''Narin cinayeti araştırılsın'' teklifi AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildi

DEM Parti'nin ''Narin Cinayetinin Tüm Yönleriyle Araştırılması'' başlıklı araştırma önergesi AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.

TBMM Genel Kurulu, 'Öğretmenlik Mesleği Kanunu' teklifini görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. DEM Parti, Meclis Başkanlığına, 'Narin G. Cinayetinin Tüm Yönleriyle Araştırılması' başlıklı araştırma önergesi verdi. Partisi adına önerge üzerine söz alan Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, "Narin’in kaybolmasından önce, onun cinayeti daha cinayete kurban gitmeden önce tasarlandı. Ablasının cinayeti araştırılmadığı için Narin katledildi ve Narin katledildikten, kaybolduktan sonra o köyün elektrikleri kesildi ve o karanlık içinde kim kimi, hangi faili nasıl kolladı belli olmadı. Narin’in cenazesi kalktığında herkes gelip o mezar başında fotoğraf çekti ama, 'O köyde hala o erkek aklın ettiği sessizlik yemini altında boğulmaya çalışan kadın ve çocuklar ne yapıyor, korkuyor mu, ürküyor mu, desteğe ihtiyaçları var mı?' diye hiçbir görüşme yapmadı. Bugün, burada, bu mecliste olan bakan o köye gitti, o köyün ne kadınları ne de çocuklarıyla görüştü. Narin için kentte yürüyüş yapan insanlara biber gazı sıkıldı, TOMA’yla su sıkıldı, uyarılar yapıldı. Bir çocuğun cinayetinin aydınlatılması için yürüyen kitleye biber gazı sıkmanın nasıl bir mantığı olabilir?" ifadelerini kullandı.

'NARİNLERİN, LEYLALARIN ARKASINDAN BU KONUŞMALARI YAPMAYI SÜRDÜRECEĞİZ'

Saadet Partisi Grubu adına önerge üzerine söz alan İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, toplumunda ahlak ve adalet sorununun tespit edilmesi gerektiğini belirterek, "Ahlak sadece kadın erkek arasındaki ilişkiyi tarif eden bir şey değil, kamusal ahlak problemimiz var, siyasi ahlak problemimiz var, ticari ahlak problemimiz var. Sonuç itibarıyla bütün bu problemlerin yansıması bu tür vakalarla karşı karşıya kalmamıza sebep oluyor. Ya hep beraber sorunun nerede başladığına ve nasıl mücadele etmemiz gerektiğine karar vereceğiz ya da maalesef Narinlerin arkasından, Leylaların arkasından bu tür konuşmaları yapmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.

'KOLLUK KUVETLERİ NEDEN HERKESİ ŞÜPHELİ GÖRÜP MUAMELE ETMEDİ'

CHP Grubu adına söz alan Muğla Milletvekili Gizem Özcan ise soruşturma sürecinde yaşananları anlatarak, "Soruşturmanın ilk haftasında katil şüphesiyle tutuklanan amcanın, arama çalışmalarında aktif rol alıp yanlış yönlendirmelere girişmesi engellenmedi. Kolluk kuvvetleri neden oradaki herkesi şüpheli olarak görüp o şekilde muamele etmediler? Buraya siyasi bir etki oldu mu? Aileyi, muteber aile zırhı korudu mu? Ailenin kendilerine önerilen bir adli tıpçıdan görüş alıp almadığı tespit edildi mi? İlk akla gelen cesedi gömme iken, delillerin yok olması için çocuğun o şekilde suya gömülmesi, üzerine taş koyulması önemli bir ayrıntı; bunların üzerine gidildi mi? Cinayet soruşturmasında 41 gün geride kalmasına rağmen halen ifade işlemleri, delil toplama işlemleri sürüyor. En son, Narin'in evindeki halıya kriminal inceleme yapıldı, el konuldu. Neden bu kadar geç kalındı? Bizler için bu soruları sormak evlatlarımızla, Narin'imize borcumuzdur. Acımızı ve öfkemizi Narin için, çocuklarımız için adalet mücadelemizin ateşi kılmaya devam edeceğiz" dedi.

'CİNAYETLE İLGİLİ ÇOK SAYIDA SORU VAR'

Türkiye İstatistik Kurumu'nun çocuklar ile ilgili verilerini aktaran İYİ Parti Grup Başkan Vekili Turhan Çömez, "Çok sayıda soru var, bu soruların her birinin kayda geçmesini istiyorum. 1,5 kilometre mesafede bulundu ve suya gömülü vaziyette bulundu. Kamera görüntüleri vardı cesedi taşıyanların yani çuvalı taşıyan kırmızı aracın kamera görüntüleri vardı. Tam 19 gün bu kamera görüntüleri paylaşılmadı, üzerine gidilmedi. Neden? Bunun hesabının sorulması lazım. Yine Narin’in cansız bedeninin taşındığı araç önce alındı; birtakım bilgiler, belgeler içindedir diye, küçücük örnekler alındı ve aileye verildi. İçimizde doktor arkadaşlarımız var, bunun ne anlama geldiğini bilecekler; korkunç bir hatadır, adli tıp açısından inanılmaz bir hatadır. Bu bana göre hata değil bir ihmal ve hatta ihanettir, bunun asla olmaması gerekiyordu" değerlendirmesinde bulundu.

'HUKUK ÇERÇEVESİNDE GEREKEN NEYSE O YAPILACAKTIR'

AK Parti Grubu adına önerge üzerine söz alan İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, partisinin Narin G.'ı katleden kişilerin hak ettiği cezayı alması için her şeyi yapacağını kaydederek, "Hukuk çerçevesinde, adalet önünde gereken neyse o yapılacaktır. Bununla birlikte, olayın ilk anından itibaren gerçeği yansıtmayan söylemlerle bu hadiseyi bir kutuplaşma aracına dönüştürmek isteyenlere de asla müsaade etmeyeceğiz. Vatandaşlarımızdan da resmi makamlarımızın açıklamaları dışındaki bilgilere itibar etmemelerini istirham ediyoruz. Bu mesele, üzerinde siyaset yapılacak bir mesele değildir. Biz sadece Narin kızımızın değil, tüm çocuklarımızın gözlerindeki ışıltıyı söndüren ister bölücü teröristler olsun ister zehir tacirleri ve çeteler olsun ister yanındaki, yöresindeki vicdan fukaraları olsun bütün canilerle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Kadınlara ve çocuklara yönelik gerçekleştirilen her türlü saldırı eylemi bizim nazarımızda birer insanlık suçudur" ifadelerini kullandı.

'ÖNERGE REDDEDİLDİ'

Yüksel'in açıklamalarının ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, Genel Kurul'da önergeyi oylamaya sundu. Önerge AK Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Önergenin reddedilmesi üzerine söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Narin G. cinayeti maalesef Türkiye gündeminde olmaya devam ediyor. Ancak en son iktidar partisi adına konuşan hatip öneriye ret oyunu verme gerekçesi olarak, soruşturmanın gizliliğini ve yargının gereğini yapacağını ifade etti ve bunu kamuoyuyla paylaştı. Şunu ifade etmek isterim ki, benim de üyesi olduğum Diyarbakır Barosu soruşturmanın gizliliğinin baştan sona bizzat soruşturmayı yürütenler tarafından ihlal edildiğini sayısız defa ilan etti. Yani bugün bu önergeye, 'Hayır' oyu verenler, Narin G. cinayetinin açığa çıkmasını istemeyenlerdir, karanlıkta kalmasını isteyenlerdir" diye konuştu.

'SUÇLULALARIN ÜSTÜNÜN ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILMASI İDDİASINI REDDEDİYORUZ'

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın açıklamalarına cevap vermek için söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, "Bu önergeye, 'Hayır' oyu verilerek suçluların üstünün örtülmeye çalışılması iddiasını külliyen reddediyoruz. Çünkü ölen, bir çocuk, hepimizin çocuğu ve suçluların sonuna kadar en ağır cezayı alması için hepimiz ciddi bir çabanın ve gayretin içerisindeyiz. O tutanaklar nasıl çıktı ortaya, nasıl yayınlandı; bu iddialarla ilgili açıklamaları da bakanlığımız mutlaka yapacaktır ama bir grubu böyle iddialarla itham altında bırakmak; kendi yargılarını verip burada, mecliste gündeme getirmek de aynı haksızlıktır, aynı adaletsizliktir" dedi. 

ABDULHAMİT GÜL: MECLİSİMİZ YENİ ANAYASA'YI YAPMAYA MUKTEDİRDİR

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, TBMM Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. Gül, yeni yasama yılında, Türkiye'nin sivil, özgürlükçü, çoğulcu anayasanın temel hedeflerinden biri olduğunu belirterek, "Özellikle bu yasama yılının darbecilerin yaptığı anayasadan kurtularak milletimizin beklediği sivil bir anayasaya kavuşmasına vesile olmasını diliyorum. Ben inanıyorum ki milletimizin temsilcileriyle, milletimizin seçtikleriyle mücehhez olmuş, demokratik meşruiyetiyle, kurucu iktidar gücüyle Meclisimiz, yeni bir anayasa yapmaya muktedirdir, buna gücü vardır. Ben inanıyorum, bu dönem yeni ve sivil bir anayasayı, özgürlükçü bir anayasayı, çoğulcu bir anayasayı hep beraber milletimizin beklediği anayasayı inşallah gerçekleştiririz; temennim budur. Meclisimizin bu anlamda da bir yaklaşıma sahip olduğuna inanıyorum. Özellikle AK Parti olarak bizim, tüm partilerin, tüm görüşlerin, milletimizin her kesiminin kendisini bulduğu, 'İşte bu benim anayasam' diyebileceği bir anayasaya kavuşması temel hedefimizdir. Demokratik bir süreci yine demokratik, katılımcı, müzakereci bir süreçle sürdürmeyi hedefliyoruz. Bu yüzden kimin hangi fikri varsa, hangi partinin bir anayasa önerisi varsa bu konuda müzakere etmeye, diyalog kurmaya ve milletimizin bu anayasa özlemini sona erdirmeye, gerçekleştirmeye kararlıyız" ifadelerini kullandı.

'MECLİSİN İTİBARİNI ORTADAN KALDIRAN SÖZLERE KARŞIN CAYDIRICI MÜEYYİDELER OLMALI'

Meclis iç tüzüğünün daha katılımcı olması gerektiğini söyleyen Gül, tüzükte yapılacak değişikliklerin çalışmaların verimli geçmesi için şart olduğunu söyledi. Gül, "Meclis çalışmalarının verimliliği konusunda milletimizin beklediği yasaların hem komisyonlarda, ihtisas komisyonlarında hem de Genel Kurulda daha verimli bir çalışma ortamı oluşturacak şekilde, daha fazla milletvekillerimizin yine konuştuğu, müzakere ettiği, katılımcı bir hale kavuştuğu ama Meclis çalışmasının verimliliğini ortadan kaldıran; yine, Meclisin itibarını, Mecliste kullanılan kaba, yaralayıcı sözleri ve davranışları da ortadan kaldıracak etkin, caydırıcı müeyyidelerle beraber Meclis çalışma takviminin de çok verimli olacağı bir iç tüzük çalışmasının yine bu yasama yılında gerçekleşmesi dileğimizdir. Bu konuda AK Parti Grubu olarak bizler de her türlü öncülüğü, her türlü istişareyi bir müzakereyi yapacağımızı ifade ediyorum" diye konuştu.

'İNANIYORUM Kİ, FİLİSTİN BAĞIMSIZ OLACAKTIR'

Gül, İsrail'in Gazze ve Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırıları kınadığını ve uluslararası toplumun sorunları çözemediğini ifade etti. Gül, "Maalesef, İslam dünyası da başta olmak üzere, sessiz kalan herkesi de yine tarihin vicdanına havale ediyoruz ama Türkiye, Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 'Dünya 5’ten büyüktür' diyerek yine uluslararası toplumun bu sorunları çözemediğini, çözmesi gerektiğini bir kez daha haykırmıştır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Yalta Konferansı'yla dizayn edilen uluslararası toplum küresel barış getirememektedir. Dünya 5’ten büyüktür, bu düzeninde sona ermesi, halkların özgür, bağımsız olması için, Filistin'in bağımsız olması için bu mekanizmanın da düzelmesi insanlık adına elzemdir. Keza, Lübnan'a İsrail'in yapmış olduğu operasyonu yine haksız işgali de kınıyoruz, Lübnan halkının yanındayız. İnanıyoruz ki Filistin bağımsız olacaktır, Kudüs özgür olacaktır, Gazze özgür olacaktır, Batı Şeria özgür olacaktır. Tüm dünyadaki mazlumlar zalimlerin karşısında hak ettiği sonucu alacaktır diyorum, Türkiye olarak yine mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz" dedi.

Sonraki Haber