Mansur Yavaş'tan bomba sözler: ''Anketleri görünce...''
CHP ve İYİ Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, kendisi hakkında ortaya atılan iddialara böyle yanıt verdi.
Millet İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, kendisine tehdit ve şantaj suçlamasını yönelten Necmettin Kesgin için "Çocuk istismarcısı" dedi. Kesgin hakkında adli kontrol bulunduğunu belirten Yavaş, AKP'ye tepki gösterdi ve "Bu oyunlara paça kaptırmayacağız" dedi.
Millet İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, hakkındaki sahte senetle icra takibi yaptığı iddialarıyla ilgili bir otelde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray ile CHP Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener de katıldı.
Mansur Yavaş, AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in de gündeme getirdiği, yargı süreci devam eden sahte senet ile icra takibi yaptığı iddialarına toplantıda cevap verirken, şizofreni raporu bulunduğu ve çocuk istismarından yargılandığını söylediği Necmettin Kesgin ile ilgili belgeleri basın mensuplarına dağıttı.
"AVUKATLIĞINI YAPTIĞIM ŞİRKETİN YAPTIĞI ÖDEMEYİ ALIP KAÇTI"
Mansur Yavaş, Necmettin Kesgin'in, avukatlığını yaptığı şirketin kendisine yaptığı ödemeyi alıp kaçtığını söyledi. Yavaş, buna karşılık Kesgin'in kendisine bıraktığı senedi icraya vermesi sonucunda, senetteki imzasının sahte olduğunun ortaya çıktığını, asıl mağdurun kendisi olduğunu kaydetti. Yavaş, avukatlık görevini yaptığı şirketin de bu kişi hakkında şirketi dolandırdığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu anlattı.
"YARGITAY'IN ONAYLADIĞI CEZA DAVASI YOK"
Yavaş, söz konusu yargı süreciyle ilgili Yargıtay'ın onayladığı bir ceza davası olmadığına dikkat çekerek, "Yani hakkımda verilmiş herhangi bir ceza kararı bulunmamaktadır. Şahsın bana verdiği sahte senetten dolayı icra mahkemesinde verilen bir imza inkâr tazminat kararı vardır. Ancak bu tazminat da başvurumuz üzerine, ekte sunduğumuz 6'ncı Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla tedbiren durdurulmuştur. Tedbir kararı halen devam etmektedir. Asıl mağdur benim." diye konuştu.
"TOPLAM 6,5 YIL HAPİS CEZASI BULUNMAKTADIR"
Necmettin Kesgin'e karşı açtığı davalara da değinen Mansur Yavaş, "Bu kişi, bahse konu olan sahte senet hakkında savcılığın açtığı dava sonucu şahsıma 'sahte olduğunu bildiği senedi vermek'ten 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 4 yıl hapse mahkum edilmiştir. Aynı dosyada, şahsıma şantaj yapmaktan 1 yıl 3 ay, benimle yaptığı bütün görüşmeleri izinsiz kaydetmekten de 1 yıl 3 ay hapis cezası almıştır. Şahsın, toplam 6,5 yıl hapis cezası bulunmaktadır" dedi.
"RAKİPLERİMİZİN ADALET ÜZERİNDEKİ GÜCÜNÜ KULLANIYOR"
Mansur Yavaş, "Bu şahıs, istinaf aşamasında olan kararın onaylanması sonucu hapse girmekten kurtulmak için medyayı ve rakiplerimizin adalet üzerindeki gücünü kullanmak için harekete geçmiştir. Seçim uğruna bir sahteciye bu imkanı vermek bir utanç vesikasıdır. Bu vesileyle, o imkanı verenlerin yüzlerine silemeyecekleri bir kara leke olarak yapışmıştır. Yakın tarihimizde, örtülü ödeneği dolandırmak için Başbakanları aldatanları görmüştük de yargıdan kaçmak için siyasileri avuçlarının içine alan bir sahteciyi ve o sahteciden medet uman siyasetçileri ilk defa görmüş olduk. Bir suçun mağdurunu suçlu ilan etmek hangi çirkef zihniyetin ürünüdür? Avukatlık mesleğini kriminal hale getirip, meşru yaptığı işlemleri suçmuş gibi sunmak ne kadar ahlakidir? Bu iftiraları atan her iki taraf da birbirini kullanmaktadır. Hükümlü sahteci, yargıdan kaçmak için rakibimi ve onun arkasındaki kamu gücünü kullanmaya çalışırken, rakibim de bana çamur atmak için o sahteci şahsı maşa yapmaktadır" ifadelerini kullandı.
"ŞİKAYETTE BULUNAN KİŞİNİN ŞİZOFREN RAPORU VAR"
Şikayette bulunan kişinin şantajdan hapis cezasına çarptıldığını vurgulayan Yavaş, "Bu şahıs çocuk istismarından yargılanıyor, aynı zamanda şizofren raporu var. Dün parti sözcüsü "inceledik" dedi. Avukatım burada, madem incelediniz tekzip kararlarının içerisinde bu bilgilerin hepsi var. Eğer bunları bilerek yapıyorsanız durum çok daha fecahat. Mansur Yavaş’ı lekelemek için ne yapacaksınız? Devam eden davalar var, yaptığınız suç. Onu çocuk istismarı davasından beraat ettirmek için mi kolluyorsunuz? Onun için mi sahip çıkıyorsunuz bu şahsa? Peki sokakta gezerken insanların yüzüne nasıl bakacaksınız? Siyaset için bu kadar küçülmeye değer mi? Bu suçları işleyen şahsı acilen yakalatıp hapse attırmanız gerekirken, bu şahsa sahip çıkıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
"SAVCI SUÇ TİPİNİ DEĞİŞTİRİP JET HIZIYLA İDDİANAME HAZIRLADI"
Hakkında hazırlanan iddianame ile ilgili de konşan Mansur Yavaş, "Bu şahsın şikayeti üzerine hakkımda Savcılık tarafından daha önce 'kovuşturmaya yer yok' denmişken soruşturma savcısı değiştirilmiş ve yeni savcı suç tipini de değiştirerek jet hızıyla bir iddianame düzenlemiştir. Bu iddianameyi düzenleyen savcının da KPSS soruşturmasından dolayı sıkıntılı olması, bu yöntemin nereden miras kaldığı hakkında fazlasıyla düşündürücüdür. Kaybedilen seçimi sözde geri getirmek için başvurulun bu adi yöntem, tekrar ediyorum, bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır. Anketlerdeki felaketi durdurmak için, beni 'Seçilse bile yönetemeyecek' şeklinde gösterip, Ankaralı seçmeni bu algı oyunlarıyla etkilemeye çalışmak, büyük bir çaresizliğin göstergesidir. Hiçbir şekilde sonuç vermeyecektir; çünkü Ankaralı seçmen hiç olmadığı kadar kararlıdır" şeklinde konuştu.
'MAL VARLIĞIMI AÇIKLAYINCA OPERASYON BAŞLADI'
Operasyonun, kendi mal varlığını açıklaması ve şeffaflık beyannamesini imzalayarak rakibi Mehmet Özhaseki'nin de mal beyanında bulunmasını talep etmesinden sonra başladığını öne süren Yavaş, şunları söyledi:
"Bir türlü 'mal beyanında bulunamamak' ve 'seçim kaybetme telaşı' birleşince böyle ucuz ve utanç verici kampanya devreye sokulmuştur. Sanılmasın ki biz savunmaya çekilip 'mal beyanı' istemekten vazgeçeceğiz. Şeffaflık ve dürüstlük neyi gerektiriyorsa, onu hem kendimiz yapacağız hem de rakibimizden isteyeceğiz. Hiçbir şekilde de kaçmasına, sahteciler üzerinden gündemi değiştirmesine izin vermeyeceğiz.Anket sonuçlarından ve sahada bize gösterilen ilgiden rahatsız olanlar, bütün kutsallarını unutup her türlü ayak oyununu yapacak kadar gözlerini karartmış olabilirler. Öyle olsa da, kazanmak için her yolu mubah görenlerin, bu toprakların inançlarıyla dalga geçmelerine Ankara seçmeni gerekli cevabı çok ağır biçimde verecektir."
"YARGIYI ETKİLEMEMEK İÇİN KONUŞMADIM"
CHP'nin adayı Mansur Yavaş, yargıyı etkilemek için bugüne kadar konuşmadığını da anlatarak şöyle konuştu:
"Yaptıkları haberler, siyasilerin yaptıkları açıklamalar açıkça adil yargılamayı etkileme suçu oluşturmaktadır. Kendilerine sesleniyorum; Sahte evraktan, şantajdan, usulsüz görüntü kaydetmekten ve cinsel istismardan devam davalardan bu şahıs beraat ettiği takdirde memnun mu olacaksınız? Bana seçimi kaybettirmek için bir suçlunun sokakta gezmesi, hiç vicdanınız sızlatmayacak mı? Himayenize aldığınız bu şahıs mahkumiyet kararları kesinleştiğinde kaçarsa tüm mağdurların yüzüne nasıl bakacaksınız? Bir koltuk uğruna düşülen bu siyasi acziyet, bu siyaset cellatlığı, tuzak kuranların ayağına dolanmıştır. Biz en başından beri şunu söyledik; Allah iyinin ve haklının yanındadır."
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"
Türk Ceza Kanunu'nun 288'inci maddesi gereğince devam eden bir yargılama hakkında davayı etkileyecek yazılı ve sözlü beyanda bulunulamayacağına, bulunulursa adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunun oluştuğuna, bu suç basın yoluyla yapıldığı takdirde cezanın yarı oranında artırıldığına dikkat çeken Yavaş, "Hal böyleyken, gerek haberi yapan gazete ve bu gazete ve haberlere dayanarak kasıtlı olarak adil yargılamayı etkilemek isteyen başta Özhaseki ve Ömer Çelik olmak üzere haberi yapanlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağız" dedi.
ÖZHASEKİ'NİN O SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Yavaş sözlerini şöyle sürdürdü:
FETÖ'ye yardım ve yataklıktan çoktan yargı önünde olması gereken, teröristi "gerilla" diyerek öven, "Niye öldükleri belli değil" diyerek şehitlerimizin şehadetlerini küçümseyen ve ısrarla mal beyanı vermeyen birisi için Ankara'nın feda edilemeyeceğini en iyi Ankaralılar bilir.
Anket sonuçlarından ve sahada bize gösterilen ilgiden rahatsız olanlar, bütün kutsallarını unutup her türlü ayak oyunu yapacak kadar gözlerini karartmış olabilirler. Bana seçimi kaybettirmek için bir suçlunun sokakta gezmesi hiç vicdanınızı sızlatmayacak mı? Bu çukur siyasetine Ankaralı seçmen gereken cevabı verecektir.