Muharrem İnce: Ortada devlet diye bir şey kalmadı, devlet çöktü
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Sözcü TV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisini kurduktan sonra ilk canlı yayınına Sözcü TV’de çıktı.
İnce; gündemi, parti teşkilatını, hedeflerini ve bundan sonraki süreci Sözcü TV canlı yayınında Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’a anlattı. Sözcü'den Hakan Kaya'nın derlemesi şöyle:
“MEDYANIN DURUMU İÇLER ACISI”
İnce, konuşmasında şunları söyledi:
* Gönül arzu eder ki biz bunu bu şekilde değil de Sözcü TV’nin stüdyolarında yapmak isterdik. Ama ne yazık ki Türkiye’de keyfiyet olduğu için bir türlü bu izni alamıyorsunuz. Çünkü Türkiye’de yargı, hukuk, basın her şey dip yaptı.
* Türkiye bu durumda olunca da günlerdir tartışılan bir bakan, televizyon ekranlarının karşısına çıkıyor ama bu sefer gazeteciler soru soramıyor. Medyanın önemli bir kısmı iktidarın elinde, bir kısmı muhalefetin kontrolünde.
* Parti kuruyoruz, parti açıyoruz bir televizyon kanalı bizi bir dakika veriyor, başka yeni kurulmuş bir partinin genel başkanına aynı gün 3 saat yer verebiliyor. Medyanın durumu gerçekten içler acısı.
“ŞAŞKINLIKLA İZLİYORUM”
* (Erdoğan’ın, Akşener’i hedef alıp ‘daha neler olacak neler’ şeklindeki sözlerine ilişkin) Şaşkınlıkla izliyorum. Cumhurbaşkanı ülkeyi yönetiyor, muhalefet partileri genel başkanlarının 81 vilayette emniyetle gezmeleri Cumhurbaşkanının birinci görevidir. Tehdit etmek gibi bir görevi yoktur.
* Mafya iktidarı tehdit ediyor, Cumhurbaşkanı muhalefeti tehdit ediyor. Bunun adı demokrasi olamaz. ‘Durun bakalım daha neler olacak’… Ne olacak, ne yapacaksın? Polise tutuklatacak mısın? Saldırı mı düzenleteceksin? Tahrik mi edeceksin? Ne yapacaksın? Anlaşılır gibi değil.
* Türkiye’nin yönetilmediğini, Türkiye’nin adına demokrasi dediğimiz bu ucube rejimin ne noktaya geldiğini ibretle izliyoruz. Ama biz diyoruz ki bizim sloganımız ‘diş bilemiyoruz iş biliyoruz’.
* Biz bu memlekette kimsenin kimseye diş bilemesini istemiyoruz. Yani parti devlet oldu Türkiye’de, devlet parti oldu. Tam bir parti devletidir bu. Tehdit var ama aynı tehdidin içinde teşekkür var. Anlamış değilim. ‘Bak daha neler olacak’ diyor sonra da çıkıyor muhalefete HSK için teşekkür ediyor.
“YARGININ HALİ İÇLER ACISI”
* 2 Mayıs’ta organize suç örgütü bir video yayınlıyor. 26 Mayıs’a kadar yargı sustu, Cumhurbaşkanı sustu, muhalefet de sustu. Yargı talimat bekliyor.
* Yani 26 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı konuşunca bugün yakalama kararı çıkarmışlar. Dalga mı geçiyorsunuz bizimle? Aklımızla dalga geçiyorlar. Yani şimdiye kadar kırmızı bülten yok muydu? ‘Cumhurbaşkanı ne yapacak’ diye bekleyelim…
* Yargının halini görüyor musunuz? İçler acısı bir yargı bu. Bugün dolar, döviz yine fırladı. Bunun sebeplerinden birisi yargı mensuplarıdır. Türk ekonomisine, tarımına, eğitimine, sağlığına bu büyük zararın birinci sorumlusu yargıdır.
* Görevini yapmıyorlar, korkuyorlar. Cumhuriyet savcıları saklanmış bekliyorlar. Ortalıkta ‘arkası yarın’ videoları geziyor, Türkiye’de bir yürekli savcı çıkıp gereğini yapamıyor. Ortada ciddi iddialar var, itiraflar var. Ben bunlar doğrudur demiyorum, araştırılması lazım.
“25 GÜN NİYE BEKLEDİ BU YARGI?”
* Marinanın satışının araştırılması lazım. Mafya çöktü mü? Çökecek mi? ‘Karakolda milletvekili dövdürdük’ diyor. Cesarete bakın yahu. Kimsin ne zannediyorsun kendini? Bunları konuşacak bir tane savcı yok.
* Hürriyet gazetesi baskını, 10 bin dolar alan siyasetçi… Kim bu kardeşim? Yargı bugün harekete geçiyor Cumhurbaşkanı konuştuktan sonra. 25 gün ne bekledi bu yargı?
“ORTADA DEVLET DİYE BİR ŞEY KALMADI, DEVLET ÇÖKTÜ”
* Sayın İçişleri Bakanı’nın suç duyurusunun hiçbir anlamı yoktur. Çocukça bir şeydir. Adli kolluk yok. Delilleri kim toplayacak? Polis. Polis kime bağlı? İçişleri Bakanlığına bağlı. Dalga geçiyorlar bizimle resmen.
* Peki Meclis ne yapabilir burada? Meclis’in de çok fazla yapacağı bir şey yok. İktidar ‘evet’ demediği sürece. Yani 600 milletvekili var, 301 ile önerge verilecek 360’la komisyon kurulacak, 400 ile Yüce Divan’a gidecek.
* 301 milletvekili önergeye imza atacak, 360’la komisyonu kuracaklar, 400 ile Yüce Divan’a gidecek. Yani imkansız gibi bir şey. İşte bu Anayasa değişikliği yapılırken, buna ‘evet’ diyenlere bir kez daha sormak lazım memleket ne hale gidiyor.
* Yani ortada devlet diye bir şey kalmadı. Devlet çöktü. Anayasayı kimsenin taktığı yok, yasaları kimsenin taktığı yok.
“HEDEF NASIL DEVLET YAHU?”
* Bir de şimdi utanmadan ‘hedef devletmiş’ bunda. Hedef nasıl devlet yahu. Sizin beceriksizliğiniz bu noktada. FETÖ ile geçmişte iş tuttunuz, FETÖ darbe yapmaya kalktı, ‘hedef devlet’ diyorsunuz. Yani sizin zihniyetiniz, sizin bu işi bilmemeniz.
* Türkiye’nin sorunu, ülkeyi yönetenlerin zihniyeti. FETÖ ile iş tuttunuz, sonra FETÖ darbe yapmaya kalkınca ‘devlete yapıyorlar’ dediniz. Bunların ortağı sizdiniz.
* Zarrab’la iş tuttunuz, bugün organize suç örgütü lideri dediğiniz kişiyle 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde miting yaptırmadı mı bunlar? Şehir şehir gezmedi mi bu şahıs?
* Recep Tayyip Erdoğan’a oy verin diye miting yaptırdılar. O zaman makbul adamdı, o zaman bilmiyor muydunuz? Devlet sizin elinizde değil mi? MİT sizin elinizde değil mi? Polis sizin elinizde değil mi? Neden bunları yapmadınız?