Kılıçdaroğlu: Kağıt toplayanları sigortalı yapacağız
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, kağıt toplayıcılarını CHP'li belediyeler tarafından sigortalı yapacaklarını söyledi.
İşte açıklamalarından satır başları:
Bugün Miraç Kandili. Hepinizin Miraç Kandili kutlu olsun.
Son yayınlanan bir istatistikte 180 ülke arasında Türkiye 151. sırada. 2 sıra birden geriledik.
Afganistan basın özgürlüğü bizden önde. Çat bizden önde. Bu ayıbı ancak ve ancak Cumhuriyet Halk Partisi kurtarabilir.
Biz insanımızı seviyoruz, hiç ayrım yapmıyoruz. Sorunlarımızı çözmek için çaba harcıyoruz.
Bakıyorsunuz belli televizyon kanalları kapatılıyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre 33 gazeteci hapiste. 18'i tutuklu 18'i hükümlü. Kalemini satmayan gazeteciler başımızın üstünde. Ama aklını ve kalemini iktidara kiralayana CHP asla gazeteci olarak bakmıyor. Haber yapan 7 bin kişi işsiz.
İster destek verin ister vermeyin CHP iktidarında özgürce yazacaksınız, sizden sadece istediğim tek şey var kaleminizi satmayın.
Emek en yüce değerdir deriz. Emekle üretirsiniz. Emekle çalışırsınız. Emeğinizle saygınlığınızı kazanırsınız. Emek alın teri demektir. Emek düşünmek demektir.
İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. 2001, krizin en yoğun olduğu dönemde işsizlik yüzde 8,4. 2016 işsizlik yüzde 18. Yüzde 11 diye açıklandı, ancak iş bulmaktan umudu kaybedenler dahil değil. Üniversite mezunlarının yüzde 27,3'ü işsiz. Daha turizm sektörü açılmadı. Turizmciler 'açılmazsa 500 bin işsizimiz daha olacak' diyor. Bu çocuklara kim sahip çıkacak, kim iş bulacak? Sosyal devlet nerede? 'Ülkeyi çok iyi yönetiyoruz' diyorlar. Bu işsizlik ne?
'Bombalar nedeniyle turistler gelmiyor' diyorlar. Bomba niye patlıyor? Yakalasana.. Bunlar terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanlardır. Hesabını soracağız.
Antalya'dan ve değişik illerden yurtdışına turizmciler gidiyor. Turizmcilere 'Türkiye'nin imajı bozuldu, uygar devlet olmaktan çıktı, Ortadoğu ülkesi haline geldi' diyorlar. Bu yüzden gelmiyorlar.
İşsizliği bir dönem siyasi olarak istismar ettiler. 1 Kasım seçimlerinden önce 325 bin kişiyi geçici işe başlattılar. O ailelerden bir çocuğu aldılar 'oy verirseniz işe başlatacağız' dediler. Seçim bitti şimdi işlerine son veriyorlar. Geçici olarak işe başlatılan bu ailelere sesleniyorum. Biz hiçbir şeyi istismar konusu yapmadık. Herkesin iş sahibi olmasını istedik. Bu çocukların tamamını işe alacağız. Bir gencimizin işsiz kalması, o ailenin huzursuzluk kaynağıdır.
KAĞIT TOPLAYANLARA SİGORTA
İstanbul'da 'geri dönüşüm işçileriyle bir araya geldik. Hiçbirisinin sigortası, sosyal güvenliği yok. Öğretmen olmayı hayal ederken, çöpten kağıt toplayan çocuklarımız. Çankaya Belediyemiz bir proje başlattı ve bunların tamamını sigortalı yapıyoruz. İktidar mı yapıyor? CHP'li belediyeler yapıyor. O çocuk kağıt toplamayıp dağa mı çıksın, hırsızlık mı yapsın? Biz halk partisiyiz, halkın çocuklarına sahip çıkacağız.
İşsizliğin olduğu bir ülkede huzuru bulamazsınız. Dayanışma gücünü hayata geçiremezsiniz. İşsizlik varsa herkesin kafası başka yerdedir.
17 milyon yoksulumuz var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Günlük gelirleri 4 liranın altında. Çocukları yatağa aç giriyorlar. Anmara'daki çocukların beyleri yatağa aç giriyor. Ben sizi düşünüyorum sizi.
Doğu, güneydoğuda terör var. Orada et kobinaları, fabrikalar vardı. Bitlis sigara fabrikası vardı kapattılar, 25 bin aile etkilendi. 10 bin ot tütün üretilirdi, 100 tona kadar düştü. 600 işçi çalışıyordu, 600 eve ekmek gidiyordu, 600 işçiyi kapının önüne koydular. Et kobinası vardı, kapattılar, araziyi de sattılar. Bin aile ürettiği hayvanları satıyorlardı. Yem fabrikası, Sümerbank'ın mağazalarını kapattılar. Bin 500 işçinin çalıştığı Tekel tütün fabrikasını kapattılar. O bölgedeki çocuklarımız nereye gitti? Yüzde 99'u dağa çıktı. İşte bunun için işsizliğin üzerinde duruyorum. İşsizliğin olduğu ülkede huzuru, barışı, dayanışmayı bulamazsanız.
Bu iktidar terör örgütlerine yardım ve yataklık yapıyor. Bu nedenle diyorum.
Biz ne yapacağız. Doğu güneydoğu... Özel sektöre güzel teşvikler getireceğiz. Yeter ki o çocuklarımız dağa değil fabrikaya gidip çalışsınlar.
İşsizlik varsa ahlak da bir yerden kaçar gider. Ahlak erezyona uğramışsa toplumun tamamı bu sistemin içine hapsedilmiş olur.
'33 MİLYAR LİRANIN HESABINI SORACAĞIM'
Bugünlerde TBMM'yi büyük bir ahlaksızlığa ortak etmek istiyorlar. Hehimizin evinde elektrik var. Faturalarda kayıp ve kaçak bedeli yazılıydı. Faturayı kime kesiyorlar, faturayı düzgün ödeyene. Kaçıranı bul, bir daha kaçırmasın. Önemli değil diyorlar. Faturayı kime keseceğiz, gariban vatandaşa.
Kayıp kaçak bedeli geldiği zaman tüketici dernekleri mahkemeye gitti. Ben niye bunu ödeyeceğim diye. Mahkeme vatandaşı haklı buldu. Kim kaçırıyorsa onu bulun alın. Yargıtay da vatandaşı haklı buldu. Kaç lira sizden haksız yere alınan para 33 milyar lira. Yargıtay kararı çıktı. Bu paranın geri ödenmesi kararı çıktı. Meclise kanun getiriyorlar. 'O parayı almayalım. Yine hırsızlara iade edelim o parayı' diyorlar. Hesabını sonuna kadar soracağım.
Şehit haberlerinden hepimiz ortak acı duyuyoruz. Keşke bu ülkede barış olsa, anneler ellerine kına yakıp gönderse. Çocuğu askere gönderen anne eğer çocuğu güneydoğudaysa kalbi sürekli pıtpıt ediyor. şunu sakın unutmayın sakın anneler. 2002 kasımında Ecevitten hükümeti devraldıklarındaTürkiye'de terör yoktu. Aradan 14 yıl geçti. Doğu ve güneydoğuda şehirlerimiz silah deposuna dönüştü. Her gün şehit var. Kilis yaşanamaz hale geldi. Suriye'den bombalar geliyor. Peki soru şu.Türkiye'yi bu hale kim getirdi? Türkiye'yi bu hale, ülkeyi 14 yıldır yönetenler getirdi.
Emevi Camii'ne gidip namaz kılacaklardı. Şimdi kaçacak delik arıyorlar.
Beceriksizliklerinizi itiraf edin artık millet de öğrensin. Terör örgütü yuvalanırken valilere talimat verdiler sakın bunlara dokunmayın diye.
200 ton bomba şehirlere yerleştirilirken siz neredeydiniz? Bu hükümetin adı neydi?
Şehrin ortasında kamyonlarla Kalaşnikof dağıtıyorlar. Polis, jandarma 'Müdahale edeceğim' diyor, Vali diyor ki Ankara'dan haber geldi müdahale etmeyin.
Namuslu bir savcı arıyorum, şehitlerin hesabını soracak bir savcı arıyorum.
Gaziantep'e bakın, terörün olmadığı yerdi. Bütün ortadoğuyu besliyordu. Şimdi Gaziantep'in ortasında bomba patlatıyorlar. O güzelim kenti terör batağının ortasına sürüklediler. Kim yapıyor?
Bu işler akılla çözülür. Allah bize niye akıl vermiş?
TIR'larla Suriye'ye silah göndermişler. Açıkça savaş suçu işlemişler. El Kaide'ye, IŞİD'e, El Nusra'ya gönderdiler. Şimdi Kilis'e atılan silahlar bunlar.
Namuslu savcı çık ve 'Ben fezlekeyi gönderiyorum' de.
Meclis'te bir kavga koptu gidiyor.
Meclise diyoruz ki bütün dokunulmazlık dosyalarını götürüyoruz. Ama Davutoğlu'nunki kalacak. Davutoğlu ne diyor? 'Korkuyorum benim dokunulmazlığım devam etsin' diyor. 'Ben de dokunulmazlığımın kaldırılmasını istiyorum' de. Niçin diyemiyor? Çünkü abisi izin vermiyor.
Bakanların dokunulmazlığı da devam edecek. Onlar da malı götürüyor.
Peki eski bakanlar? Mesela Egemen Bağış. Allah'ın kitabıyla dalga geçen onların yanında saf tutmuş durumda. Muammer Güler, Zafer Çağlayan...
Bunların dokunulmazlığı da aynen devam ediyor. Hırsız hırsızı korur.
Namuslu bir adamsan 'Ben hırsızın peşini bırakmam' diyorsan gel bunların dokunulmazlığını kaldıralım.
Bunların bir abileri var ya. Hani Şeriat gelsin diyordu. Valla şeriat gelmediği için bunlar çok memnunlar. Şeriat olsa kolu kesik bir AKP ordusuyla karşılaşırdık.
Bugün bir önemli konumuz var. Şehit aileleri ve gaziler. Onlar da hak istiyorlar. Onlar bir toplumun onurunu temsil ederler. Şehit yakınlarına ve gazelere sonuna karar sahip çıkacağız.
Hayatını bu güzel ülke için feda eden şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Onlar da hak istiyorlar. Bugüne kadar onların istediği hakların hiçbiri verilmedi. Bütün liderlere sesleniyorum. Biz şehit ailelerini, gazileri korumak istiyoruz. Gaziler hak isteyince 'sektör oldular' diyorlar. Ne sektöründen bahsediyorsun sen? Şehit yakınları ve gazilere sonuna kadar sahip çıkacağız. Gazi ve şehit yakınları için tüm sağlık giderleri devlet tarafından karşılansın. Size CHP iktidarında ev de vereceğiz. Gazilerimizin, şehitlerimizin tamamına sınavsız iş vereceğiz. Gazilerimizin tamamına özel plaka verelim. Şehit eşine, milletvekili emeklisi maaşı vermeliyiz. Şehitlerimize ve gazilerimize ayrıcalıklı davranacağız.
İngiltere'de bir mağazaya bir gazi girdiğinde anons ediyorlar, falanca gazi mağazamızı onurlandırmıştır diye. Biz gazilerimizi açlığa mahkum ediyoruz.
Davutoğlu'na açık ve net bir çağrı yapıyorum. Şehit ailelerinin yoksulluktan koparılmasını istiyorsanız. Gel beraber bu kanunu birlikte Meclis'ten geçirelim ve bu olayı kökten bitirmiş olalım.