Kılıçdaroğlu'ndan canlı yayında olay olacak açıklamalar
FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın konuğu olan CHP lideri Kılıçdaroğlu, SİHA tartışmaları ile ilgili gerilimi tırmandıracak ifadeler kullandı.
Kılıçdaroğlu, Fox Tv'de katıldığı Çalar Saat programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkındaki davada verilen ara karara ilişkin görüşü sorulan Kılıçdaroğlu, "bu davanın sanıklarının tamamının suçsuz olduğu" değerlendirmesini yaptı. Kılıçdaroğlu, "Hiçbir günahları yok. Bunun akıl ve mantıkla falan bir ilgisi yok. 'Adalet Göçü" diye başlık atmış Cumhuriyet gazetesi. Aslında adaletin çöküşü demek lazım. Adalet yok ki zaten. Hangi adaletten bahsediyoruz? Günahsız bir insanı haksız yere aylarca hapishanede tutmanın hak, hukuk ve adaletle bir ilgisi var mı? Bu tablo Türkiye'nin hak ettiği bir tablo değil. Bu tablo sadece Türkiye'de bizleri üzmüyor, Türkiye'de demokratik standartların gelişmesini isteyen bütün dünyayı üzüyor." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım ile CHP Genel Merkezi'nde daha önce yaptığı bir görüşmede, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine operasyon yapılacağı duyumlarını Yıldırım'a aktardığını söyledi. Başbakan Yıldırım'ın da kendisine, "Böyle bir şey olabilir mi? Olamaz Kemal Bey." dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet ve Sözcü'nün FETÖ ile ne ilgisi var. Bu hakimler hakim değil zaten, talimatı başka yerden alıyorlar. Kabak demokrasinin başına patlıyor. Bu ülkede demokrasi var diyebilir misiniz?" şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Rusya'dan S-400'ü alıyoruz, kararlıyız, kaporasını bile verdik.' yönünde açıklamaları var. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de 'Türkiye'ye silah sevkıyatını durdurduk.' açıklamasında bulundu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Şimdi bir ülkenin silah sistemleri arasında uyum olması lazım. Birbirini tamamlayan sistemler olması lazım. Değişik ülkelerden farklı silahlar alırsanız bu gelecek açısından olumlu sonuçlar doğurmaz. S-400 füzelerine hangi gerekçelerle ihtiyaç duyulmuş bakmak lazım ama burada Türkiye'nin şu talebini de doğru kabul etmemiz lazım. Türkiye'nin bu tür savunma sistemlerine ihtiyacı var, NATO'nun bunları şu veya bu şekilde karşılaması lazım. Almanya'nın açıklaması doğru değil. Bizim ihtiyacımız var. Duyarlı bir bölgedeyiz, bu bölgede kendi güvenliğimizi, kendi savunma sistemimizi inşa etmek zorundayız. Dolayısıyla bu tür bir ambargoyu doğru bulmuyoruz. Türkiye'nin yeni arayışlara girmesi, bir anlamda NATO'nun Türkiye'ye çifte standart uygulamasından kaynaklanıyor."
Tanrıkulu'nın SİHA açıklaması
Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun SİHA'ların (silahlı insansız hava araçları) vatandaşları vurduğu iddialarına karşılık "Terör örgütüne destek olabilirler, terörist olabilirler ama orada silah olması lazım. O da yok." ifadelelerini kullandı.
"PİKNİK YAPIYORLARDI"
Kemal Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili şunları söyledi: "Ne diyor Sezgin Tanrıkulu? Bu insanlar öldürüldü. Gerçekten terörist mi değil mi araştırılsın diyor. Bu 4 kişi oraya gitmeden önce güvenlik kontrolünden geçiyorlar. Eğer bunlar terörist ise neden tutuklanmıyor. Sezgin Bey üzerinden giderek CHP, PKK'ya destek veriyor diyorlar. Sezgin Bey üzerinden bize saldırıyorlar. Sezgin Bey ile konuştum. Olay yerinin yakınındaki bir muhtar bilgi verdi. Öldürülenlerden bazıları iş adamı zaten. Gizli kapaklı insanlar değil, piknik yapıyorlar orada. Terör örgütüne destek olabilirler, terörist olabilirler ama orada silah olması lazım. O da yok."
"Her bakana göre eğitim politikası değişti"
Kılıçdaroğlu, "Okul kitaplarında, müfredatta Atatürk ile ilgili bölümler azaltılıyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Eğitim programında Atatürk ile ilgili bölümler azaltılıyor. Eğitimin başarılı olması için çocuğun sorgulama ve merak yeteneğinin güçlendirilmesi lazım. Bütün bunları kaldırıyorsunuz, çocuğa ezberci, sorgulamayan bir eğitim veriyorsunuz. Eğitimin özelliği milli olmasında yatıyor. Eğer bir eğitim milli ise bunu bir partinin eğitim programı şeklinde düşünmemek gerekir. Dolayısıyla A partisinin, B partisinin çocukları mensupları okumuyor, hepimizin çocukları okuyor. Bu kitapların da çağdaş olması lazım. Her bakana göre eğitim politikası değişti. Dünyada kendi çocuklarını eğitim konusunda denek olarak kullanan tek ülke Türkiye'dir. Hiçbir anne ve baba çocuğunu rahat okula gönderemiyor. Yoksul ailelerin çocuklarının eğitim harcamaları ile varlıklı ailelerin çocuklarının eğitim harcamaları arasında 78 kat fark var."
Kılıçdaroğlu, imam hatip okullarına karşı olmadığını, ülkenin iyi yetişmiş imam ve hatiplere de ihtiyacı bulunduğunu, bunu kimsenin reddedemeyeceğini dile getirdi.
ABD'de Rıza Sarraf'ın yargılanma süreci
Kılıçdaroğlu, ABD'de tutuklu bulunan Rıza Sarraf'ın dahil olduğu davaya eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da dahil edildiği iddialarına ilişkin, şunları kaydetti:
"Birleşmiş Milletler (BM) Güvelik Konseyi İran'a ambargo kararı aldı. BM üyesi bütün ülkeler buna uymak zorundalar. Öyle anlaşılıyor ki bu ambargo deliniyor. Türkiye bu ambargoya uymuyor. Kim söylüyor bunu? Bu ülkenin iktidar partisin Genel Başkanı söylüyor 'Biz ambargo uygulamadık.' diyor. İtiraf ediyor bunu. Bu çok tehlikeli bir cümle. Şimdi, İran'a ambargoyu delmek için yasa dışı işlemlere başvuruyorsunuz. Kim üzerinde? Rıza Sarraf üzerinde. Bunu aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin duyarlı kurumları biliyor. MİT, MASAK... Devletin derinliklerini bilen, ülkenin bekası için çalışan kurumlar bunun farkında aslında. Hükümeti uyarıyorlar bu konuda. MASAK raporları ve MİT'in raporları var.
Neden bu insanlar Türkiye'de yargılanmadı. Buradan çıkmak çok zor. Nasıl çıkacağız kimse bilmiyor. ABD'de tutuklu bulunan bu kişilerin itirafçı olmaları halinde olay çok daha farklı bir mecranın içine sürüklenecek. Türk bankaları da var. Olabildiğince dikkatli izliyoruz. Samimiyetle söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının başka ülkede yargılanması bizi üzüyor. Bu doğru değil. Buna ortam hazırlayan hükümetin çıkıp bu milletten özür dilemesi lazım."
Danıştay Başkanı Güngör'ün açıklamaları
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün kullandığı "sözde adalet kurultayı, sözde adalet yürüyüşü" sözlerini eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Danıştay Başkanı tarafsızlığını kaybetmiştir. İktidar partisinin Danıştaydaki sözcüsü konumundadır. Sadece kendisini yaralamamıştır, Danıştay'a da gölge düşürmüştür. Artık o makamda oturamaz. O makamdan ayrılması, görevi bırakması lazım." dedi.
Kılıçdaroğlu, 2019 seçimlerinde aday olup olmayacağına ilişkin bir başka soruya, "Şimdi 2019 seçimlerine epey zaman var. Bugünden adayım veya aday değilim diye ortaya çıkmanın hiçbir anlamı yok. Oturacağız, konuşacağız. Yetkili organlarımız var. Kim aday olacak, hangi gerekçeyle aday olacak, olmayacak, konuşacağız." cevabını verdi.