''Öcalan'ın talimatını bize bakan getirdi''

Eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 15 aydır tutuklu olduğu davada ilk kez çıktığı duruşmada, bölücü başı Abdullah Öcalan'ın el yazısıyla yazdığı "referandumda evet oyu verin" talimatını bir bakanın kendilerine getirdiği iddia etti.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 15 aydır tutuklu olmasına neden olan ana davada ilk kez mahkemeye çıktı.

Demirtaş’ın tutuklu olduğu ve örgüt yöneticiliği suçlamasının yer aldığı 31 fezlekeyi içeren ana davanın ikinci duruşması Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi içerisindeki 7 numaralı duruşma salonunda görüldü. 7 Aralık’taki duruşmaya kelepçe takmayı reddettiği için getirilmeyen Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanlığı’nı bırakmasının ardından Edirne’den Ankara’ya önceki gün uçakla getirildi.

Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre mahkeme Başkanı Murat İlhan, iddianameyi özetleyerek okumak istedi. Söz alan Demirtaş, “Bu iddianame cevap verilecek bir iddianame değil, anayasaya aykırı bir şekilde düzenlenmiş” diyerek okumaya karşı çıktı. İddianameye konu suçlamaların önemli bir kısmının siyasi faaliyetlerinden, TBMM’deki konuşmalarından ibaret olduğunu dile getiren Demirtaş, 20 Mayıs 2016’da anayasaya ek geçici 20. maddenin eklenerek nisbi dokunulmazlığının kaldırıldığını, ancak bunun anayasaya aykırı olduğunu vurguladı.

Anayasanın 83/2 maddesinde “Milletvekillerinin Meclis kararı olmadan sorgulanamayacağı, tutuklanmayacağı” hükmünü anımsatan Demirtaş, mahkeme heyetine “Bu dosyada Meclis kararı nerede? Yok. Elinizde Meclis kararı olmadan tam 15 aydır beni yüksek güvenlikli cezaevinde tutuyorsunuz” dedi. Anayasanın geçici 20. maddesinin bir Meclis kararı olmadığını dile getiren Demirtaş, buna karşılık bu değişikliğin de mahkeme için bağlayıcı olduğunu kaydetti. Demirtaş, “Ortaya bir çelişki çıkıyor, bunu giderme yetkisi Anayasa Mahkemesi’ndedir” dedi.

Halen yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığının devam ettiğini dile getiren Demirtaş, Erdoğan’ın geçmişte dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik taleplere karşı çıkan açıklamalarını anımsattı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Demirtaş’ı usule ilişkin konuşması için uyardı. Demirtaş ise “Bunları dinlemeyecekseniz burada keselim, hiçbir şekilde savunma yapmayayım” karşılığını verdi. Başkan “Bizi tehdit etmeyin, başka konulara girmeyin” derken, Demirtaş, “Dokunulmazlığın kaldırılmasını Erdoğan istiyorsa girerim, devam edeceğim konuşmama. Belli ki şimdiden kararı vermişsiniz” yanıtını verdi.

Konuşmasına devam eden Demirtaş, dokunulmazlığının siyasi saiklerle, anayasaya aykırı olarak kaldırıldığını anlatarak, “Bu milli iradeye vurulmuş bir darbedir. Tek parti veya kişi milli iradeyi temsil edemez” dedi. Terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandığını anımsatan Demirtaş, “Yargılanmaktan asla korkmuyorum. Bugüne kadar 1300 soruşturma açıldı hakkımda. Tamamı konuşmalarımla ilgili. Tek bir ceza almadım” dedi.

Dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’yi hedefe koyan bir kampanya ve yargılama faaliyeti yürüttüğünü ifade eden Demirtaş, “Yandaş gazetelere Demirtaş teröristtir manşetleri attırıldı. Bu kadar yayını Demirtaş uzaylı diye yapsaydılar, Türkiye’nin yarısı benim uzaylı olduğuma inanırdı. Oysa Meclis’e kimse emir veremez” diye konuştu. Demirtaş, ülkenin başkanlık sistemine geçmesi için kendisi ve arkadaşlarının içeri atıldığını, sahada HDP’nin kriminal hale getirildiğini belirterek, “1,5 yıl içinde 3 bin arkadaşımızı tutukladılar. Bu 3 bin kişi, bir anda suç işlemeye mi karar verdi? HDP siyaseten tasfiye edilmek istendi” dedi. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından yürütmenin yargıya müdahale ettiğini örnekleriyle anlatan Demirtaş, “Bu suçu işleyen siyasetçiler ve yargı mensupları adil yargı önünde hesap verecekler bir gün” dedi.

‘Bu vatanın evladıyız’

Mahkemeyi, “bu hukuk rezaletine son vermeyi” çağıran Demirtaş, “Biz bu vatanın, toprakların evladıyız, Türkiye’nin parçasıyız. Bu ülkenin düşmanıyız diyemez kimse. Bu ülkenin paryaları değiliz” ifadesini kullandı.

‘AYM’ye gönderilmeli’

Demirtaş, sözlerinin sonunda mahkemeden 4 talepte bulundu. Dokunulmazlıklarının kaldırılmasını öngören anayasa değişikliği maddesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi ve davada durma kararı verilmesini isteyen Demirtaş, mahkemenin dokunulmazlıkların kaldırılmasındaki anayasaya aykırı usulü eksikliklerin giderilmesi için dosyayı TBMM’ye iade etmesini talep etti.

İddianamede suçlama konusu olan TBMM konuşmalarıyla ilgili mahkemenin kendisinin de “yasama sorumsuzluğuna girer” kararı vererek davayı düşürebileceğini kaydeden Demirtaş, mahkemenin Meclis konuşmalarını suçlama olarak okumaya kalkması halinde, “Bunlar Meclis konuşmamdır deyip okuyamazsınız diyeceğim. Sorarsanız açıkça anayasaya ve halkın iradesine aykırı işlem yaparsınız” dedi.

Duruşmaya verilen ara sırasında jandarmalara Demirtaş’ın etrafında çember oluşturdu. Bu durum avukatlar ve vekillerin tepkisini çekti. Mahkeme, aranın ardından Demirtaş’ın tüm taleplerinin reddine karar verdi. Mahkeme gerekçesinde anayasa değişikliklerinin sadece şekil yönünden incelenebileceğini, somut norm denetimi yapılamayacağını öne sürdü. Mahkeme Başkanı, “Sayın Demirtaş, fezleke fezleke mi savunma vereceksin” demesi üzerine milletvekilleri “siz” diye karşılık verdi. Avukatlar da buna itiraz etti. Mahkeme Başkanı, “Ben yargılamada hiçbir zaman senli benli hitap etmem” dedi.

‘Bakan eliyle Öcalan talimatı getirdiler

Demirtaş, 2010 yılındaki anayasa değişikliğine ilişkin referandum, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi ile 7 Haziran seçimlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Demirtaş, “Bu iddianamenin hukuki bir gerekçesi yoksa siyasi bir gerekçesi olmalı. İş o gerekçe 2010 referandumu. 2010 referandumunda partim boykot kararı aldı. ‘Evet’, ‘hayır’ demedik. Değişikliğe itirazımız vardı” diye konuştu.

Bu dönemde kendi üzerlerinde “Evet” oyu verilmesi için baskı oluşturulduğunu belirten Demirtaş şu iddialarda bulundu:

“Bu dönemde Abdullah Öcalan’ın el yazısıyla İmralı’dan yazı getirdiler. Bakan’ın kendisi getirdi. Altında el yazısıyla Abdullah Öcalan yazan bir yazı. Niye? Referandumda, hem parlamentoda hem dışarıda ‘Evet’ oyu vermemiz için. İnkâr ederse tanıklarını buradan dinleteceğim. İşte ‘bunlar Apo’dan talimat alıyor’ diyenler bize İmralı’dan sözde kendilerince talimat adını verdikleri Öcalan’ın el yazısı ile belge getirdiler. Kabul etmedik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kast ederek, “Majesteleri öfkelendi tabii. ‘Hani bunlar Öcalan’dan talimat alıyordu’ demiş. ‘Biz Oslo’da çözüm süreci yürütürken sen misin benim anayasa değişikliğimi desteklemeyen’ deyip partimize karşı rest çeken kendisidir” ifadelerini kullandı.

‘Çekil baskısı’

Demirtaş, “2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Partim beni gösterdi ve aday oldum. 2014’te de İmralı Çözüm Süreci vardı. Yine İmralı üzerinden adaylığımı geri çekme baskısı yaptı. Tanıklarım var. Burada İmralı’ya gidip gelen heyetler dahil olmak üzere tanıklarım var” diye konuştu. Bu anlattıklarının mahkemede tanıklarını dinleteceğini belirten Demirtaş, şunları kaydetti: “Koskoca bir Cumhurbaşkanı bir siyasetçiyle neden uğraşır. Parti olarak 7 Haziran seçimlerine girmeyelim diye İmralı üzerinden bize baskı yapmaya kalktı. ‘Çözüm sürecine aykırıdır, 20-25 milletvekili neyinize yetmiyor’ dedi. Kabul etmedik, boyun eğmedik.”

Sonraki Haber