Özgür Özel Esenyurt'tan Erdoğan'a seslendi: Kaçma gel çık karşımıza

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasının ardından Esenyurt'ta miting düzenledi. ''Bu darbeye karşı dimdik ayaktayız'' diyen Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a erken seçim çağrısında bulundu. Özel, ''Cesaretin varsa, zaten bıçak kemikte, kaçma gel çık karşımıza biz seçime hazırız.'' dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in saat 16:00'a yaptığı çağrıyla vatandaşlar Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasına karşı Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı.

Özgür Özel, Esenyurt mitinginde açıklamalarda bulundu.

Özel'in konuşmasından bazı kısımlar şöyle:

''Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Bugün burada Esenyurt Meydanı'nda Esenyurt'un tüm renkleriyle Türküyle Kürdüyle Alevisi Sunnisiyle tüm renkleriyle seçme hakkına sahip çıkanları yürekten kutluyorum.

Bugün, dün yaşanan büyük hukuksuzluklardan sonra Esenyurt Belediyesi'nin önüne bir çağrı yaptık.

Belediyeye kayyum atayanlar belediyenin önündeki meydana el koymaya çalıştılar. Devletin polisiyle o alanı küçültmeye, sizi bizi güçsüz göstermeye çalışıyorlar.

''BU DARBEYE KARŞI DİMDİK AYAKTAYIZ''

Cumhuriyetimiz iki gün önce 101'inci yılını kutladı. Her türlü kötülükler karşımıza çıktı. Terörle karşılaştık. Ama yılmadık. Bu darbeye karşı dimdik ayaktayız, biriz birlikteyiz, hep beraberiz.

''AHMET BAŞKAN YALNIZ DEĞİLDİR''

Esenyurt Meydanı onbinlerce ağızdan sesleniyor, 'Ahmet Başkan yalnız değildir' diyor. Dün çağırsalar ifade vermeye gidecekken zorla kapıyı kırarak Ahmet Özer'i bizzat yatağında uyandırarak gözaltına aldılar. Bunu bilerek yaptılar. Devletin kapısını balyozla kırdılar. Avukatlarımız içeri alınmadılar. Ahmet Başkan'ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile dosyaların içine eklediler. Tutuklama sırasında, onunla görüşmüş bununla görüşmüş, 10 yıl önce kimin teröristlerle konuştuğuna bakarsak AK Parti'den FETÖ örgütüyle ilişkili olmayan 10 kişi kalmaz 10 kişi.

2015'te iki AK Parti'li vekil Remzi Kartal'la oturmuş yemek yemişler. Öcalan'ın mektubunu okuyan akademisyen, Remzi Kartal'la 8.5 saat görüşmüş. Ya bunları ne yapacağız.

 ''KAYYUM POLİTİKALARIYLA KÜRT SORUNUNU DÜNYAYA DUYURDUNUZ''

Kürt sorunu yoktur diyorlar. Bugünkü kayyum politikalarıyla Kürt sorununun varlığını büyün dünyaya ilan ediyorlar.

ÖZER'İN MESAJINI HALKA DUYURDU

Ahmet Özer'in bizlere ulaşan mesajı şu şekildedir: 'İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır! Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim.'

ÖZEL'DEN ERDOĞAN'A 'ERKEN SEÇİM' ÇAĞRISI

Recep Tayyip Erdoğan, 'ahmak davası'yla mı kumpas davasıyla mı diye düşünme aklından geçeni cellatlarına yaptırmaya çalışma; cesaretin varsa, zaten bıçak kemikte, kaçma gel çık karşımıza biz seçime hazırız. Biz ses duyuyorum Sayın Erdoğan, sen dün sözünü maşanla söyledin. Çirkin kayyumunu Esenyurt'un başına yolladın, senin sözün bu. Esenyurtlu sana karşı 'Hükümet istifa' diyor.

Senin seçim kaybetme korkun, Türkiye'yi kuşatma gayretin; bu kirli hesapların hepsinin farkındayız. İstiyorsun ki kutuplaşma olsun, vatandaş derdini konuşamasın. Yoksulluk var ama senin derdin gündemi meşgul etmek, gerilim çıkarmak.

Kurumları ve adaleti çürütenler şimdi halkın iradesini gasp etmeye çalışıyorlar. Artık kimsenin tahamülü kalmadı. Ben buradan rahatsız olan herkesin sesini yükseltmeye davet ediyorum.

''SİNE-İ MİLLET ERKEN SEÇİM DEMEK DEĞİLDİR''

Bazı sosyal medya hesaplarından DEM Parti, CHP, muhalefetten çekilsin, sine-i millet yapılsın, erken seçim yapılsın çağrıları yapılıyor. Sen çekilmişsin, AK Parti-MHP giriyor. Mevcut vekil sayısını arttırıp, ne sana ne bana başka kimseye ihtiyacı olmadan Anayasa'yı değiştiriyor; canı ne istiyorsa onu yapıyor. Buradan bütün muhalifleri uyarıyorum. Sine-i millet demek erken seçim demek değildir. 90 gün sonra ara seçim demektir. Bu tuzağa kimse düşmesin.''

İMAMOĞLU: BEN SİZİNLE UĞRAŞACAĞIM

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu alanda konuşmasını yaptı. İmamoğlu'nun konuşmasından bazı kısımlar şöyle: 

''Sevgili dostlarım, sevgili hemşerilerim, benim güzel komşularım hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Tabi bu meydanlar böyle dolmamalı. Bu dolma biçimi üzüntü vericidir. Bugün burada Esenyurt'un güzel insanı var. Memleketin karması var. Türkiye'nin her yerinden Türkü Kürdü Alevisi Sunnisi hepsi bir arada. Ne yazıkki her gün bir başka bir karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidarla karşı karşıyayız. Benim uzun yıllardır tanıdığım bu memleketin yetiştirdiği bir profesörü uyduruk sebeblerle tutuklayıp Esenyurt'u kayyuma emanet ettiler. 31 Mart gününden bugüne hep aynı uygulamaları, sandıkta kaybettiklerini yargı aracılığıyla geri almadılar mı? Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Yapamayacaksınız. Hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici uygulamanın altında kalacaklar. Bunlar yalanı iftirayı yemek gibi yiyorlar.

Çözüm süreci heyeti arasında gerçekleşen konuşmada İmralı'da yapılan toplantıda Ahmet başkanımızın adı geçiyormuş, demek ki teröristmiş. Çözüm sürecine katkı sağlamak için çabalayan teröristse, o süreci başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız? Neymiş; o gün başka bugün başkaymış. Kendi işlerine geldiği gibi evirip çevirip kıvırıp her gününü bir yalanla geçiren akılla karşı karşıyayız. Aklını vicdanını başkasına kiraya vermemiş hiç kimse bunun bir siyasi operasyon olduğunu bilir.

Hak kiminse o hakkı savunmak Ekrem İmamoğlu'nun boynunun borcudur. Bu kardeşiniz 6 yıldır bunların iftiralarıyla, uydurma teftişlerle uğraşmıyor mu? Allah aşkına ahmak davası nedir? Böyle hukuk olmaz. Siz önce milletin sandıktan çıkan iradesine saygılı bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın. Dünyada sevgiden büyük bir şey var mı? 'Biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü' demiyor muyuz? Bu topraklardaki öğretilere bunlar uzaklar.

Buradan söz veriyorum ben sizinle uğraşacağım. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Cumhuriyet'in ve demokrasinin çürütülmesine asla seyirci kalmayacağız.

''BU BİLEĞİ BÜKEMEYECEKSİNİZ''

Bu bileği görüyor musunuz? Seçimlerde bükemediğiniz bu bileği yasaklarla ve kayyumlarla bir milim bile bükemeyeceksiniz. Biz meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplarla aramıyoruz, ortak değerlerimizde arıyoruz. Herkesin hakkını ona teslim etmekte arıyoruz. Esenyurt'ta biz iki elimizi de saklamadan açtık kardeşlerimize. Sadece Kürt vatandaşlarımızla değil bütün kardeşlerimizle biz bir elimizde gizli bir sözleşmeyi diğerinde de tehdidin şantajın sopasını saklamadık.'' 

HATİMOĞULLARI: NE İSTEDİNİZ ESENYURT'UN İÇ BARIŞINDAN?

Özel'den önce konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları şu ifadeleri kullandı:  

''Dün sizin iradenize kayyum atandı. Dün bir siyasi darbe daha gerçekleşti. Huzurlarınızda bu darbeyi kınıyoruz, kayyumu asla kabul etmiyoruz. 

İç barıştan bahsediyorlar değil mi?  Evet Türkiye'nin gerçekten bir iç barışa ihtiyacı var. O zaman ne istediniz Esnyurt'un iç barışından ? 

Kayyım demek halkın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir. Kayyım demek seçilmişler belediyeyi yönetemez benim atayacağım memur yönetebilir demektir.'' 

Sonraki Haber