Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde Yunanistan'a sert tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 4 saat süren Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bugün toplanan Milli Güvenlik Kurulu yaklaşık 4 saat sürdü. Son derece kritik olarak değerlendirilen MGK sonrasında yapılacak yazı açıklamada hangi konulara yer verileceği çok merak ediliyordu.
YUNANİSTAN'LA SON DURUM ELE ALINDI
MGK toplantısında beklendiği gibi Yunanistan'la Ege'de yaşanan son sorun da ele alındı. Toplantının ardından konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Gayriaskeri statüdeki adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan'ı teşvik eden çevreler aklıselime davet edilmiştir. Milletimizin hak ve menfaatleri hukuki çerçevede korunacak" denildi.
Bildiride ABD'nin Güney Kıbrıs'a yönelik silah ambargosunu kaldırma kararıyla ilgili "Müttefiklik ruhuna aykırı olan bu karardan geri dönülmesi çağrısında bulunulmuştur. Yunanistan'ın beyhude çabalarına karşı milletimizin menfaatlerinin muhafazası için her türlü meşru yöntem ve aracı kullanmaktan imtina etmeyeceğimiz vurgulandı. Kıbrıs Türklerinin haklarının savunulması faaliyetlerinin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanarak, tüm ülkeler KKTC'nin bağımsızlığını tanımaya davet edilmiştir." ifadeleri yer aldı.
Bildiride "Ukrayna'daki savaşın sonlandırılmasına matuf adımların gecikmeksizin atılması gerektiği, Türkiye'nin barışın sağlanması için gayretini sürdüreceği ifade edilmiştir." denildi.
Bildiri şöyle:
“1-PKK/KCK-PYD/YPG-SDG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş; çöküş sürecine giren PKK/KCK terör örgütünün yurt içinde ve yurt dışında tevessül edebileceği eylemlere karşı alınacak ilave tedbirler görüşülmüştür.
2-Son dönemde Irak’ta müşahede edilen hadiselerin güvenlik ve istikrara menfi yansımaları ile PKK/KCK terör örgütünün bu durumu istismar ederek alan kazanma ve ikili ilişkilerimize zarar verme çabaları ele alınmış; terör örgütleri ile mücadelede müşterek bir anlayış çerçevesinde hareket edilmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
3-Uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerine riayet etmeye yönelik çağrılarımıza rağmen hukuk dışı uygulamalarından vazgeçmeyen Yunanistan’ın bilhassa son dönemde artan kışkırtıcı eylemleri tüm ayrıntılarıyla ele alınmıştır. NATO çerçevesinde icra edilen faaliyetleri dahi sabote edecek ve uluslararası sularda seyreden sivil gemilere ateş açtıracak kadar akıl ve mantıktan uzaklaşan Yunanistan yönetiminin beyhude çabalarına karşı milletimizin hak ve menfaatlerinin muhafazası için uluslararası hukuk çerçevesindeki her türlü meşru yöntem ve aracı kullanmaktan imtina etmeyeceğimiz kuvvetle vurgulanmıştır. Gayriaskeri statüdeki adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan’ı teşvik eden çevreler aklıselime davet edilmiştir.
4-ABD’nin GKRY’ye yönelik silah ambargosunu kaldırma kararı değerlendirilmiş; doğu Akdeniz’de barış ve dengeyi menfi yönde etkileyecek ve müttefiklik ruhuna da aykırı olan bu karardan geri dönülmesi çağrısında bulunulmuştur. Türkiye’nin Kıbrıs Türklerinin haklarının savunulması için yürüttüğü çok boyutlu faaliyetlerini kararlılıkla sürdüreceği vurgulanarak tüm ülkeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımaya davet edilmiştir.
5-Ermenistan, Azerbaycan’a yönelik kışkırtıcı eylemleri sebebiyle kınanmış; Ermenistan yönetimine, kendisine sunulan barış fırsatını değerlendirmesi ve tüm ahdi yükümlülüklerini yerine getirmesi sorumluluğu hatırlatılmıştır. Kalıcı barışa ulaşılması için yoğun gayret sarf eden Azerbaycan’a yönelik güçlü destek teyit edilmiş; başta bölge ülkeleri olmak üzere meseleye müdahil olan tüm aktörlerin, anlaşmazlıkları derinleştirmek yerine kalıcı çözüme samimiyetle katkı sunmasının önemi vurgulanmıştır.
6-Ukrayna’da sürmekte olan savaşın bir an evvel sonlandırılmasına matuf adımların gecikmeksizin atılması gerektiği belirtilmiş; Türkiye’nin, tahıl koridorunun tesisi ve esir değişiminin gerçekleştirilmesi girişimlerinde olduğu gibi barışın sağlanması ve insani kriz ile küresel ölçekteki zararların hafifletilmesi için gayret sarf etmeyi sürdüreceği ifade edilmiştir.
7-Libya’daki son gelişmelerin, büyük fedakârlıklarla tesis edilen huzur ve diyalog ortamına halel getirmemesi ve halkın iradesinin önünde engel teşkil etmemesi gerektiği belirtilmiştir. Ülkenin geleceğinde önemli bir rol oynayacak adil, hür ve muteber seçimlerin, demokratik usullere uygun şekilde ve bir an evvel gerçekleştirilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir.”