adv adv Adv Adv
Haber3

Özel'den Erdoğan'a rest; ''Tayyip Bey'i üzmeyeceğim'' deyip açıkladı

Özel'den Erdoğan'a rest; ''Tayyip Bey'i üzmeyeceğim'' deyip açıkladı Özel'den Erdoğan'a rest; ''Tayyip Bey'i üzmeyeceğim'' deyip açıkladı

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Özel'in hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti iktidarı vardı.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Sözlerine Edip Akbayram'ı anarak başlayan Özel, "Emekçinin, ezilenin hikayesini anlattı. Ezilenlerin melodik sesiydi, Cumhuriyet'in sanatçısıydı, cesaretini halktan alıyordu. Herkesin hoca efendi diye peşinden koştuğu zamanlarda FETÖ'nün ödülünü reddetme cesaretini gösterebilmişti. Her dönemin insanı olmadı, her dönem insanlıktan yana oldu. Edip abi sana söz veriyoruz, güzel günler göreceğiz. Senin huzuruna öyle geleceğiz." dedi.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bugün 100 kadından 38'i bugün işsiz. Bu tablo kadınların emeğinin sistematik olarak görmezden gelindiğinin en önemli kanıtı. Türkiye'de en önemli sorun, kadına karşı şiddet durmuyor.

2024'ü 445 kadın cinayetiyle kapattık. 2025'te bu rakam 64'ü buldu bile. Ne oluyorsa bu ülkede kadınlara iyi gelmiyor.

Bu grup İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe koyana kadar mücadelemiz bitmeyecek. Bunu tarihe not olarak düşüyorum.

Bolu'da hayatını kaybeden bir aileden 8 kişinin iki anne, iki baba dört torun. Onları mezara koymuş, bir başına kalmış bir dedenin yanındaydık kırkında. Ya da bir anneannenin torunu ve annesi, kendi evladı kızı ve kızının kızını toprağa vermiş bir annenin yanında. Bu büyük acı 40. gününde ilk gün 40 mum yanıyordu yüreğimizde. Söndü söndü söndü. O bir mum kaldı. Yüreği taş kesenlere karşı işte bu salon ve bu salonla birlikte Kartalkaya'ya adalet isteyenler o bir ateşi yüreklerinin altını yakan bir mumu hiç söndürmeyecek olanlardır. Biz o bir mumu Soma için de söndürmüyoruz. Biz o bir mumu infilak eden havai fişek fabrikasında hayatını kaybedenler için de söndürmüyoruz. Afyon için de söndürmüyoruz. Çorlu tren kazası için de söndürmüyoruz. Ermenek için de söndürmüyoruz ve Sivas Madımak için de söndürmüyoruz.

İçinde bulunduğumuz zor şartlarda nasıl kararlı olduğumuzu gördük. Bizim kitabımızda teslim olmaya yer yok. Bu olumsuz gündemi yaratan biz değiliz. Ama bu gündemde yer alanları da yalnız bırakacak değiliz. Bolu Kartalkaya'da yanan otelin önündeydik. Nerede ahlaklı insanlar varsa onlara söz veriyoruz. Affetmiyoruz. Bir yanda on güne tüm sorumlular hakim karşısına çıkacak deyip suspus olan İçişleri Bakanı suspus otursun. Erdoğan'a şunu söylüyorum. Bu iş can meselesidir. Bunu ya hissedeceksin, ya da hissedenlere saygı duyacaksın.

Bir diğer yanda Madımak. Yüreğimiz Madımak için hala yanıyor. İçerideki sanıklardan bir tanesinin AYM'ye yapmış olduğu bir başvuru kendisi açısından sonuç verdi. Bir anda bütün Madımak katilleri açısından sonuç verdi. AYM'nin Can Atalay, Osman Kavala için verdiği kararları uygulamayanlar, insanlığa karşı suç olduğu için zamanaşımı olmayan Madımak'ta AYM kararını araçlaştırarak sanıkları tahliye ettirdiler. 29 caniden 23'ünü serbest bıraktılar. Erdoğan, bunun için 'Milletimiz için hayırlı olsun' demişti, safını belli etti. Biz de safımızı belli edelim. Sayın Erdoğan görünen o ki Madımak'ta da Kartalkaya'da da yakanlardan yana. Biz de yananlardan tarafız.

TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre maaşına zam alanlara soruyorum. 100 liralık mal 140 liraya çıktı diyorlar...

Kaliteli olması gereken eğitim en büyük rant alanına dönmüş.

'Tayyip Bey bana kızıyor, altın hesabını bırak diyor' dedim. Ramazan mübarek ay, Tayyip Bey'i üzmeyeceğim, altın hesabını bırakıyorum dedim. Güllaç hesabı yapacağım. 2018'de 25 lira olan güllaç, 2025 yılında 355 lira olmuş. Evde yapmanın maliyeti 7 yılda yüzde 1320 artmış.

 Tayyip Erdoğan, Kıbrıs harekatına gittiğimizi unutup tüp kuyruklarının hesabını Ecevit'ten sormuştu. Şimdi ne ambargo var ne savaş var, ama ey Erdoğan, ah alırsan ah tutar da bu vatandaşın suçu ne. Et kuyrukları oluşturuyorsun, vatandaşın suçu ne? Bu kuyruğa girenler seçim sandıklarının başında kuyruğa girecekler ve bu kuyrukları bitirecekler.

Millet kuyruklarda ömür tüketirken Erdoğan zenginlik masalı anlatmaya kalktı. Ülkedeki işsiz ordusu Kuzey Avrupa ülkelerinin nüfusuyla yarışıyor.

Bugünden itibaren İstanbul'un seçilmiş 3 belediye başkanı, Ahmet Özer ve Rıza Akpolat'ın yanına maalesef Alaattin Köseler'i de yolladılar. Dün çok sayıda yerel yönetici Alaattin Başkan'ın muhattap olduğu soruları görünce şunu söylediler. Bu soruların sorulup da alınan cevaplarla eğer bu memlekette hukuk devleti olsa bir tane AK Partili, bir tane MHP'li belediye başkanı sokakta olamaz. Hepsi birden Silivri'de olurlar. 65 yaşındaki Alaattin Başkan'a, kendisinin talimatının olmadığı işlerden, her belediyenin iş ve işleyişinde olan, hesap sorulacaksa da yapandan sorulacak olduğu meselelerden hapse atmaya, algı yaratmaya niyetli olan o kötü niyet.

'Artık gece baskınları yok, konutlarda gece vakti arama yapılamaz' dediler. O gün gün doğumu İstanbul'da 07.34. Aramanın yapıldığı saat 04.00.

Bu zihniyete soruyorum. Bunu yapmakla iktidarda kalabileceğini düşünüyorsan avucunu yalarsın kardeşim.

Diğer taraftan her soruya aynı cevabı veriyor Adalet Bakanı. 'Türkiye hukuk devletidir, herkes eşittir...' Öyle mi Adalet Bakanı? İstanbul'u aldık yolsuzluk dosyaları. Süleyman Soylu geldi, onlara el koydu. Nerede o dosyalar? Birine işlem yapılmış mı?

Ankara'da Melih Gökçek dönemine dair 97 tane yolsuzluk dosyası var. Bu dosyaların kapağını açan var mı?

Kürtler meselem var diyorsa Kürt meselesi vardır. Erdoğan bu sorunu çözmeye çalışmış sonra sorunu inkar etmiş bir siyasetçidir. Geçtiğimiz günlerde 1 Ekim tarihinde Sayın Bahçeli'nin DEM grubunun elini sıkmasıyla başlayan süreci dikkatle takip ediyoruz. Her ne kadar Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan CHP Grubu, tüm siyasi parti gruplarına duyduğu saygıyı DEM'e duyduğu zaman terörist ilan edilmişse, nasıl ki CHP milletten aldıkları temiz kağıdıyla kayyum atanmasına itiraz ettiğinde bu konuda eleştirilmişse o terör örgütünün başının gelip konuşma yapmasının önü açılması nedeniyle CHP'ye bir samimi özür dilemeleri gerekse de vatandaşlarımızın vicdanına bırakıyoruz. Bize yapılan haksızlık ve bugün yapılanlar vatandaşlarımızın vicdanına emanettir.