İYİ Partili Tuba Vural Çokal: ''Antalya artık İYİ Parti'nin kalesi''
24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti'den milletvekili adayı olan Dr. Tuba Vural Çokal, "Meral Akşener'in cesareti olmasaydı, 5 adaylı Cumhurbaşkanlığı seçimi olur muydu?" dedi.
Manavgat’ın en çok bilinen ailelerden biri. Antalya’nın ise en ünlü göz doktorları arasında. Hastaları ile kurduğu yakın ilişki nedeni ile yediden yemiş yediye tüm Antalya’nın sevgisini kazandı. Dr. Tuba Vural Çokal gözlerini gördüğüm andan itibaren hayran oldum dediği Meral Akşener ile yaptığı görüşmeler sonunda İYİ Parti’den Milletvekili adayı oldu. Şimdi zaten alışkın olduğu Antalya’nın sokaklarında, pazarlarında, Torosların zirvesindeki köylerde Meral Akşener ve İYİ Partiyi anlatıyor.
Antalya’nın İYİ doktoru Tuba Vural Çokal ile seçim çalışmalarını konuştuk.
Röportajımıza başlamadan önce okuyucularımız için kendinizi kısaca anlatır mısınız?
Manavgat’ta doğdum. Manavgat’ta büyüdüm. Hayatımın büyük çoğunluğu Manavgat’ta geçti.
Ailem turizmciydi. Bu nedenle esnafla, çiftçiyle, dünyanın dört bir tarafından Antalya’ya gelen turistlerle iç içe oldum.
Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra göz hastalıkları uzmanlığı ihtisasını 2003 yılında tamamladım. Yine 2003 yılında Amerika Baylor (Methodist) Üniveristesi’nde glokom üzerine gözlemci olarak görev aldım. 2004 yılında fizyoloji doktorasını bitirdim. 2010-2011 yılları arasında Hindistan'da Chennai'de Agarwal Hastanesi’nde katarakt cerrahisi üzerine eğitim aldım.
Bir süre İstanbul’da göz hastalıkları uzmanı olarak çalıştım. Özel bir hastanenin başhekimiydim. Bir süre sonra Antalya sevdam ağır bastı. Antalyalıysanız, dünyanın en güzel şehrinin bir parçasıysanız başka hiçbir yer sizi kendine bağlayamaz.
Biliyorsunuz bülbülü altından kafese koymuşlar illa vatanım illa vatanım demiş. Ben de Antalya’ma, içinde büyüdüğüm insanlara hizmet edebilmek için geri döndüm ve kendi kliniğimi açtım. O günden beri de hemşehrilerimle, hastalarımla, iç içe yaşıyorum.
Neden siyasete girdiniz?
Hayatım aslında siyasetin içinde geçti. Siyasetin farklı kademelerinde hep yer aldım. İYİ Parti İlçe Başkanı olmadan önce zaten Manavgat Belediyesi Meclis Üyesi idim. Ama her şeyi bir kenara bırakarak yaşamımın tam merkezine siyaseti koymam İyi Parti ile oldu. Bunun en önemli nedeni ise Meral Akşener’e ve İYİ Parti’ye olan inancım.
Bir de özel bir nedeni var. Bu da; son yıllarda kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve taciz olaylarında yaşanan artış. Yurtlardaki tacizler vardı biliyorsunuz. Körpe fidanların, günahın ne olduğu bilmeyen saf çocukların yaşadıkları, hala daha hafızamızda. Bu çocukların maruz kaldıkları saldırı vicdanları yeteri kadar yaralamamış gibi bir de onların hakkını savunması gereken bakan tutup da “bir kereden bir şey olmaz” dedi.
Beni derinden etkileyen bir diğer olay ise Serik’te yaşandı. Kendi öz evladına, iki buçuk yaşındaki minicik çocuğa tacizde bulunan bir adam vardı. Bu mahluk için baba sıfatını kullanmayacağım. Çünkü bu sıfatı hiç hak etmiyor. İşte bu aşağılık adam öz evladına 1 yıl tacizde bulunuyor. Anne durumu karakola, savcılığa bildirmesine rağmen her defasında “yeterli delil yok” denilerek geri gönderiliyor. Çocuk evde akıllara sığmayacak işkencelere maruz kalıyor. Bir anne olarak bu benim tüylerimi diken diken etti. İşte ben “Bir defadan bir şey olmaz”, “ yeterli delil yok” denmemesi için siyasete girdim. Özellikle ve özellikle çocuklara olan tacizler nedeni ile siyasete girdim.
Peki, Neden İYİ Parti?
Meral Akşener’e olan sevgim. Cesaretine olan hayranlığım. Kutuplaşan, ayrışan, saygıyı ve sevgiyi kaybeden Türkiye’ye bir anne şefkatinin gerektiğine olan inancım. O’nu özellikle Meclis Başkan Vekilliği döneminde çok daha yakından takip etmeye başladım. Dürüstlüğü, dobralığı beni hayran bıraktı. İYİ Parti kurulur kurulmaz da yanında yerimi almak istedim.
Bir evi düşünün bir anne olmazsa her şey nasıl birbirine girer değil mi? İşte bu memleketi de bir anne kurtarır. Düzene bir ana sokar. Bu memleketi ancak bir kadın elinin değmesi kurtarır.
Türk tarihi boyunca çok önemli bir yere sahip olan kadının obje haline getirildiği bir dönemde yaşıyoruz. Kadınlar artık bir ana değil, çalışan değil, üreten değil sadece bir obje. İşte Meral Akşener bir kadın olarak, kadına değer veren bir lider olarak kadını obje olmaktan çıkaracak.
Kutuplaşma gerçekten hayatımızı bu kadar çok mu etkiledi? Niçin bu kadar ayrıştık?
Kutuplaşma bir tek Türkiye’de bu kadar fazla. Bunun sebebi ise Tayyip Erdoğan’ın kişilik yapısı. Toplumu yöneten insanın biraz da şefkatli olması gerekiyor. Biraz daha kucaklayıcı olması gerekiyor. Çok katı kurallara sahip olursan toplumu böyle kutuplaştırırsın. Sen bizdensin ya da sen bizden değilsin diye bir şey yok. Hepimiz bu toplumda yaşıyoruz. Bu toplumun bir parçasıyız. Eşit şartlara sahibiz.
Bu toplum, iktidar yüzünden saygıyı kaybetmiş vaziyette. Sevgi zaten hiç yok. İnsanlar birbirlerine selam veremiyorlar. Meral Hanım bu kutuplaşmayı kaldıracaktır. Bunu sevgisi ile yapacaktır. Bir anne olarak bu sevgiyi ben çok net görüyorum.
Seçim çalışmaları nasıl gidiyor?
Çok zevkli bir o kadar da yorucu geçiyor. Köy köy, mahalle mahalle, ilçe ilçe geziyoruz. Sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmıyoruz. İYİ Parti’nin toplumda çok büyük bir karşılığı var. Tüm engelleme ve karartma girişimlerine rağmen İYİ Parti toplumun her kesimine ulaştı, gönülleri fethetti. Ben göz doktoruyum. İşim insanların gözünün içine bakmak. Her gün binlerce vatandaşımız ile kucaklaşıyor bir araya geliyoruz. Artık, o gözlerin içinde umudu ve ışığı görüyorum.
Ben sokakta olmayı çok seviyorum. Pazarda, tarlada, esnafın arasında olmayı, onlarla sohbet etmeyi, dertlerini dinlemeyi çok seviyorum. Onların sevgisi bize güç veriyor. Bu sevgiye inanarak Türkiye’nin 24 Haziran günü yüzünü güneşe döneceğine inanıyorum.
İYİ Parti seçimlerde başarılı olur mu?
İYİ Parti ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in toplumdaki karşılığını en iyi iktidar biliyor. Bunu korkularından anlıyoruz. Erken seçim kararı, ittifak yasası ve seçim kanunlarında yapılan değişikler gibi tartışmalı kararların altında Akşener korkusu var.
Bu zamana kadar istediği oyunu kurmaya ve sahnelemeye alışkın olan iktidar artık oyun kuramıyor. Kendi rakibini bile kendi seçmeye alışkın olan AKP artık planlarını hayata geçiremiyor. Her hamleleri milletin feraseti ile boşa çıkıyor. Bugün ittifakları konuşuyorsak bunun en önemli nedeni Meral Akşener’dir, bugün Adalet ve Kalkınma Partisi kendi oyununu oynayamıyorsa, kendi gündemlerini oluşturamıyorsa bunun nedeni Meral Akşener’dir. 24 Haziran günü yapılan baskın seçimin de nedeni Meral Akşener’dir. 5 adaylı Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılabiliyorsa bunun nedeni de eline kına yakarak yola çıkan bir kadının, bir annenin, Meral Akşener’in cesaretidir.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ben hiçbir hastamın tedavisini yarım bırakmadım. Benden sonraki süreçleri de yakından izledim. Siyaseti de tam olarak yapmak için yola çıktım. Siyasette de en iyisi için mücadele ediyoruz. Röportajın başında AKP, Meral Akşener’den korkuyor demiştim. Gerçekten korkmalılar. Çünkü güneşin doğmasına az kaldı.
Sayın Genel Başkanımızın söylediği gibi, Tayyip Erdoğan 8 Temmuz günü karşısında rakip olarak kimi görmek istemez. Bunun cevabını hepimiz biliyoruz; Meral Akşener’i. Yine bir şeyi daha biliyoruz; Meral Akşener, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın Cumhurbaşkanı olacaktır. Biz de bunun için sokak sokak, kapı kapı dolaşıp milletimiz ile kucaklaşmaya devam edeceğiz.