Kılıçdaroğlu'ndan Binali Yıldırım hakkında bomba iddia
CHP lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin İstanbul adayı olacağı konuşulan Binali Yıldırım'ın adaylıktan vazgeçebileceğini söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladı. En başından beri Ankara Büyükşehir Belediyesi için Mansur Yavaş'ı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için Ekrem İmamoğlu'nu düşündüğünü belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım için "Adaylıktan vazgeçerse hiç şaşırmayın" dedi.
Yavaş'ın 2014'te düzenlenen yerel seçimler sonrası CHP'den istifa ettiği hatırlatılan Kılıçdaroğlu,"Mansur Bey şu anda CHP üyesi. Bugün değil, daha önce oldu" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, İzmir, Mersin ve Bursa'da gösterecekleri adayları da ilk Parti Meclisi (PM) toplantısında açıklayacaklarını belirtti.
Kılıçdaroğlu, seçim sürecinde çok fazla miting düzenlemeyeceğini söyledi.
Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir'in haberine göre Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
'ERKEN BAŞLADIK'
Ankara, İstanbul, Adana, Mersin bizim için önemli. Buralarda adayların çalışmaya erken başlaması gerekiyordu. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu, doğrudan doğruya ilçe başkanlığından süzülüp gelen bir adayımız. Yerel yönetimlerdeki başarısıyla belki geniş kitleler için sürpriz oldu ama benim için sürpriz olmadı. Kendisini başarılı buluyordum. Beylikdüzü'nde güzel çalışmalar yaptı. İzlediğimiz çizgiye de uygun düşüyordu. Hep böyle ilçe belediyelerinde performans gösterenleri ana kent belediyesine taşımak gibi politika izledik. Adana'da Zeydan Karalar da öyle oldu. Bursa da öyle olacak. Arkasında başarı hikayesi olan belediye başkanlarının seçilmesi daha güzel oluyor. Şu anda arkadaşlar İstanbul'da çalışıyorlar. Yerel yönetimlerden ve örgütlerden sorumlu arkadaşlarımız iş başında ve çalışıyorlar.
'BİRBİRİMİZİN ADAYLARINA SAYGILI OLDUK'
Ana kent belediye başkanlarını belirlerken, isim bazında görüşme yapılmıyor. Etik de değil. Onların adayını biz, bizimkini onlar belirlesinler yaklaşımı doğru değil. Hangi kentlerde kimin aday göstereceğini oturup konuştuk. Biz onların, onlar da bizim adaylarımıza saygılı oldular. İYİ Parti ile görüşmeler devam ediyor. Belediyeler, ana kent için nasıl çalışma yapıldıysa, aynı şekilde büyükşehir ilçeleri için de çalışma yapılıyor. (İYİ Parti'nin nasıl bir katkısı olacak CHP'ye?) Mutlaka bir katkısı olabilir. Antalya'da katkısı olur, Mersin'de, İstanbul'da Ankara'da katkısı olur. Her siyasal parti oyumu nasıl artırabilirim arayışı içinde. Her partinin beklentisi var. Onların da arayışı var. Bizim beklediğimiz katkıları İYİ Parti de CHP'den bekler. Partiler arasında bir gerginlik, çatışma değil, uyum olması gerekli. Biz de o uyumu sağlamaya çalışıyoruz.
'YEREL SEÇİMLERDE ÇOK İYİ BİR ÇITA YAKALAYACAĞIZ'
Yerel seçimlerde çok iyi bir çıta yakalayacağız. Şartlardaki her türlü adaletsizliğe rağmen yeneceğiz. Seçim sonucunu ağırlıklı olarak ekonomi etkiler, onu alanda görüyoruz zaten. Doğrudan vatandaşın cebine yansıyan bir maliyet var. İkincisi yönetimin beceriksizliği dillendiriliyor artık. Türkiye'nin iyi yönetilmediği AK Parti seçmeni tarafından dillendiriliyor. Berat Albayrak'ın hiçbir yeteneğinin olmadığı, yoksulluk dahi yaşamadığı, el bebek gül bebek büyütüldüğü gibi bir algı süratli şekilde yayılıyor AK Parti tabanında. Bir çalışma yaptık. Belde halkı belediyelerden ne bekliyor diye… Ağırlıklı istihdam, işsizlik büyük sorun. Belediye başkanlarımız istihdam yaratacak projeleri hayata geçirecekler. Kentle kırsal alandaki gelir dağılımını dengelemeniz lazım. Onun için de kooperatifçilik uygulamaları olacak.
'ERDOĞAN'A YANIT VERMEYECEĞİM'
Erdoğan, seçim çalışmalarını tümüyle CHP ve bireysel olarak benim üzerime inşa etmeye çalışacak, onu görüyoruz. Bütün saldırılarını yapacak, hakarete varan boyutta ama ben yanıt vermeyeceğim; arkadaşlarım da yanıt vermeyecekler. Biz doğrudan doğruya vatandaşın sorunlarıyla ilgileneceğiz. Belediyelerimiz de vatandaşın sorunlarıyla ilgilenmek için gerekeni yapacaklar. Erdoğan ekonomiden söz ederse ona yanıt veririz. Olayı ekonomi dışına taşır, siyaseti kişisel bir mücadele alanına taşırsa onu doğru bulmuyoruz. Vatandaşın bunca derdi varken doğru bulmuyoruz. Ağırlıklı olarak toplumun duyarlı kesimleriyle bir araya gelip onlarla konuşacağız.
'ASGARİ ÜCRET 2 BİN 200 TL OLACAK'
Biz asgari ücret 2 bin 200 lira olacak dedik ve bunu yapacağız. İlan ettik ve belediyelerimizde uyguladık. Uygulanabilir bir rakam aslında. AK Parti tabanına da hitap ediyoruz. İş güvencesi de veriyoruz belediye işçilerine. Ocak-nisan arasındaki farkı da kendisine ödeyeceğiz. Bunu taahhüt ediyoruz. Parasal olarak çok ciddi bir yük de getirmiyor. Bütün mesele kaynağı kimin için kullanacağınız. Belediye kaynaklarını düşük kesimlere aktarıyoruz. Bizim belirlediğimiz asgari ücret dışında hiçbir belediye farklı bir rakam ödeyemez diye karar alırlar mı onu bilmiyoruz.
'ORTAK MİTİNG İÇİN ÇALIŞMA YOK'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le ortak miting konusunda şu anda yapılmış hiçbir çalışma yok. Belki çok erken daha. Yoğun bir miting sürecini çok doğru bulmuyoruz. Türkiye'de bütün sandıklardan çıkan oyları çok ciddi biliyoruz. Hangi bölgede, mahallede çalışma yapılması gerektiğini biliyoruz. En geç 15 dakika içinde o sandıktan çıkan bilgileri bilgisayarımızdan çıkarabiliyoruz. Örgütlerimize sen git şurada çalış diyeceğiz. Bazı yerlerde İYİ Parti'ye destek vereceğiz. Sonuçta bir işbirliği yapıyoruz. Bizim tabanımız bilinçlidir. Oyu niçin, hangi gerekçeyle kullandığını gayet iyi bilir. Bir büyükşehir belediyesi İYİ Parti'ye bırakılmışsa, bizim seçmen kitlemiz, gidip belediye başkanının seçilmesi için gereken çabayı gösterecektir. Belediye meclisi üyelikleri farklı olacak.
'MANSUR YAVAŞ YENİDEN CHP ÜYESİ'
Mansur Yavaş'ın üyeliği konusunda bir sorun yoktu zaten. Daha önce ayrılması yeniden üye olmaması anlamına gelmez. Üye oldu. Mansur Bey'le seçim öncesi yaptığımız bir görüşme değil. Mansur Bey'le ben çok önceden de görüşüyordum. ilişkileri attık, sıfırdan başladık gibi bir şey yok. (Mansur Yavaş CHP rozeti takacak mı?) Bütün belediye başkanlarına şunu söylüyorum. Seçildiğiniz andan itibaren kentin tümünü kucaklayacaksınız. Belediye başkanlarının parti rozeti değil kendi belediyesinin rozeti var. Mesela Beylikdüzü'nde kırlangıç var; Ekrem Bey onu takacaktır.
Adaylara şunu söylüyorum: Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceksiniz, samimi bir bağ kuracaksınız. Kaynakları doğru kullanacaksınız, hesap verebilir bir yönetim sergileyeceksiniz. Bizim adayımız seçildiği andan itibaren bütün belde halkını kucaklayacaktır. Ben bu rozet tartışmasını doğru bir tartışma olarak görmüyorum. Ben CHP genel başkanıyım takıyorum, milletvekillerimiz takıyor. Belediye başkanları pozitif ayrımcılığı bütün halk için kullanmak zorunda.
'MANSUR YAVAŞ VE EKREM İMAMOĞLU EN BAŞINDAN BERİ AKLIMDAYDI'
(Ekrem İmamoğlu isminde en başından beri tavrınız bu muydu?) Doğrudur. (Mansur Bey konusunda?) O da doğrudur. Aday kafamda vardı ama onlara siz adaysınız demedim hiçbir zaman. O süreçte başarılarını, çalışmalarını görmem lazımdı.
'HDP İLE HERHANGİ BİR KURUMSAL İŞ BİRLİĞİMİZ YOK'
Bu seçimler demokrasiden yana olanlarla karşı olanların seçimi aslında. Öyle bakmamız gerekiyor. Siyasal partilerin yarıştığı bir seçim değil. Bir milletvekili seçimi değil, milletvekili seçiminde de öyle bir düşüncemiz vardı. Orada da öyle hareket ettik ve ciddi bir başarı da elde ettik. Kim ne derse desin parlamentoda AK Parti'nin çoğunluğu yitirmesine yol açtık. Demokrasiye karşı olanlarla demokrasinin yanında olanlar gelip destek verecekler. Siyasal kimliğinden çok daha fazla demokrasiden yana oy kullanmaları gibi düşüncemiz var. HDP ile herhangi bir kurumsal iş birliğimiz yok. Sonrası için de yok. Bizim kurumsal işbirliğimiz millet ittifakıyla öngördüğümüz çerçeve. Saadet Partisi ile var; aday bağlamında da görüşme var. Bence en doğru tanımı kullanan sayın Karamollaoğlu oldu; dirsek teması…
BİNALİ YILDIRIM İDDİASI
Binali Bey vazgeçerse hiç şaşırmayın. (Görüşmenizde böyle bir izlenim mi edindiniz?) Hayır öyle bir görüşme aramızda olmadı. Özel bir görüşmeydi; bu konu gündeme gelmedi. Ekrem Bey'in yükselişi karşısında Binali Bey herhalde karşısına çıkıp yenilmek istemez.
'ABDULLAH GÜL'LE AĞIRLIKLI OLARAK DIŞ POLİTİKAYI KONUŞTUK'
Rahatlıkla söyleyebilirim iç politikaya yönelik görüşmemiz olmadı. Ağırlıklı olarak dış politikayı konuştuk. AB ile ilişkiler, Suriye konularını değerlendirdik. Kendisinin ciddi birikime sahip olduğunu biliyorum. Doğal olarak Türkiye'deki gelişmeleri, CHP olarak ne yapıyorsunuz diye sordu. Görüşlerimizi aktardım. Parlamenter sisteme mi geçelim, başka bir sisteme mi geçelim bunlar görüşülmedi.
SEÇİM KAMPANYASI VE SLOGAN
Konuştuğumuz, işi bilen çevrelerle yaptığımız görüşmeler var. Sonuçta yaratıcılık onlara düşüyor. Onlar bulup getirecekler. Biz de beğeneceğiz. Kişisel kanaatim adayları öne çıkararak ve adayların belediyeleri için neler yapacağını öne çıkaran bir kampanya. Örneğin İstanbul, Adana, Ankara için ne yapacak. Bilboardlarda da yer alabilir. Sloganımızın insanın içini rahatlatacak güzel bir şey olması lazım.
İSTANBUL VE ANKARA'NIN SORUNLARI
Viyana Belediye Başkanı'nı 15-20 gün önce ziyaret ettim. Çok nitelikli birisi; Viyana'ya çok güzel hizmetler vermiş. İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olsanız ilk yapacağınız iş nedir diye sordum. "Bir, trafik sorununu çözerdim, iki kentin tarihi değerlerini ön plana çıkarırdım" dedi. Ankara Cumhuriyetin başkenti. Küçük bir kasabaydı, başkent olarak kuruldu, yeniden planlandı ama bugün bizim anladığımız anlamda başkent kimliğini kaybetmiş vaziyette. Akşam belli saatlerde köy gibi. Canlı, kültürel etkinlikleri olan, insanların rahatça gezebildiği, eğlenebildiği mekanlara kavuşması lazım. Her iki kentte de varoşlarında yaşayan ciddi nüfus var. O nüfusa ulaşmak ve sorunlarını çözmek gerekiyor. (Çılgın projeler var mı?) Onu her kentin kimliğine göre belediye başkanlarımız yapacaklardır. Özellikle bazı projeler var.
LANSMAN YAPACAĞIZ
İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayımızı medyaya tanıtacağız. Aynı şeyi Ankara, Adana, Mersin, İzmir, Antalya için fırsat buldukça yapacağız. Mersin'de adaylarımızın hepsi çok güçlü ama en iyi aday hangisi onu da bilmiyoruz. Her aday en iyisi benim diyor. Bir ön eleme yapıldı. Sanıyorum önümüzdeki süreçte tekrar bir anket yapacağız. (En çok nerede zorlandınız?) Ankara'da değil. En zorlandığım yerler Balıkesir ve Denizli oldu.
MUHARREM İNCE'YE YANIT VERMEDİ
(Muharrem İnce'nin, "31 Mart'a kadar maraza çıkarmayacağım" sözlerine) Muharrem İnce'ye herhangi bir yanıtım yok. (Başarısız olursanız liderlik tartışması başlayabilir mi?) Başlayabilir. Ayrıca niçin başarısız olalım ki… Başarılı olacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ankara İstanbul'u alacağız. sadece ikisi değil, Antalya'yı da Mersin'i de Adana'yı da alacağız. Biz alacağız, göreceksiniz alacağız.
ÖZGÜR ÖZEL-HULUSİ AKAR TARTIŞMASI
Milli Savunma Bakanlığı bütçesinde Milli Savunma Bakanı'nın veya yetkililerin eleştirilmesi kadar doğal bir şey yok. Bir kişi siyasete giriyorsa her türlü eleştiriye hazır olmak zorundadır. Ya siyasete girmeyeceksiniz, köşenizde oturacaksınız. Siyasete giriyorsanız her türlü eleştiriye açık olacaksınız.
PATRİOT VE ABD'NİN SURİYE'DEN ÇEKİLME KARARI
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin düzelmesini isteriz. İki ülke de NATO üyesi. Türkiye'nin bölgede kendi güvenliğini sağlama açısından silah sağlamasını da olağan karşılamak gerekiyor. Bölge ateş üzerinde olan bir bölge. Çatışmalar her an derinleşebilir. Türkiye kendi güvenliğini sağlamak durumundadır. Füzelerin alınmasını yadırgamamak gerekiyor. ABD tarafından talep karşılanmıyordu, demek ki artık karşılanıyor. ABD çekildiği zaman, süreç içinde göreceğiz. Türkiye bölgede güçlü ve ana aktör konumunda olan bir devlet. Gücünü sadece ordusuyla değil, ordunun donanımıyla da sağlamak durumunda. Bu tür bir silahlanmaya bölge barışı açısından da ihtiyaç var.
Bizim görüşümüz Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacaksa, iç çatışmalar sona erecekse, Suriye ile diplomatik ilişkilerin kurulması gerekir. Pekala Suriye yönetimi ile oturup konuşabilirsiniz. Terör örgütlerinin konuşlanmasına biz de karşıyız; Esad da karşı. Ortak amaçlar varsa pekala bir araya gelip konuşulabilir. Niye Rusya üzerinden konuşuyoruz. Esad bizim komşumuz. Türkiye, İran, Irak ve Suriye bir araya gelip Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatı kurabilirler. Buna Mısır, Libya, Suudi Arabistan, Katar da dahil olabilir. ABD'nin Ortadoğu'dan askerlerini çekmesi her şeyden önce Rusya'nın, İran'ın işine gelir. Türkiye çerçeveye bakmak zorundadır. Bölgedeki dengelere bakmak zorundadır. Bölgede terör unsurlarının yuvalanmaması için elinden gelen her türlü çabayı göstermek zorundadır. Sınır ötesine operasyon gerekiyorsa kendi güvenliğini sağlamak açısından bunu da yapacaktır. Her ülke kendi güvenliğini sağlamak durumundadır.
SİSTEMİ TARTIŞMAYA AÇAR MI?
(İstanbul, Ankara'yı kazanırsanız sistemi tartışmaya açar mısınız?) Biz onu hiçbir zaman tartışma dışı tutmadık ki… Anayasa referandumunu da Cumhurbaşkanlığı seçimini de meşru görmedik ki zaten. Eşit koşullarda yapılmayan bir anayasa değişikliği ve seçimi dünyanın hangi ülkesi meşru görebilir. Biz bu tartışmayı hiçbir zaman sonlandırmadık.