Kılıçdaroğlu'ndan grup toplantısında çok sert eleştiriler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;
"Hergün şehitlerimiz geliyor. 20 Temmuz darbesinden sonra bir OHAL KHK'sı ile, az önce partimize katılan yarbay Mehmet Alkan ordudan atıldı. Kardeşi şehit olan bir subay KHK ile ordudan atılıyorsa, bütün şehit yakınlarına sesleniyorum, bu tabloyu içinize sindiriyor musunuz? Bu tabloyu içinize sindiremiyorsanız elinizi vicdanınıza koyup öyle oy kullanacaksınız.
Sadece ordudan atılmadı, pasaport verilmedi, emekli ikramiyesi verilmedi, kredi kartı bile verilmiyor. Sivil ölüme mahkum ediliyor. Bunları yapanın yatacak yeri yok. Bu tablodan güç alanlar ne yapıyor. Herkesin gözü önünde iki gazimizi darp ediyorlar. Bu cesareti kimden alıyorlar, bu sorgulanmalı.
Havuz medyasından bir köşe yazarı gazilere şaklaban diyecek kadar aklını yitirmiş. Aslında kendisi bir şaklaban. Kimsin sen gazilere bunu diyorsun? Gazete sahibi ve diğer yazarlar ne yapacak çok merak ediyorum? Merak ediyorum, Başbakan, AK Parti'nin Genel Başkanı ne yapacak? Yeri geldiğinde bizi çok acımasızca eleştiriyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz gazilerimize sahip çıkacağız. Sevgili yarbayımız aramıza hoş geldiniz.
Eski yarbay Mehmet Alkan, Şırnak'ta şehit olan kardeşi Ali Alkan'ın Osmaniye'deki cenazesinde tepki göstermesi ile gündeme gelmişti.
Bugün sözcü davası var görüşülüyor. Sözcünün FETÖ ile ne ilgisi var? Açın sayfalarına bakın FETÖ ile bir tek olumlu haber varsa sözlerimi geri alacağım. Siz Sözcü'yü ve yazarlarını asla ve asla mahkum edemezsiniz. Ne yaparsan yap sözcü bu ülkede yaşayacak. Adalet er ya da geç tecelli edecektir.
"HABER GELDİ, UZLAŞMA SAĞLANMIŞ"
Geçen hafta Zonguldak'taki işçilerden söz emiştim. İşçilerin haklarının ellerinden alınacaklarından söz etmiştim. İşçiler madenden çıkmayacaklarını söyledi. Bu kanuna muhalefetimizi sürdüreceğimizi söyledik. Bu sabah haber geldi, uzlaşma sağlanmış. Bunun takipçisi olacağız. Maden işçileri başımızın üzerindedir. Bütün işçilerin haklarına sahip çıkmak CHP'nin temel görevidir.
HÜKÜMETE SINAV TEPKİSİ
Eğitimle ilgili ciddi bir tartışma var. Devlet akılla yönetilir, bilgiyle yönetilir. Devlet ortak akılla yönetilir. Bir karar alacaksanız oturur bakarsınız bu kararın sonuçları ne olur diye. İşi bilenle tartışacaksınız, birden fazla kişi ile bir araya geleceksiniz. Şu geldiğimiz hale bakın, sınav sistemi her bakan değiştiğinde sınav sistemi de değişiyor. Bir sistem bakan değiştiğinde değişiyorsa milli değildir. Aileler perişan, çocuklar ne olacak diyorlar. Çocuklarımızın iyi okullarda okumasını isteriz. Çocukların da hakları var, o hakların neler olduğunu öğretmek isteriz. İyi öğretmenlerin çocuklarımızı eğitmesini isteriz. Adı Milli Eğitim Bakanlığı ama milli değil."
Çocuklarımız acaba mutlu mu? Bunu araştıran PISA... Raporda Türkiye'de 15 yaşındaki öğrencilerin 28.6'sı 0 ile 10 yaş arasındaki yaşam memnuniyeti ölçeğinde 0 ile 4 yaş arasını seçiyor. Yani yaşamlarından memnun değil. Ama siz çocukları mutsuz ediyorsunuz.
"SENİN ÇOCUĞUN BU KADAR DEĞERSİZ Mİ?"
Bir sabah Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı söylerim bakanı TEOG kalkar diyor. Bütün velilere sesleniyorum, senin çocuğun bu kadar değersiz mi? Bir sabah Başbakan taksi durağında TEOG'un kaldırılacağını açıklıyor. Neye göre kaldırıyorsun?
EĞİTİM İÇİN CHP NE YAPACAK?
Bakan çocukların yüzde 10'unun nitelikli okullara alınacağının öngörüldüğünü söyledi. Yani okulların yüzde 90'ı niteliksiz. Milli Eğitim Bakanı itiraf etti. Eleştiriyoruz ama ne yapmalıyız? Veliler de bekleyebilir, CHP ne yapacak? Siz neyi öneriyorsunuz diyecekler. Bir süratle milli eğitim şurası toplanmalı. Devlet ortak akılla yönetilir. Eğitim şurasını toplayacağız, herkesi davet edeceğiz. Biz Finlandiya'da reformu yapan bakan yardımcısını Türkiye'ye davet ettik. Eğitimle ilgili bütün taraflara çağrıda bulunduk gelin dinleyin diye. Bir diğer maddemiz taşımalı eğitime son verilmesi. Nerede çocuk varsa orada okul ve öğretmen olacak.
KASAPLARA SESLENDİ: NEYE İSYAN EDİYORSUNUZ
Şimdi et ithal ediyorlar, bununla eti ucuzlatacaklar. 2011'de ilk et ithal edildi. Ucuzlasaydı o zaman ucuzlardı. 2 mağazada ucuz et satacaklar, kasaplar isyan ediyor. Neye isyan ediyorsunuz? Yarın önünüze sandık gelecek demokratik yollardan hesabını soracaksınız, bu kadar basit. Et fiyatlarını düşürmenin yolu besiciyi desteklemekten geçer, nokta. Bizim sözümüzü dinlemiyorsan, Amerika'ya Almanya'ya Fransa'ya Hollanda'ya bak. Onları zengin ediyorsun.
CAM FİLMİ TEPKİSİ
Bir yönetmelik yayınlandı, otomobillere cam filmi serbest bırakıldı. 5 milyon vatandaş arabasına cam filmi taktırdı. Aradan bir yıl geçmeden kararı değiştirdiler. Cam filmi takılması yasak dediler. Cezası 427 lira, söküm parası da 150 lira. Neden serbest bırakıldı, neden yasaklandı. Açıklayan var mı, yok. 5 milyon vatandaşıma sesleniyorum, bunlar Türkiye'yi yönetemezler. Şimdi ben bunun hesabını sana sandıkta soracağım diyeceksin.
"HODRİ MEYDAN DEMEYE DEVAM EDECEĞİM"
Bir ara bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yok demiştim. Kıyameti kopardılar. En tipik örneğini seçilen belediye başkanından alabiliriz. Bir belediye başkanının yoksa sokaktaki vatandaşın nasıl olacak? Balıkesir Belediye Başkanı herkesin önünde bunu açıkça ilan etti.
Can güvenliğini sağlayan bağımsız yargıdır. Sıradan bir insan değil bir belediye başkanı, bana ve aileme gelen tehditler nedeniyle istifa ediyorum diyor. Kim seni tehdit etti diye bir tane savcı soruşturma açtı mı? Ama Burak Akbay hakkında açarlar, Cumhuriyet hakkında açarlar.
İSTİFA EDEN BAŞKANLAR İÇİN SEÇİM ÖNERİSİ
Gel 17 ay beklemeyelim, erken seçime gidelim dedik yerel yönetimlerde. Gelmediler, kaçtılar. Hayatımda milli iradeden korkup kaçan bir genel başkan görmemiştim, onu da görmek bana nasip oldu. Şimdi teklifi biraz daha yumuşatıyorum, kaçmasın diye. Gel istifa eden veya görevden alınan belediye beşkanları için erken seçim yapalım. Niçin korkuyorsun niçin kaçıyorsun. Hodri meydan demeye devam edeceğim."