Meclis'te gündeme oturan ''siz çaldınız'' konuşması
AK Parti ile CHP arasındaki "çaldılar" polemiği sürerken HDP'nin YSK'deki temilcisi olan Mehmet Rüştü Tiryaki, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada AK Parti'yi "kişisel veri hırsızlığı" ile suçladı.
HDP'nin YSK'deki temilcisi olan Mehmet Rüştü Tiryaki, mecliste yaptığı konuşmada AK Parti’nin kişisel verileri çaldığını söyledi.
HDP’nin YSK’deki temsilcisi olan Mehmet Rüştü Tiryaki, bugün TBMM’de yaptığı konuşmada AK Parti’nin İstanbul seçimlerine ilişkin kişisel verileri aldığını ve Adalet, Sağlık ve İçişleri Bakanlığıyla beraber kişilerin ailelerine kadar verileri aldığını madde madde anlattı.
Tiryaki, "Sandık kurulu üyelerinin, 9 bini aşkın sandık kurulu üyesinin isimlerini aldınız, TC kimlik numaralarını aldınız, bunların nerede çalıştığına dair bilgileri SGK’den aldınız, BAĞ-KUR’dan aldınız; bütün verileri aldınız, devletin bütün olanaklarını kullandınız. Bunun hiç kimseyle paylaşılması mümkün değilken İçişleri Bakanlığını kendi yan şirketiniz gibi kullandınız, bütün verileri aldınız"ifadelerini kullandı.
Tiryaki'nin konuşması şöyle: "Yasa teklifi dışında, geçen hafta bir söz almıştık, özellikle bu seçim hileleri konusunda. Ben KHK'yle ihraç edilenlere belediye başkanlığı mazbatası verilmemesi, ayrıca KHK'yle ihraç edilen Meclis üyelerinin mazbatalarının iptal edilmesi ve mazbatalarının verilmemesiyle ilgili birkaç kelam etmiştim. O konuşmamın sonunda dedim ki: İstanbul'la ilgili daha çok konuşacağız. Şimdi fırsat geldi, ben İstanbul'la ilgili size birkaç şey söyleyeceğim. Ne diyorsunuz? "Çünkü çaldılar." diyorsunuz. Ben şimdi kimin neyi çaldığını size anlatacağım. Seçimlerin iptali için başvurduğunuzda dediniz ki: "20 bin zihinsel engelli oy kullandı.
SAĞLIK BAKANI'NA: 20 BİN ZİHİNSEL ENGELLİNİN VERİSİNİ ÇALDINIZ
Şimdi, size bir kanun maddesi okuyacağım, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Madde 6: "Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel verilerdir. Özel nitelikli kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır."
Siz Sağlık Bakanlığından kişisel verileri çaldınız. Çalan biri var; sizsiniz! Zihinsel engellilerin, 20 bin zihinsel engellinin verisini hukuka aykırı biçimde Sağlık Bakanlığından aldınız.
ADALET BAKANI'NA: KISITLILIK KARARI VERİLEN KİŞİLERİN BİLGİLERİNİ ÇALDINIZ
Dediniz ki: "5 bin kısıtlı var, 5 bin kısıtlı, 5 bin küsur kısıtlı." Daha sonra bir liste daha verdiniz, 5.515 kişilik kısıtlı listesi "10 bin kısıtlı oy kullandı." dediniz. Bu kısıtlıların TC kimlik numarası, hangi mahkemede kısıtlılık kararı verildiği ve bunların ne zaman kesinleştiği bilgisinin tamamını Adalet Bakanlığından aldınız, çaldınız! Yine kişisel verileri aldınız. Çalan birisi var ve sizsiniz!
İÇİŞLERİ BAKANI'NA: YETMİŞ YEDİ SÜLALESİNİN VERİLERİNİ ÇALDINIZ
Başka şeyleri de çaldınız. Neyi çaldınız? Sandık kurulu başkanlarının listesini aldınız. Şimdi, sandık kurulu başkanlarının listesini hiçbir siyasi parti ilçe seçim kurullarından alabilir mi?Alamaz, ilçe seçim kurullarından alamaz. Siz ilçe seçim kurullarından bütün sandık kurulu başkanlarının, İstanbul'daki 31 sandığın sandık kurulu başkanının listesini aldınız, İçişleri Bakanlığı'ndan bunlara ait bütün verileri aldınız; ben şimdi ne verileri aldığınızı söyleyeceğim.
Sandık kurulu üyelerinin, 9 bini aşkın sandık kurulu üyesinin isimlerini aldınız, TC kimlik numaralarını aldınız, bunların nerede çalıştığına dair bilgileri SGK'den aldınız, BAĞ-KUR'dan aldınız; bütün verileri aldınız, devletin bütün olanaklarını kullandınız. Bunun hiç kimseyle paylaşılması mümkün değilken İçişleri Bakanlığını kendi yan şirketiniz gibi kullandınız, bütün verileri aldınız. Daha başka şeyleri aldınız, bunların ailelerine ilişkin bilgileri aldınız. Dilekçelerinizde var, o valiz valiz, bavul bavul getirdiğiniz dilekçenin ekinde var. Dilekçelerinizde yazıyor, deniliyor ki: "Bu sandık kurulu başkanının eniştesi FETÖ'den alındı, kayınbiraderi FETÖ'den yargılandı." Bu ne demek? Sadece sandık kurulu başkanlarının değil, sadece sandık kurulu üyelerinin değil, yetmiş yedi sülalelerinin verilerini aldınız İçişleri Bakanlığından. İşte, çalma budur. Siz bütün kişisel verileri çaldınız, sonra da itiraz ettiniz. Hukuka aykırılık varsa en büyük hukuka aykırılık budur.
Şimdi, size başka bir şey söyleyeceğim. Bütün bunları üst üste koyup ne dediniz? Dediniz: "Orada bir şeyler oldu, o yüzden iptal edildi." Ben size şunu söyleyeyim: 81 ille ilgili, 900 ilçeyle ilgili aynı bilgileri İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve diğer bakanlıklar, burada zeki 600 milletvekili var, herhangi birisine versinler, bir hafta içerisinde sizin yazdığınız dilekçenin aynısını yazmazsa ben hiçbir şey bilmiyorum. Siyaseti de bırakırım, avukatlığı da bırakırım, milletvekilliğini de bırakırım diyorum."
CEZASI
Türk Ceza Kanunu'nun 136. maddesinde konuyla ilgili şu hüküm bulunuyor:
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Madde 136 – (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Nitelikli haller
Madde 137 – (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.