Kılıçdaroğlu emekli vatandaşın mektubunu kürsüden okudu

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, geçim sıkıntısı yaşayan emekli bir vatandaşın gönderdiği mektubu kürsüden okudu.

Ekonomide yaşanan çalkantılı süreçle ilgili ne diyeceği merak edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti grubunda dikkat çeken ifadeler kullandı.

Emekli bir vatandaşın gönderdiği notu parti kürsüsünden okuyan Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlar mutlaka okuyun diye ısrar etti. Kendisi de 'bunu grupta okuyun' diye yazmış. Kendisi yüzde 83 engelli. 6 bin 400 gün prim ödemiş ve malulen emekli olmuş" diyerek notta yazılanları okudu.

İşte Kılıçdaroğlu'na gönderilen notta yazanlar;

"Yüzde 83 engelliyim. 6400 gün prim ödedim ve emekli oldum. Malulen emekliyim, benim maaşım 1900 TL. Yakında 100 dolara denk gelecek. Bugün kendi kendime düşündüm, ben Uganda'da mı yaşıyorum yoksa Madagaskar'da mı diye. 1900 lira ile kira mı vereyim, elektrik mi ödeyeyim, su mu ödeyeyim, üniversitede öğrenci mi okutayım, yoksa kalp kapakçığı ameliyatımı mı olayım. Yoksa intihar mı edeyim. Bu nasıl bir sosyal devlet. Eskiden seni eleştiriyordum, hakkını helal et."

"ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI ÇÖZÜLMEZSE, ÜLKENİN SORUNLARI ÇÖZÜLMEZ"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, grup toplantısının devamında ise şu ifadeleri kullandı:

"Eğitime gerekli önemi, desteği verdik mi? Öğretmenin sorunlarını çözemediyseniz, ülkenin sorunlarını çözemezsiniz. Gelecek kuşakları yetiştirecek olan o öğretmenlerdir. Sizi bu toplumun en saygın kişisi yapma konusunda elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. İtibarlı bir meslek haline getireceğiz öğretmenliği. 3600 ek göstergeyi oyalamadan vereceğiz. Sözleşmeli öğretmen, vekil öğretmen vs... ayrımcılığı tamamen bitireceğiz. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bütün öğretmenlere bir maaş ikramiye vereceğiz. Okullardaki öğretmen açığını bitireceğiz. Köy okullarını tekrar açacağız.

"CUMARTESİ ANNELERİ 26 YILDIR HAKLARINI ARIYOR"
Anneler için evlatların ne kadar değerli olduğunu öğrendik. Cumartesi Anneleri 26 yıldır haklarını arıyorlar. Evlatlarını arıyorlar. Sessizce Galatasaray Meydanı'nda sessizce oturarak haklarını istediler. 700'üncü haftada bunları dövüp gönderdiler. 3'üncü duruşması olacak. Cumartesi Anneler haklı ama Diyarbakır Anneleri de haklı. Hiçbir anne, çocuklarının terör örgütüne katılmasını istemez. Anne, annedir. Ayrımcılıktan değil, kucaklamadan söz ediyorum. O konuda da elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz.

"HAL ESNAFLARI DURUMDAN DERTLİ"
Açlık, yoksulluk sınırı altında aylık alanlar nasıl geçinecekler? İktidar halcileri suçluyor. Hal esnafıyla konuştum. Dediler ki, 'Tarımsal üretimde girdiler çok pahalı. Gübre, ilaç, tohum, sera malzemeleri pahalı. Çiftçilere destek verilmiyor, var olan destekleri de toprak sahiplerine veriyorlar. Kasanın fiyatı, domatesten daha pahalı. Bu çiftçi, üretici ne yapacak? Biz komisyoncuyuz alacağımız ücret yüzde 8. Bizim fiyatları artırma gibi bir şey yapamayız. 55 milyon ton tarımsal ürün üretiliyor, 29 milyon tonu kayıt dışı. Biz suçlanmak istemiyoruz. Nakliye masraflarından iktidarın haberi yok. Yol, mazot, yağ parası maliyeti etkiliyor. Üretimin paraya çevrilmesinde en garanti yer hallerdir. Bizim en büyük derdimiz bilgi kirliliği. Her türlü denetime açığız, biz kayıt dışı ticareti de engelleyelim dedik. Üretim planlaması yapılması gerekir. Hali kazanan seçimi kazanır' dediler. Birlikte çözeceğiz.

"ÜRETİCİ ELİNDEKİ MALI SATMAKTAN TEDİRGİN"
Marketlerde saat başı etiket değiştiren elemanlar işe başladı. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, satarken zarar ediyor. Yarım saat sonra fiyat değişecek, alığı malın yerine yenisini koyamayacak. Gıda sektörünün bütün bileşenleriyle buluştum. Diyor ki, 'Üretici elindeki malı satmaktan tedirgin. Sattığı an aynı malı alamayacağım diyor. Fiyat artışından ben sorumlu değilim. Hükümetin birinci önceliği üreticiyi korumak olmalı. Üreticiyi koruyamazlarsa açlık kriziyle karşı karşıya kalabiliriz. Bizim sattığımız ürünlerin yüzde 77'si tarım ürünü. Denetlemeyle, baskıyla fiyatlar düşmez. Mal karaborsaya düşer. Eğer tedarik zincirinde kopuş olursa fiyatları kontrol edemezsin' dediler.

Bu çiftçi ne yapacak? Halciyi, marketleri suçluyorsunuz. Dolar arttıkça fiyatlar fırlıyor. Baskıyla mı, terörle mi, hal esnafını terörist ilan ederek mi düşüreceksin? Türk Lirası'nı eriten kim? Sorumluluktan kaçıp, sorumluluğu vatandaşa yüklemeye çalışıyorlar. 'Siz üretimi mi, ithalatı mı finanse edeceksiniz' diye soruyorlar. Yanlış bilgi üzerine doğru planlama yapılamaz. 32 milyon dekar ekilmiyor, çünkü çiftçi zarar ediyor."

Karnabaharda artış yüzde 124, patateste yüzde 70, yüzde 60-70-80 artış var. Asgari ücret asla bu kadar artmadı. 14 milyon asgari ücretli var. 14 milyon asgari ücretlinin dışında, aylık geliri asgari ücretin 3'te biri kadar 7,5 milyon kişi var. Bu vatandaş nasıl geçinecek?

"PAZARA GİDİŞİM BİLE ELEŞTİRİLDİ"
"Emin olun, ağzımızdan bir laf çıkmadan 'Ne olursunuz bizi kurtarın. Size hiç oy vermedim, yemin ederim oyum size' diyorlar. Pazara gidişim bile troller tarafından eleştirildi. Giderim arkadaş, gerekirse tezgahın başına otururum. Ekonominin perişan halini biliyorlar.

Birisi konuşmuş 'siz bizi dolarla, ekonomiyle terbiye edemezsiniz' diyor. Erdoğan, 'Bu Kurtuluş Savaşı'ndan zaferle çıkacağız' diyor. Bir AK Partili milletvekili 17/25 Aralık'ta 50-60 milyar doları çaldılar' diyor. En iyi siz bilirsiniz, ben bilmiyordum. 50-60 milyar doları hiç etmişler. 'Oğlum paraları sıfırladın mı' diyen kimdi? 'Bizi terbiye edemez' diyordu, seni dolarla terbiye ettiler. Mezara mı götüreceksin o doları? Dolarla kimleri terbiye ettiler? Ayda 10 bin doları cebine indirirken dolar baronları tarafından terbiye ediliyor. Yabancılardan yüksek faizle dolarla borçlanıyorsun. Parayı veren emri de verir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını dolarla satan ne denir? Dolarla vatandaşlık satıyorsun, sen buna evet demişsin. Türk Lirası milli paramızken dolarla, Euro'yla ihale yaptılar. Demek ki seni terbiye ettiler. Sen garantilerin tamamını dolarla yapıyorsun. Öyle bir terbiye ettiler ki bunlar Türk Lirası'nı unuttular. Dolar yüzünden tank-palet fabrikasını peşkeş çektiler. Bankalardaki mevduatın yüzde 58 dolar. Öyle bir terbiye ettiler ki bunları, bir tarafta baronlar diğer tarafta tefeciler oturuyor. Kazananlar hep aynı. Kaybedenler 83 milyon. Adam terbiye edilmiş farkında değil.

"1 DOLAR, NASIL 12 LİRA OLDU"
Erdoğan diyor ki 'Bu ekonomik kurtuluş savaşından milletimizi zaferle çıkaracağız.' Bu ülkeyi başka birisi mi yönetiyor, 20 yıldır neredeydin? 1 dolar 1 liraydı, ne oldu 12 lira oldu? Milli kurtuluş savaşı veriyormuş, millete gaz vermeyi bırak, otur görevini yap. Ders verdim, dersini çalış. Dolarla ihale alanların başına çok şey gelecek. Bu milletin hakkını soracağım.

Şimdi efelik yapıyor, sanıyor ki biz yutacağız. Bu millet yutmaz. Bu millet senin ne mal olduğunu öğrendi, sen Türkiye Cumhuriyetinin temel milli güvenlik sorunusun."

Sonraki Haber