunun millete dikte edildiği haberler gerçek olarak raporlara yansıtılıyor. Tabi bu rapor böyle olunca da bunun Türkiye'de karşılığı olmuyor.
Biz onların haklı uyarılarına hep uyduk, Bundan sonra da objektif, haklı olan, gerçekten bizim eksiğimizi gösteren bir şey varsa o eksiğimizi gidermeye, yanlışımızı gösteren bir şey varsa o yanlışı düzeltmeye hep özen göstereceğiz. Biz bundan sonra da o anlamdaki uyarılara, raporlara önem vermeye devam edeceğiz ama taraflı raporlar olduğu zaman da kusura bakmasınlar, taraflı olan raporlara göre biz Türkiye olarak amel etmeyiz."
- "Konuşunca (niye konuşuyorsun?) deniyor"
Adalet Bakanı Bozdağ, devam eden davalarla ilgili konuşmamanın doğru olduğunu vurgulayarak, en zor durumda olan bakanlardan birisi olduğuna değindi. Bozdağ, "Konuştuğum zaman 'Adalet Bakanı niye konuşuyor?' Konuşmadığım zaman 'niye konuşmuyor?' Yargıda bir şey oluyor, hesabı benden soruluyor; yargıda bir şey olmuyor onun hesabı da benden soruluyor. Bir yandan 'yargı bağımsız olsun' deniyor, öte yandan 'bunlara niye müdahale etmiyorsunuz.' deniyor. Ben şimdi hangisini yapacağım? Benim böyle bir yetkim var mı?" diye sordu.
Bozdağ, Anayasa'nın 38. maddesinde, "Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz." hükmünün yer aldığını anımsattı.
Anayasanın ilkeleri ortaya koyduğunu, bu ilkelerin herkesi bağladığını belirten Bozdağ, "Mahkemelerde devam eden yargılamalar var, savcılıklarda yürüyen soruşturmalar var." diye konuştu.
- "Bazen yerin dibine sokuyoruz bazen göklere çıkartıyoruz"
Bu soruşturmalara ve yargılamalara ilişkin herkesin bir görüşünün olacağını ve bunu hukuka göre ifade etmenin herkesin hakkı olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"(Mahkemeler, savcılar, hakimler, kararlar eleştirilemez) diye bir kural yok. Devam eden soruşturmalarda... belli kişilerle ilgili olduğu zaman, 'tamam kesin talimat verdiler, hakim kararını talimatla verdi, savcı işi talimatla yapıyor...' Başka bir mahkeme olduğu zaman veya aynı hakim başka bir kişiyle ilgili karar verdiği zaman, 'bak işte adalet, hukuk böyle olur' diyoruz. Aynı kişi ile ilgili bile bazen yerin dibine sokuyoruz bazen de göklere çıkartıyoruz. Yani yargılananların isimlerine, görüşlerine göre veya soruşturanların isimlerine, görüşlerine göre, bizlere yakınlığına ve uzaklığına göre verilen kararları değerlendirirsek orada doğru yolu bulma şansımız olmuyor. O yüzden devam eden soruşturmalarla ilgili bizim söyleyeceğimiz şey, her işin hukuk içinde ve hukuka uygun yürümesi ve hukuka uygun biçimde karara bağlanmasıdır. Hepimizin bu soruşturmaları yürüten ve yargılamaları yapan hakim ve savcılarla ilgili bu çizgi içerisinde durması doğru olandır."
Bakan Bozdağ, Rıza Sarraf'la ilgili hadisenin paralel yapı tarafından bayağı bir körüklendiğine dikkati çekerek, "Dört köşe olmuş durumdalar; keyiflerinden gazetelerde, televizyonlarda bazı muhalif çevreler... Bu işin servisini onlar yapıyor. Her yerde adeta bayram ilan ettiler. 'Buradan Türkiye'ye, Hükümete bir zarar gelecek, Cumhurbaşkanına bir zarar dokunacak.' Yani bu memleket, Hükümet, Türk milleti, Cumhurbaşkanı zarar görsün diye, şimdiden bayramın arifesi ilan ettiler. Zarar görürse de herhalde bayramı kutlayacaklar." ifadesini kullandı.
- "Bizim özel bir takibimiz, herhangi bir endişemiz yok"
Bu hadisenin ABD'de olan bir hadise olduğuna işaret eden Bozdağ, ABD'deki yargı makamlarının bununla ilgili, kendi hukukları çerçevesinde adli süreç işlettiğini bildirdi.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bunun takibini yapmak isteyen gider ABD'ye yapar. Onların hukukuna uygun bir biçimde, ABD kendi yargılamasını yapar, onların hukukuna uygun bir biçimde ne olacak ne bitecek hep beraber görüyoruz. Bütün bu hadiseyi Türkiye'ye bağlama, oradan Türkiye'ye bir zarar çıkması için bazı çevreler özel bir gayret sarfediyor, biz onları tanıyoruz, biliyoruz. Onlar bu memleketin zarar görmesi için her şeyi yapacak tipler. Ne olacağını hep beraber göreceğiz. Bizim özel bir takibimiz yok, herhangi bir endişemiz yok. Türkiye yaptığı bütün işleri, bugüne kadar Anayasa ve hukuka göre yapmıştır, İran'la ilişkiler dahil. Bundan sonra da Anayasa, hukuk, uluslararası hukuk çerçevesinde doğru olanları bu milletin yararına olacak bir biçimde yapmaya devam edecektir. Hep beraber göreceğiz ne olacağını."