Kılıçdaroğlu’ndan AK Parti’ye 5 maddelik çağrı
CHP lideri Kılıçdaroğlu parti meclisini Sivas'ta topladı. Burada açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu "bize düşen görevler var" diyerek hükümete 5 maddelik bir çağrı yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu parti meclisini Sivas'ta topladı. Burada açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Sivas Kongresi'nin özelliklerini kısaca ifade deyim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önemli, bir aktör olarak ortaya çıktığı kongre Sivas'tır. Mondros burada reddedilir" diye konuştu. Kılıçdaroğlu hükümete çağrıda bulundu.
Kılıçdaorğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"TBMM Başkanına bir çağrı yapmak isterim her seçim sonrası milletvekili arkadaşlara bir beyanname gelecekse 1920'de TBMM'nin beyannamesi verilmesi gerekir. TBMM'nin Milli Kurtuluş Savaşı sırasında izlediği rota burada açıkça belli edilmiştir. Cumhuriyet kurulmuş ve yeni yönetimi büyük sorunlar beklemektedir."
"Tıbbiyeli Hikmet'i de anıyoruz; o Mustafa Kemal'e 100 yıl önce 'Mandayı kabul edecek olanları şiddetle reddederiz. Manda düşüncesini siz bile kabul etseniz, sizi de reddederiz. Sizi vatan batırıcısı olarak ilan eder; karşı koyarız' demiştir."
1930 Merkez Bankası'nın kuruluşu. Gazi'nin döneminde ne oldu diyorlar. CHP'nin dikili ağacı var mı, bu ülkeye hizmet ettiler mi diyorlar! İnsaf denen bir şey var. Ve bütün bunların planlı olması gerektiğini söylüyorlar. Hatırlarsınız 2019'da bir dönem TC'nin kalkınma planı yoktu. 21. yüzyıldan bahsediyorum. Kalkınma planı olmayan bir devletimiz vardı.
14 Ağustos 1934 Seka Kağıt Fabrikası. Şimdi kapandı, dünyanın sayılı kağıt fabrikalarından biriydi kurulduğu yıllarda. Kayseri'de uçak fabrikasının temelini attılar 1925'te. 9 yıl sonra Kayseri'de üretilen uçak Ankara'ya indi. Türkiye uçak üreten bir devlettir, sanayi devrimini yakalayan bir devlettir artık. Yoksulluk içinde her kuruşun hesabını vererek bunu yaptılar.
"TARİH BİLMİYORLAR"
CHP'nin dikili ağacı var mı" diyorlar; insaf denilen bir şey var. 1925'te uçak fabrikasının temeli atıldı, 1933'te birinci 5 yıllık sanayi planı devreye konuldu, 1934'de SEKA'yı kurduk, sanayi devrimini yakalayan bir devlet kurduk. 1937'de ilk Türk denizaltısının omurgasının yerleştirme törenini yaptık, hem uçak yaptık hem denizaltı; hani bizim tek dikili ağacımız yoktu; bunlar CHP iktidarında yapıldı. Bunu söyleyenler tarih bilmiyorlar. 'Batı'nın en büyük taktiği, önce borçlandırmak sonra talimat vermektir bugün Türkiye'nin yaşadığı budur. Türkiye'nin bir dış politikası yok; Amerika ile Rusya arasında pinpon topu gibi gidip gelen bir Türkiye var.
Çiftçiyi üretemez hale getirdiler. Her şeyi ithal ediyoruz. Etten tutun mercimeğe kadar! Rezalet! Her vatandaşın düşünmesi lazım. Cumhuriyet tarihini çok iyi anlatabilirsek çok şey kazanmış oluruz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye ekonomik olarak sıkıntıdadır. Bir krizin ortasındayız. Biz yine CHP olarak krizin daha başında 13 Ağustos'ta bir basın toplantısı yaptık. Bu krizden şöyle çıkabiliriz dedik, dinlemediler. 'Kriz yok' dediler. Bugün kendileri krizin olduğun söylüyorlar. Bugün Türkiye'nin dış politikada da ciddi sorunları var. Bugün pinpon topu gibi Amerika ile Rusya arasında gidip gelen bir Türkiye var. "
Mustafa Kemal'e verilmeyen yetkiler şimdi Erdoğan'a verilmiş. Cumhurbaşkanı kesinlikle tarafsız olma. Bir siyasi partinin başkanı hakim tayin edemez.
"Bize düşen bir görev var. Belli konularda çağrı yapıyoruz;
1 - Kesinlikle cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. Cumhurbaşkanları devletin sigortasıdır. Bir cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olamaz. Siz bütün devleti bir kişinin iki dudağına bağlamışsınız. Mustafa Kemal'e verilmeyen yetkiler 21. yüzyılda bir kişiye verilmiş.
2- Güçler ayrılığı ilkesi. Dünyada sağlıklı işleyen bütün devletlerde güç kontrol edilir. Güç baskı aracıdır. Neyle kontrol ediyorsunuz gücü yasama, yargı organıyla ama bunlar birbirlerini denetliyorlar. Şimdi hatayı telafi edecek makam yok. Devlet şimdi eski devlet değil. Bir saray devleti bir de Türkiye Cumhuriyeti devleti. Nerede Dışişleri Bakanı? Yok. Saray'da başka bir dışişleri bakanı var.
3- Devlet yönetiminde şeffaflık. Devleti yönetenler tüyü bitmemiş yetimlerden de vergi alırlar.
4- İşten çıkarmalar yaşanıyor. Saray'da kriz yok mutfak dolu. İşsizliğin ne olduğunu onlar bilmezler. O zaman yapılması gereken çağrımız şudur; ekonomik sosyal konseyi topla. Dertli insanları bir topla dinle bakalım ne diyecekler. Ben dinlemem diyor. O zaman bu Anayasa değişikliğini neden yaptık biz? Diyeceksiniz ki Anayasa mı var bu ülkede? E usulen de olsa bir Anayasa var. Bu konsey Anayasa'da var. Üç ayda bir toplanması lazım, en son 2009'da toplanmış. Peki bu vatandaşın derdini nereden öğreniyorsunuz? Damat mı söyleyecek sana? Damadın başka işleri var.
5- Dolar bazında verilen ihaleler. Faturayı vatandaşlar ödüyor. Kim ödedi? Emekliler, işçiler, işten atılanlar, sanayiciler. Sen yaşanan krizin adil dağılmasını istiyorsan dolar bazında verdiğin ihaleleri TL bazına çevireceksin.