Kılıçdaroğlu: Bize katılın ki demokratik yöntemlerle dikta yönetimini değiştirelim
Kemal Kılıçdaroğlu, Giresun'da partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada fındıkta tekelleşme sorununa ve yabancı şirketlerin dünya genelinde üretim ağırlığını Türkiye'nin oluşturduğu fındık piyasasındaki etkisine dikkat çekti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli ziyaretler ve yurttaşların sorunlarını dinlemek amacıyla Giresun'a gitti.
Burada yurttaşlarla bir araya gelen ve halka hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, grup toplantısı öncesinde CHP'ye yeni üye olan yurttaşlara rozetlerini takdim etti.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:
"OYUMUZU KULLANIRKEN VİCDANIMIZIN SESİNİ DİNLERSEK BU MEMLEKETTE HER ŞEY DÜZELİR"
Bize katılın dedim bunu defalarca dile getirdim çünkü Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar iyi değil. Her birimizin, vatanseverin kafasında soru işaretleri var hepimiz düşünüyoruz: Bu memleketin hali ne olacak?
Bu memleketin hali güzel olacak, beraber olursak, birlikte mücadele edersek, seçimlerde sandığa gidersek, oyumuzu kullanırsak, oyumuzu kullanırken vicdanımızın sesini dinlersek bu memlekette her şey düzelir. Her şey güzel olur. Benim amacım bu. Beraber yaşamak, birlikte yaşamak, sadece bir avuç insan için değil 85 milyon insan için mücadele etmek.
"GİRESUN'UN MİLLİ KURTULUŞ SAVAŞI TARİHİMİZDE ÇOK ÖZEL BİR YERİ VARDIR"
Özgür Bey de açılış konuşmasında Milli Kurtuluş Savaşı'nda Giresun'un önemine vurgu yaptı. Ben 25 Ağustos'ta Afyon'a gittim. 26 Ağustos'ta Kocatepe'ye gittik. Sabah'ın 5'inde Kocatepe'den Afyon Ovası'na baktık. Tam 100 yıl önce o tepede insanlar bu ülkenin bayrağı için mücadele ettiler ve hayatlarını verdiler. Onlara dualarımızı gönderdik.
Oradan indim aşağıya 42. ve 47. alayların olduğu Giresun şehitliğine gittim. Sizin dedelerinizin mezarına gittim. Onları anmak onlara dua okumak için gittik. O nedenle Giresun'un bizim Milli Kurtuluş Savaşı tarihimizde özel bir yeri vardır. Dedelerinizle, babalarınızla ne kadar övünç duysanız azdır.
"85 MİLYON İNSANLA HELALLEŞECEĞİZ"
Aradan 100 yıl geçti. Yeni bir süreç var. 100 yıllık süre içerisinde çok acı olaylar yaşadık. Başbakanlar idam edildi, evlatlarımız idam edildi. Şimdi yeni bir kamplaşma süreci başlatılmak isteniyor. Bütün Türkiye'ye seslenmek istiyorum: Sakın ola ki kamplaşmayın. Herkesin düşüncesi önemlidir. Beraber, birlikte, kamplaşmadan, kızmadan, ötekileştirmeden. 85 milyon insanla helalleşeceğiz.
Bize katılın ki yolumuz aydınlık olsun. Katılın ki Türkiye'ye aydınlığı, huzuru, itibarı yeniden getirelim. Kamplaşmadan, kızmadan, kimseyi ötekileştirmeden herkese hizmet etmenin aşkı yaşamalıyız. Bize katılın ki demokratik yöntemlerle dikta yönetimini değiştirelim.
"1 YIL İÇERİSİNDE TÜRKİYE'NİN YURT SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ"
Kanaat önderleriyle bir toplantı yaptık. Belki aranızdan bazı ailelerin çocukları da üniversite sınavlarını kazandılar, büyük kentlere gittiler, kayıt yaptıracaklar. Anne ve babaların en büyük kaygısı çocuklarının nerede kalacağı. Yurt yeteri kadar yok. Biz kendi belediye başkanlarımıza söyledik, binaları kiralayın yurt yapın, hiçbir anne babanın gözü arkada kalmasın. 20 yılda bir yurt sorununu çözemediler.
Giresunlulara da 85 milyona da söz veriyorum, 1 yıl içerisinde Türkiye’nin yurt sorununu çözeceğiz. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, öyle iddialı ve kararlı geliyoruz ki varan olan sorunların tamamına talibiz.
"ÖĞRETMENLERİ DÖVÜP, YERLERDE SÜRÜKLEDİLER"
Yıllar yılı söyledim, taşeronlara kadro verdiler. Hala taşeron işçiler var. Onlara da sözüm söz. Taşeron belasını da kaldıracağım. Kamuda çalışıyorsan kadrolu çalışacaksın kardeşim. Öğretmenleri dövüp, yerde sürüklediler. Ben de itiraz ettim: Eğer bir şey yapacaksan öğretmenin elini öpeceksin, kardeşim. Öğretmen dövülür mü ya? Evlatlarımızı, çocuklarımızı yetiştiren öğretmen değil mi?
Öğretmeni baş tacı yapmazsanız ne yapacaksınız bu ülkede? O yüzden öğretmenler içinde kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen... Birisi alıyor 100 lira, öbürü alıyor 25 lira. Aynı süre çalışıyorlar, farklı farklı maaşlar. Olmaz, bunu da bitireceğiz. Öğretmen dediğiniz kadrolu olacak, aylığını alacak, hakkını teslim edeceğiz. Öğretmen gelecek endişesi taşımayacak. Evlatlarımızın daha iyi okuması, yaşaması için çaba harcayacak.
"FİSKOBİRLİK'İ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ"
Bu ülkeyi kuranlar 'Köylü milletin efendisidir' dediler. Üreten milletin efendisidir dediler. Köylü ürettiği üründen zarar etmesin diye TMO, TARİŞ'i, FİSKOBirlik'i kurdular. Çiftçi ürettiği zaman gelir elde etsin, zarar etmesin dediler. FİSKOBirlik'i, fındık üreticisinin kara gün dostudur. Üreticiyi koruduğunuz zaman herkesin hakkını korursunuz.
Bugüne kadar çiftçiye kanuna göre ödenmesi gerekip de ödenmeyen paranın miktarı 326 milyar 799 milyon lira. Verilmedi size. Ama beşli çete olsa koşa koşa gidiyorlar ceplerini doldurmak için. Ama onlar başka, siz başka. Ben sizden yanayım, onlardan yana değil. Ben alınterinden yanayım, avantadan değil. Ben haktan, hukuktan yanayım. Birilerine haksızlık hukuksuzluk yapmaktan yana değil.
"BİR HAFTA İÇİNDE SİLECEĞİZ"
Çiftçilerin ve esnafın ister bankalardan, ister Esnaf Kefalet Kooperatifi'nden, ister Tarım Kredi Kooperatifi'nden aldıkları kredilerin faizlerini, Allah nasip eder iktidar olursak bir hafta içinde tamamını sileceğiz. Zaten batırdınız. Pandemi döneminde adam dükkan bile açmadı. Kredi verdin, faizi öde. Nasıl ödesin faizi? Bunu çözeceğiz.
Giresun'dan bütün Karadeniz'e söz veriyorum; FİSKOBirlik'i yeniden ayağa kaldıracağız ve FİSKOBirlik yeniden fındık üreticisinin dostu olacak.