Meral Akşener: ''15 Temmuz 2018'de erken seçim var''
İYİ Parti lideri Meral Akşener, gazetecileri evinde ağırlayarak açıklamalarda bulundu. Akşener yaptığı açıklamada FETÖ'nün hain darbe girişiminin 2. yılında Türkiye'nin erken seçime gideceğini iddia etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde kiraladığı evinde gazetecileri ağırlayarak gündeme dair açıklamalarda bulundu. Akşener, kendisine en çok hakaret eden kişilerin FETÖ'cü olduğunu belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan çevresindeki FETÖ'cüleri yakalamak istiyorsa, kim çok bana hakaret ediyorsa, bilsin ki o FETÖ'cüdür. Yani özel bir şeye gerek yok. Kim bana FETÖ üzerinden ağır hakaret ediyorsa, bilin ki, o kişi FETÖ'cüdür. Bir eski içişleri Bakanı olarak bilerek söylüyorum. Ben bir turnusol kağıdıyım"dedi. Akşener erken seçim öngörüsünün de 15 Temmuz 2018 olduğunu söyledi.
İlk yurt içi gezisini Bitlis'e yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşaner, Tatvan ve Ahlat İlçesi'nde vatandaşlarla biraraya gelip, esnaf ziyaretinlerinde bulunduktan sonra Erkizan Mahallesi'nde 650 liraya kiraladığı evine geçerek bir süre dinlendi. Meral Akşener, Türklerin Anadolu'ya ilk giriş kapısı olan ve yaklaşık 150 yıl konakladıkları Ahlat'ta, kiraladığı evinde öince komşuları ile bir araya geldi, ardından kendisini takip eden gezetecileri davet etti. 3 odalı evin salonunda yaklaşık 30 muhabir ve kemaramanı ağırlayıp, çay ikram eden Akşener, bugüne kadar 19 evde yaşadığını, Ahlat'taki evinin ise 20'ncisi olduğunu söyledi.
Evi çok beğendiğini, dekor işini de Halil İbrahim Oral ve Koray Aydın'ın eşlerinin yaptığını, Ankada'daki evini de gözden geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Ramazan Bayramını Ahlat'taki evinde geçireceğini anlatan Akşener, bundan sonraki gezilerini de Trakya ve Karadeniz'e yapacağını ve her hafta sonunu bir şehirde geçirmeyi hedeflediklerini belirterek gündeme dair açıklamalarda bulundu.
POLİS EVİNE BENİ ALMADILAR
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, meclis başkanlığı yaptığı dönemde Ankara'daki Polisevi'ne alınmadığını söyledi. Akşener, "Daha sonra otellerde kalmaya başladım. Şöyle bir durum oluyor. Devlet koruyor beni. Yani, terörle mücadele yasasına göre devlet koruyor beni. Talep ettiğim için değil. Ankara'dan bir ekip veriliyor. Bende dert olmasın diye polisevinde kalma nedenim o. Polis evi daha güvenli olduğu için orayı tercih ediyorum. Otele gittiğimizde o iki kişi sizi bekliyor. Kanun gereği. Ben de insanlar yorulsun istemiyorum. 2 ay sonrasında otel müdürleri söylemeye başladı. Bakanlıklardan arıyorlarmış, size iş vermeyiz diye. 'Rica etsek bir daha bizde kalmasanız' diye. Bunların hepsini yaşadım ben" dedi.
ERDOĞAN İÇİN TAZMİNAT ÖDEDİM
Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için tazminat ödediğini söyledi. Akşener, 'hapis işi yanlış' dediği için tazminat ödediğini belirterek, "Şimdi sayın Erdoğan biliyorsunuz yasaklı bir dönem geçirdi. 'Muhtar bile olamaz' denmişti kendisine. Eskiler bilirler, o dönemin bütün siyasi aktörleri hangi görüşten olursa olsun. Bu tavra ve davranışa karşı çıkmışlardı. Bu konuda mücadele edenlerden şahıs olarak biri benim. Rıza Akçalı, Nevzat Ercan ve ben bir de üstüne üstlük beyefendi için tazminat ödedik. Yani 'bu hapis işi yanlıştır' dediğimiz için. Tahkir ve tezyiften para ödedik. Ben her dönem mahkemelerde sopa yerim zaten. Sonuç olarak sayın Erdoğan'ın bu konularla ilgilendiğini düşünmüyorum ama tepede olunca bunları göremezsiniz. Oradan gelen öyle bir dil var ki, aşağıdaki adam çift satır kıyma yaparsa yaranabileceğini zannediyor. Ama bilmedikleri bir şey var. Siyasetçiler Türkiye ile ilgili meselelerde birleri ile yan yana gelmek zarureti duyarlar. Şimdi Tayyip Bey'e ben acımaya da başladım. Bu havuz medyasında bu kadar fikri takibi yapmayan, neyin ne olduğu ile ilgili hiçbir bilgisi olmayan, öğrenmeye de çalışmayan bu mebzul miktarda bol para ödenen bu insanları nereden buldular ve nasıl oldu? O kadar derin düşmanlık ekiyorlar ki, yani ihtiyaç hasıl olduğunda siyasi sahada merhaba diyecek adamın kaldığını zannetmiyorum. Siyasetçinin siyasetçi için mücadele ettiği anlar olur. Bireysel öfkeleri o kadar yükselttiler ki, bu aşağıdaki takım. Yarın merhaba diyecek şahıs kalmadı. Bu Türkiye'de ilk defa oluyor" dedi.
Şifa dilediği Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü açtığını da belirten Akşener, "Sayın Baykal Tayyip beyin önünü açtı. Allah kendisine şifa versin. Doğru bir iş yaptığına da inanıyorum. Sayın Baykal'ın o tavrını ben savundum. Demokrasi için bakarsanız doğru bir iş yaptı. Bugün aynı şeyi yapacak, parmağını kaldıracak insan siyasi sahada bulmak çok zor. Çok şedit çok tahkir edici çok haksız bir dil var" diye konuştu.
TURNUSOL KAĞIDIYIM
Akşener, kendisine en çok hakarat eden kişilerin FETÖ'cü olduğunu söyledi. kendisinin turnusol kağı olduğunu belirten Akşener, şöyle konuştu:
"MEYDAN OKUYORUM, SÜLALEM VE DAMATLAR"
"Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan çevresindeki FETÖ'cüleri yakalamak istiyorsa, kim çok bana hakaret ediyorsa, bilsin ki o FETÖ'cüdür. Yani özel bir şeye gerek yok. Kim bana FETÖ üzerinden ağır hakaret ediyorsa, bilin ki, o kişi FETÖ'cüdür. Bir eski içişleri Bakanı olarak bilerek söylüyorum. Ben bir turnusol kağıdıyım ülkede. Ben olsam onların üstüne giderim."
Devletin kendinisi 9 yıldır gözlediğini belirten Akşener, "Ben bu devletin yetkililerine sesleniyorum. Siz devletsiniz, devletin görevlilerisiniz. Benim gibi gariban bir kadın. Devlet 9 senedir de beni gözlüyor. Evimin önünde bir polis noktası vardı. Şimdi ben kaldırttım. Baktılar kim geldi kim gitti. Devlet güçlüdür. Bu devletin elinde benim ile ilgili bilgi, belge ne karine vardı ise lütfen gereğini yapın. Tutuklayacak mısınız, gözaltına alacak mısınız, gereği ne ise onu yapın. Hukuk bile demiyorum. Bakın bir terör örgütünün yatakçısı, mensubu, sempatizanı şusu, busu olmak bunu kaldıracak iş değil. Hemen ilk ağızda yakalanan FETÖ'cü diyor. Fakat Allah'ın sopası yok damat gitti. Şimdi ben ayıp olması diye sayın Kahraman'a bir beyanda bulunmadım. Bu söylediklerimi de ifademde yazdırdım. Ondan sonra da döndüm dedim ki, 'kim en şiddetli Meral FETÖ'cüdür diyorsa derhal onun hakkında soruşturma başlatsın.' Şöyle bir teklifim var arkadaşlar. Benim doğduğum köye gidelim. Orasının 3'te 2'si benim akrabam. Köyümüzde FETÖ'cü yok. Ayrıca benim sülalemde hiç yok. Yani akrabam olmayanlarda da FETÖ'cü yok. Ben yedi göbek sülalemi toplayacağım karşınıza. Ne görevden alınan ne atılan, ne şu var, ne bu var. Sonra da damatları toplayacağız. Karşı taraftaki damatları toplayacağım. Ama sayım yapacağım. Meydan okuyorum. Sülalem ve damatlar."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik sert sözleri de değerlendiren Akşener, "Benim Sayın Bahçeli ile ilgili bir tespitim var. En çok, en ağır, en galiz hakaretleri kime ve kimlere ederse en yakın onlarla dost oluyor." dedi.
REKABET ARTIKÇA HERKESİN DEĞERİ ARTACAK
Gazetecilerin grup kuracakmasınız sorusuna da cevap veren Akşener, mecliste grup kurma taleplerinin olmadığını belirterek, "Ben gezeceğim. İnsanlarla hemhal olacağım. Rekabeti artıracağım. Rekabet arttıkça herkesin değeri artacak. Göreceksiniz oy vereceksiniz, vermeyecekseniz bu başka bir şey. Almaya ve sizi ikna etme gayret edeceğim. Projelerimizle derde deva olacak söylemlerimizle, o saygılı dille seçmenlerin oylarını almaya gayret edeceğim. Bütün bu süreç içerisinde sizleri o kadar rahat ettirecek ki göreceksiniz. Kimse bizim için gömleğini çıkarmıyor. Türkiye için hayalleri olan, endişeleri olan, Türkiye için yapacak işleri olan projeleri olan insanların sadece siyaset yapmış olanlardan bahsetmiyorum. Siyaset yapmak isteyenler de dahil olmak üzere kapılar pencereler her taraf açık. Burada kimse gömlek çıkarmıyor. Ülkücü ülkücü gömleğinde kaldı. Solcu solcuğunda. Burada ortak bir paydamız var. O da vatanseverlik. Türkiye sorunlarına duyulan ilgi, alaka ve burayla ilgili hizmet aşkı. Böyle bakıyorum. Ama özellikle bir telaş içerisinde bir heyecan içerisinde mecliste bir grup kurma talebimiz yok" diye konuştu.
ERKEN SEÇİM 15 TEMMUZ
Meral Akşener, erken seçim tahmini ile ilgili de tarih verdi. Akşener, "15 Temmuz 2018 tarihinde bir erken seçim bekliyorum. Erken seçim olarak bekliyorum. Ben bekliyorum. Bilmiyorum. Benim öngörüm böyle" dedi.