MHP'li isimden dikkat çeken Akşener açıklaması
İYİ Parti lideri Akşener'in evinin önünde protesto gösterisi düzenleyen ülkücüler arasında yer alan ve ardından görevden alınan MHP'li Hakan Aslan "Biz slogan attık Meral Akşener ortalığı yırttı" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evinin önündeki protesto nedeniyle görevden alınan Eski MHP Üsküdar İlçe Başkanı Hakan Aslan, o geceyi anlattı. Aslan, 'Biz Akşener’in evinin önüne gittiğimizde onu Ankara’da sanıyorduk. 50-60 metre uzağında durup sloganlar attık. Meral Hanım çıktı, ortalığı yırttı' diye konuştu. Akşener ise Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuştu ve o geceye ilişkin 'Oraya gelen insanlara yönelik bir tavrım yok. Onları ortada bırakıverdiler' dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in evinin önüne geceyarısı giderek slogan attığı için görevden alınan Eski MHP Üsküdar İlçe Başkanı Hakan Aslan, Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur’a yaptığı açıklamada, kendilerinin slogan attığını ancak Akşener’in ‘ortalığı yırttığını’ söyledi. Aslan ‘bir mekanda otururken kanı kaynayan partililerin teklifi’ ile gerçekleştirdikleri baskın sırasında “Bilmiyorum. O da olabilir ama önce söylediğim daha yüksek bir ihtimal” diye cevaplıyor.
Gazeteci Fuat Uğur, Hakan Aslan’ın olayla ilgili açıklamalarını şöyle aktardı:
Herkes gibi Akşener’in liderleriyle ilgili ileri geri konuşmasına tepki gösteren MHP Üsküdar İlçe Başkanı Hakan Aslan ve ülkücü arkadaşları da öyle düşündüler. Öyle içerlemişlerdi ki o gece hasta ziyaretinden sonra oturdukları bir mekânda “Hadi Ankara’ya gidip İP Genel Merkezi önünde tepkimizi gösterelim” demişlerdi. Sonra Hakan Aslan “Arkadaşlar, bizim işimiz değil, Ankara teşkilatı karar verir buna” demiş onları durdurmuştu. Ama o da sonunda çevresindeki kanı kaynayan partililerin “O zaman Akşener’in Küplüce’deki evinin yakınına gidip protestomuzu yapalım” teklifine olumlu bakmıştı.
‘BİZ AKŞENER’İ ANKARA’DA SANIYORDUK’
Evet, MHP Üsküdar ilçe teşkilatının görevden alınan Başkanı Hakan Aslan telefonla aradı ve uzun uzun konuştuk.
Olayın başlangıcı böyle. Sonrasını ise şöyle anlatıyor:
“Bana inanın, biz Akşener’in evinin önüne gittiğimizde onu Ankara’da sanıyorduk. Zaten evinin 50-60 metre uzağında durup ‘Ülkücü hareket susturulamaz, Meral şaşırma sabrımızı taşırma’ gibi sloganlar attık. Bir baktık Meral Akşener’in eşi Tuncer Bey pencereye çıkmış bize ‘Hadi oradan’ diye bağırdı. Ardından Meral Hanım çıktı, ‘Erkekseniz gelin ulan, yuh size, hadi lan gelsenize’ diyerek ortalığı yırttı. Biz de zaten fazla durmadık, geri döndük.”
Uğur görüşmede Aslan’a ‘kışkırtılıp kışkırtılmadıklarını’ sorduğunda ise ‘bilmiyorum’ yanıtını aldı! Yazının ilgili bölümü şöyle:
Hakan Aslan’ın sözlerinden bu işe kendi kendilerine karar verdikleri, içeriden bir kışkırtma ihtimalinin düşük olduğu anlaşılıyor. Doğru mu anladım diye kendisine de sordum. Hakan Aslan kabul ediyor ve “Yanlış yaptık, duygularımız aklımızın önüne geçti” diyor. Ama şunu da ekliyor:
“Biz lider doktrinli bir partiyiz. Liderimize, değerlerimize, kültürümüze, partimize kimse hakaret edemez. Hızlı karar verdik, düşünmedik ve yanlış yaptık. Ancak şimdi anlıyoruz ki Akşener bizim bu özelliğimizi bizden daha iyi biliyor olmalı ki hakaret edip kışkırttıktan sonra tezgâhı hazırladı ve bizi bekledi…”
Ama yine de sordum. Yani aralarında “Meral Hanımın tanıdığı birilerinin” kendilerini kışkırtma ihtimali yok mu? Hakan Aslan “Bilmiyorum. O da olabilir ama önce söylediğim daha yüksek bir ihtimal” diye cevaplıyor.
Akşener: Gelenleri ortada bırakıverdiler
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ise bugün Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e verdiği röportajda olayla ilgili şunları söyledi, “Bu olaydan sonra beni MHP’den arayan olmadı. Bir milletvekili ve genel sekreter üzerinden açıklama yaptılar. Beni arayan olmadığı gibi daha sonra da bir başka genel başkan yardımcısı tarafından ‘Hiçbirimizin haberi yoktu’ denilerek Üsküdar İlçe Teşkilatı görevden alındı. En azından bu görevden alınmayı bile sağduyu işareti olarak görüyorum ben. Bir kere bununla ilgili devleti yönetenlerin bir tavrı olması gerekiyor. Türkiye’yi yolgeçen hanına çevirme mantığının ortadan kalkması gerekiyor. Devlet ciddiyetinin ortaya konması gerekiyor. Benim yaşadığım hadiseden sonra işte o devlet ciddiyeti devreye girmeli. Yargının doğru işlemesi gerekiyor. Ben, Devlet Bahçeli tarafından net bir şekilde tehdit edildim. Oraya gelen insanlara yönelik bir tavrım yok. Talimatı almışlar, gelmişler ama ne yazık ki bu insanlara her zaman olduğu gibi bir sahip çıkma olayı da olmadı. Ortada bırakıverdiler.”