NATO'dan Erdoğan'a üçüncü özür geldi

Norveç’teki tatbikatta yaşanan skandalla ilgili olarak “Terbiyesizliği takip ettiniz. Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil ancak alçaklar yapar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun güvenilirliğinin tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hale geldiğini belirtti

Ayder’i havadan inceledi

Erdoğan, Rize’de geceyi baba ocağı Güneysu’daki evinde geçirdi. Helikopterle Ayder ve yaylaları inceleyen Erdoğan, Rize-Artvin Havalimanı, Yusufeli, Borçka, Deriner ve Muratlı Barajı’nı da havadan inceledi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Ak Parti’nin Rize il kongresinde Norveç’teki tatbikatta skandal ile ilgili olarak NATO’ya sert çıktı. Erdoğan özetle şu mesajları verdi:

NATO SORGULANIR OLDU: Türkiye güçlendikçe ülkemize ve dolayısıyla bizlere yönelik hücumların şiddeti de artıyor. İşte daha dün Norveç’teki NATO tatbikatında sergilenen terbiyesizliği sizler de takip ettiniz. Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alan bu terbiyesizliği NATO içinde bir süredir varlığını müşahade ettiğimiz çarpık bir bakış açısının dışa vurumu olarak anlıyorum. Suriye’den ülkemize yönelik tehditlerin zirveye çıktığı  dönemde füze savunma sistemlerini geri çekerek Türkiye’ye yönelik bir saldırı durumunda harekete geçilmeyebileceği intibaını veren NATO’nun güvenilirliği tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hale gelmiştir.   

GÖBEĞİMİZİ KESERİZ: Kusura bakmasınlar Türkiye bu noktada adım atacağı zaman bunu birilerine sorarak kararını vermeyecek. Milletiyle konuşarak bunların kararını verecektir. Bunlar bize aynısını 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda ve 30 yılı aşkın zamandır sürdürdüğü terörle mücadele döneminde özellikle Suriye ve Irak’taki son krizler sırasında kime ne kadar güvenebileceğimizi biz çok iyi gördük ve artık göbeğimizi biz keseceğiz dedik. Kestik mi, kestik. Ve ne yaptık işte Fırat Harekâtı’nı yaptık. Fırat Harekâtı’yla zaten her şey görüldü. 

AFRİN’DE ADIM ATACAĞIZ: Şimdi İdlib’te aynı adımları atıyoruz, Afrin’de aynı adımları atacağız. Kim ki bize en ufak tacizde bulunur, tehditte bulunur, bunun hesabını sorarız. 

S-400’LERİ ALDIK, İŞ BİTTİ: Biz S-400’leri zaten aldık, iş bitti. En yakın zamanda ülkemize kuracağız. Bununla kalmıyor benzer sistemlerin üretimi için yoğun çaba harcıyoruz. Yıllarca İHA istedik, müttefiklerimizden. ‘Kongre müsaade etmiyor’ dediler. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi İHA’yı üretiyoruz. İhracına bile başlıyoruz. Türkiye, çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerini kuracak ve bunları dostlarıyla paylaşacaktır.

Terör fabrikaları

Türkiye’yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırmaya çalışanlar, yanı başımızdaki Suriye ve Irak’ta 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en kanlı, en vahşi, en sinsi, en alçak senaryoyu uyguluyor. Bölgede adeta bir terör fabrikası kuruldu. Bu fabrikada görev yapan terör mühendisleri ellerinin altındaki geniş rezervden adı kimi zaman El Kaide-DEAŞ, kimi zaman PKK-PYD, kimi zaman FETÖ olan, kimi zaman da başka isimler taşıyan örgütler imal ediyor. Aslında hepsi de eli kanlı katiller sürüsünden ibaret olan, hep aynı, sadece ambalajı ve etiketi değiştiriyorlar. İşte SDG olayında olduğu gibi. PYD-YPG, dediler ki ‘bu anlaşıldı, ismini değiştirelim’ dediler. Diyen kim? ABD. Ne yaptılar ismini, SDG, Suriye Demokratik Güçleri. Sevsinler sizi. Biz yuttuk bunu.

İT İTİ ISIRMAZ: Bu fabrikada üretilen örgütler ihtiyaca göre tedavüle sokuluyor, gerektiğinde tadilata tabi tutuluyor, gerektiğinde imha ediliyor. Atalarımın, ‘it iti ısırmaz’ dediği gibi bu terör örgütleri de zahirde birbirleriyle çatışıyor gözükseler de gayet uyumlu şekilde kendilerine verilen görevleri ifa ediyorlar. PYD denilen bölücü terör örgütü daha düne kadar DEAŞ ile çatışıyor denilerek silaha, paraya, siyasi desteğe boğuluyordu. Rakka’da bu iki örgüt iş üstünde yakalanıp çarpık ilişkisi ifşa olunca fabrikatörler durumu saygıyla karşıladıkları ifade etti. Ayıptır ya. Biz sizlerle müttefik değil miyiz?  

NATO İLE FETÖ KOALİSYONU: Şimdi hükümetimiz, dağlarda taş üstüne taş koymadan yüzlerce, binlerce teröristi gömüyorlar, gömmeye de devam edeceğiz. FETÖ, aynı şekilde, inlerinde vuracağız dedik, vurduk. Ama şimdi bazı dostlar geliyorlar, ‘bizimkinin suçu yok’ diyorlar. Ya yapmayın, bunlar bizi aldattılar. Bir kısmı içerde bir kısmı kaçtı. Bir kısmı Avrupa’nın değişik ülkelerine. Oralarda bakın işte görüyorsunuz, NATO ile, şunlarla, bunlarla nasıl koalisyon oluşturuyorlar. Türkiye’nin açıkça terör örgütü dediği yapıları himayesine alan bir ülkeye biz nasıl güvenebiliriz ki? Bankacılardan işadamlarına, silah satışlarından enerji yatırımlarına, televizyon dizilerinden düşünce kuruluşu raporlarına kadar ülkemizin çıkarlarına yönelik her türlü saldırıyı hukuk kılıfı altında meşrulaştıran bir devlet nasıl dostumuz olur ki? 

YANILDIKLARINI GÖRECEKLER: Uluslararası kuruluşları ve anlaşmaları, diplomatik teamülleri, nezaketi bir kenara bırakarak dünyayı diledikleri gibi yönetebileceklerini sananlar çok yakında yanıldıklarını da görecekler.   

NATO Genel Sekreteri’nden Erdoğan’a özür

 NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bizzat telefonla arayarak Norveç’teki skandal olaya dair özür diledi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Stoltenberg, komuta kademesi tarafından gerekli soruşturmanın başlatılmış olduğuna ve hadiseye sebebiyet veren sözleşmeli Norveçli teknisyenin işine derhal son verildiğine dikkati çekti. Stoltenberg, Türkiye’nin NATO için önemli bir müttefik olduğunu vurguladı. Benzer bir hadisenin tekrarlanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınacağına değinen Stoltenberg, yaşanan skandalın NATO ve Türkiye arasındaki ilişkileri olumsuz etkilememesini ümit ettiğini de belirtti.