MHP'de muhalifler kararını verdi !
MHP'de muhalifler, olağanüstü kongre için kararlarını verdi.
MHP Olağanüstü Kongresi'nin "yapılıp yapılamayacağı" üzerine tartışmalar sürüyor.
MHP Genel Merkezi'ne göre Yargıtay kararının beklenmesi gerekiyor ancak muhalif kanat, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda 15 Mayıs'ta kongre salonunda olmayı planlıyor.
MHP'de Genel Merkez ve muhalif avukatları, olağanüstü kongre sürecine ilişkin yerel mahkeme kararının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin dosyaya yönelik duyurusunu değerlendirdi.
MHP Genel Merkez avukatı Yücel Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin, yürütülen algı operasyonlarına karşı böyle bir açıklama yapma gereği duyduğunu düşündüğünü bildirdi.
Bulut, "Bu açıklamadan benim anladığım, kararın algı operasyonlarında iddia edildiği gibi bugün yarın çıkacak bir karar olmadığına işaret ediyor." dedi.
Duyuruda, dosyanın mayıs ayı içerisinde müzakere edileceğinin belirtildiğini aktaran Bulut, "Tabii 'şu gün karar çıkacak' demek mümkün değil mayıs ayı içerisinde. Hafta sonuna bu kararın yetişmesi mümkün görülmediğine göre tedbir kararları ışığında zannediyorum ki güvenlik güçleri gerekli tedbirleri alacaktır. Ben kongrenin yapılabileceğini düşünmüyorum." ifadesini kullandı.
Kongrenin yapılmasına yönelik girişimlerin engellenmesi için alınan kararı da değerlendiren Bulut, "Güvenlik kuvvetleri bu kararları aldılar. Gerekli güvenlik önlemlerini almak onların yetkisi dahilinde. Nasıl bir güvenlik tertibatı alınacak o konuda malumat sahibi değilim ama bu tedbir kararları geçerli ve yürürlükteki kararlar, uygulanacağını düşünüyorum." diye konuştu.
- "Niye bekletiyorlar anlamamız mümkün değil"
Eski MHP Milletvekili Meral Akşener'in avukatı Feridun Bahşi ise Genel Merkez cephesinin "algı operasyonu" yaptığını savundu.
"Yargıtay, kapısına 'dosyayı bu ay içerisinde görüşeceğiz' diye yazana kadar 20 sayfalık bizim dosyamızı inceleyebilirlerdi, niye bekletiyorlar anlamamız mümkün değil" diyen Bahşi, şöyle devam etti:
"Bizim Yargıtay onama kararının onaylamasını beklememiz gibi bir durum söz konusu değildir zira 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının bizim düşüncemize göre temyiz kabiliyeti yok.
Yargıtayın karar vermesini, dosyanın netleşmesi açısından ve milletin kafasındaki kavram karmaşasının giderilmesi açısından önemsedik yoksa Yargıtay kararının kesinleşmesi şartı yok. Genel Merkez, Yargıtaya icranın durdurulması yönünde de bir başvuru yapmadı.
Bu konuda Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin bu tür kararların temyize tabi olmadığına dair onlarca kararı var. Hatta Büyük Anadolu Derneği örneğinde olduğu gibi içtihat oluşturmuş hukuk genel kurul kararı var."
Bahşi, mevcut dosyanın çok değerlendirme yapılacak, karmaşık, büyük, tarafları olan bir dosya olmadığını savunarak, "Dosya; basit, tespit ve tedbir dosyası. Tespit ve tedbir dosyasının, Türkiye'de milyonlarca kişinin beklediği bir kararın geciktirilmesini anlamak mümkün değil. İnsanın aklına tabii ki bu konuda farklı şeyler geliyor. Acaba basına yansıyan daire üzerinde farklı baskılar mı sebebiyle uzatılıyor anlamıyoruz. Biz Türk adaletinin her kademesinin baskılar karşısında dimdik duracağına ve hak hukuk adalet çerçevesinde karar vereceklerine inanan insanlardanız" değerlendirmesinde bulundu.
Feridun Bahşi, tüm dava süreci boyunca Genel Merkez'in yanlış yönlendirildiğini savunarak; "Sonuç itibarıyla biz 15 Mayıs 2016 günü saat 09.00'dan itibaren Büyük Anadolu Otel'deyiz" dedi.
- "Kararın verilebileceğini düşünüyoruz"
Akşener'in avukatlarından Uğur Tarhan da Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının usule uygun olduğunu, bu kararı denetlemek ve nihai kararı vermekle yetkili organın Yargıtay olduğunu ifade etti.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının ardından Yargıtayın görev alanına müdahale anlamı taşıyacak hukuki ihtilaflar doğduğunu aktaran Tarhan, bunları gidermenin de Yargıtayın sorumluluğunda olduğunu bildirdi.
Kamuoyuna mal olmuş bir kararı geciktirmenin hukuk düzenine yarar sağlamayacağını, kamuoyunun beklentisini de karşılamayacağını vurgulayan Tarhan, "Çok da kapsamlı olmayan dosyayla alakalı bu ayın 15'inden önce karar verilmesini engelleyen nedir? Böyle bir engel olmadığını, kararın verilebileceğini, hukuk düzeninin de tekrar rayına gireceğini, kamu düzeni açısından da olumlu, faydalı, yararlı bir durum oluşacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
Tarhan, kararın ayın 15'inden önce çıkmasının sadece kendilerinin değil kamuoyunun da beklentisi olduğuna dikkati çekti.
Tarhan, şunları kaydetti:
"Maalesef Yargıtayın yetkisine müdahale eden, yarın hukuk düzeni açısından sorunlar çıkarabilecek, hukuki kaos ortaya çıkarabilecek işlemler oldu. Bu işlemlerin de Yargıtay tarafından ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu, sıradan bir dosya değil. Yargıtayın, kamu düzeninin bozulmasının, istenmeyen hadiselerin olmasının önüne geçilmesi açısından da sorumluluğu vardır. Kapsamlı bir dosya değil, ön incelemesi de yapılmış. Bu nedenle kararın, olumlu ya da olumsuz bir an önce çıkmasını bekliyoruz."