Öcalan Demirtaş'tan rahatsız mı ?
Selahattin Demirtaş, Kandil ve Öcalan'ın kendisinden rahatsız olduğu iddialarına çok çarpıcı yanıtlar verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkilileri çözüm sürecinin bitmesinden ise HDP'nin sorumlu olduğunu savunuyor. HDP de Erdoğan'ı süreci sona erdikmekle suçluyor. Karşılıklı suçlamalar devam ederken HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş son gelişmelerle ilgili DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
İşte o röportajdan çarpıcı başlıklar:
Hakkınızdaki soruşturmanın sonucu ne olur?
"Ben avukatım, insan hakları savunucusuyum. Bütün hayatım boyunca 500'den fazla soruşturma açıldı hakkımda. Ben, adil yargı önünde hesap vermeyi çok isterim. Örneğin 6-8 Ekim olayları nasıl gelişti? Neler oldu? Bunların tüm açıklığıyla ortaya çıkması için ben yargılanmaya hazırım. Bu nedenle ben kendi dokunulmazlığımın kaldırılması için 80 milletvekiliyle birlikte parlamentoya başvurduk.
Biz asla kendimizin şiddet eylemlerinin içinde olmadığımızı ispat edebilecek durumdayız. Ama asıl hükümetin sorumluluğu ortaya çıksın diye bu dava açılsın çok isterim. Biz soruşturmadan, adil yargılamadan kaçan insanlar değiliz. "
Bu arada Kandil'le aranızda bir iletişim kopukluğu olduğu iddiaları var..
"Kandil'le aramızda düzenli iletişim yoktu ki, kopukluk olsun. Kastedilen şudur. Kandil'in ve Öcalan'ın benden rahatsız olduğu gibi spekülatif yapılıyor. Ben demokratik bir partinin eş genel başkanıyım. Seçimle iş başına geldim. Delegelerimiz beni bu göreve seçti. Delegelerimiz arzu ederse beni bu görevden alırlar. Benim kimseye rakip olmak ve Sayın Öcalan gibi bir kişinin de partimizin başkanlığına ve benim pozisyonuma rakip olma durumu yok. Kendisi 16 yıldır bir adada izolasyon, tecrit içerisinde tutuluyor. Ve PKK için de, Kürtlerin çok önemli bir kısmı için de çok önemli bir lider. Dolayısıyla onun pozisyonu, misyonu bambaşka, ayrı. Ve biz hiçbir zaman Öcalansız bir çözümün mümkün olabileceğini de düşünmedik çünkü ona inanan, güvenen bu kadar insan veya dağda bu kadar insan varken, onu dışlayan hiçbir çözüm barış getirmez. O yüzden hem barışa inandığımız için hem de ayrı kulvarlarda ve alanlarda siyasi görevler, işlevler yaptığımız için birbirimize rakip gibi gösterenler çok yanılıyorlar."