MHP'nin ''af'' yasasına bir destek daha
MHP’nin af tasarısına muhalefet tepki gösterirken Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) MYK Üyesi Murat Çabas, destek verdi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli 24 Haziran seçimleri sırasında “af” konusunu gündeme getirmişti. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) hazırladığı af tasarısını dün TBMM Başkanlığı'na sundu.
MHP’nin af tasarısına muhalefet tepki gösterirken Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) MYK Üyesi Murat Çabas, destek verdi.
Murat Çabas, Yeni Mesaj gazetesindeki “Genel af bir zorunluluk oldu” başlıklı yazısında, “Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), uzun zamandan beri gündeme getirdiği genel af yasa taslağını dün TBMM Başkanlığı’na sundu.
Yasa teklifinin gerekçeleri oldukça önemli:
1) FETÖ mensubu hâkim ve savcıların geçmişte adalet mekanizması ve adalet duygusunda açtığı yaraların onarılması
2) Cezaevlerinin haddinden fazla dolu olması ve bunun da insan hakları ihlallerine neden olması…” ifadelerini kullandı.
“BİNLERCE İNSANIN MAĞDUR OLDUĞUNU KABUL ETMEK BİR ZORUNLULUKTUR”
“15 Temmuz darbe girişimi sonrası, devlet kurumlarından özellikle de yargı kurumlarından tasfiye olan ve de tutuklanan FETÖ mensuplarının çokluğuna bakıldığında, bunların adalet mekanizmasına yön verdiği bir dönemde gerçek adaletin sağlanamayacağı muhakkaktır” diyen Murat Çabas, şöyle devam etti:
“FETÖ özellikle de kumpaslarla meşhurdur.
Bir dönem ceza verenlerin, bugün ülkeye darbe girişiminde bulunan bir terör örgütüne mensubiyeti ile cezaevine girdiğine şahit olduk. Elbette ki bunların dün kurduğu mahkemelerde binlerce insanın mağdur olduğunu kabul etmek bir zorunluluktur.
Bunun temizlenmesi lazım ve belirli suçlar –ki bunlar zaten yasa taslağında madde madde sayılıyor- dışındakilere af getirilerek bu adaletsizlik, bu muamma, bu garabet tablo acilen ortadan kaldırılması lazım.
Yasa teklifinde af kapsamında bırakılan hususlar; cinsel saldırı, soykırım, kasten öldürme, çocuk istismarı, kadınlara karşı işlenen suçlar, terör, darbe suçları, cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, yasama organına ve hükümete karşı suçlar, işkence ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar olarak sayılıyor.
Zaten bunların kapsam içinde olması asla düşünülemezdi.”
“İNANIN CEZAEVLERİ SİNEK AVLAYACAKTIR”
Murat Çabas, “Genel afla, aileleriyle birlikte yarım milyon vatandaşın önemli bir mağduriyeti giderilmiş olacak” diyerek yazısını şöyle sonlandırdı:
“Ülkemizde halihazırda 449 cezaevi var ve toplam kapasitesi 211 bin 274’tür. Cezaevlerinde 21 Eylül 2018 itibarıyla 194 bin 404 hükümlü, 59 bin 131 tutuklu olmak üzere toplam 253 bin 535 kişi bulunmaktadır. Yani 42 bin 261 kişi kapasitenin üstünde…
Bu sebeple, FETÖ’nün bozduklarının düzeltilmesi, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, insan hakkı ihlallerinin engellenmesi, cezaevlerindeki yükümlü ve tutuklu sayısının makul bir seviyeye gelmesi için genel af zorunluluk gözükmektedir.
Siyasilerimize düşen, genel aftan sonra adalet mekanizmasını adil işleterek, bundan sonra vatandaşların mağduriyet yaşamasını engellemesidir. Toplumu suça teşvik eden bağımlı ve yanlış politikalardan uzak durmasıdır.
Örneğin ekonomide bozulma, fertlerin ve toplumların gelirlerindeki daralma, doğal olarak gasp, hırsızlık, cinayet gibi adi suçların artmasına neden olur, gençleri terör örgütlerinin tuzağına iter
Gerçek bir adaletin tecelli etmesini istiyorsak, siyasiler olarak gelir adaletini sağlamak, insanlarımızı açlık ve sefaletten kurtarmak zorundayız.
İşsizliği çözmek zorundayız, eğitime ciddi yatırımlar yapmak zorundayız, baba devlet anlayışını getirmek zorundayız.
Bunları yapmadığımız takdirde, yine döner dolaşır, cezaevleri dolar taşar.
Bu durumda suçu işleyenler suçlu olsa da, onların dertlerine çare olmayıp, onları suça meylettiren siyaset anlayışı da suçludur.
Bugün kabul etseniz de, etmeseniz de, dünyada gelir adaletinin tek bir adresi vardır, o da Milli Ekonomi Modeli’dir.
Prof. Dr. Haydar Baş’a ait olan, dünyanın 4 milyar nüfusuna hitap eden BRICS ülkelerinin uyguladığı, istifade ettiği bu eşsiz Model, gerek paranın, gerekse kaynakların adil paylaşımını sağlayarak, milletlere, fertlere sınırsız imkanlar sunmaktadır.
Modelin sahibine danışılarak dört dörtlük uygulandığı bir ülkede inanın cezaevleri sinek avlayacaktır, suç tarih olacaktır.
Ama Türkiye olarak çözümün o kadar uzağındayız ki… Allah içimizdeki hazinenin kıymetini bilmeyi nasip eylesin.”