İşte liderlerin 23 Nisan mesajları

23 Nisan'ın 95. Yıldönümü nedeniyle TBMM'de tören düzenlendi.

23 Nisan'ın 95. Yıldönümü nedeniyle TBMM'de tören düzenlendi. Özel oturumda çok önemli konuşma yapan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, "1915'te ölenlerin acısını paylaşıyoruz. İftira söylemleri barışa hizmet etmiyor. Acılardan husumet çıkarmamalı. Anadolu bizim ebedi vatanımızdır. Anadolu'yu kendilerine yurt edinenler uyanık olmalı." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı oturumda, Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile HDP temsilcileri birer konuşma yaptı.
 

Cemil Çiçek'in konuşmasının satırbaşları;

Sözde soykırım saldırısıyla yeni bir saldırı başlattılar. 1915'te ölenlerin acısını paylaşıyoruz. İftira söylemleri barışa hizmet etmiyor. Acılardan husumet çıkarmamalı. Anadolu bizim ebedi vatanımızdır. Anadolu'yu kendilerine yurt edinenler uyanık olmalı.

MECLİS'TE 23 NİSAN OTURUMU - FOTO GALERİ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasının satırbaşları;

Egemenliğimizin en büyük semboli TBMM çatısı altında olmaktan gurur duyuyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğündeki şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. TBMM çatısı altında kimse imtiyaz sahibi değildir. 23 Nisan, birliğin, istiklalin, dayanışmanın günüdür.TBMM defalarca milletin iradesini esir almak isteyenlerin saldırısına maruz kalmıştır. Demokratik istikrarı koruyarak Türkiye'nin isikbaline sahip çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.TBMM daima milletin Meclis'i olarak kalacaktır. Büyük bedeller ödemiş bir millet olarak iftiraları reddediyoruz. Bizler daima insanlığın onurunu savunacak ve adaletin taşıyıcısı olacağız.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları;

Sayın başkan, sayın Cumhurbaşkanı, değerli vekiller gelin 23 Nisan 1920 öncesine kısaca bakalım. Yurdun bir çok yeri işgal altında, limanlarımız, sanayi varlığımız, ulaşım ve haberleşme merkezleri düşman kontrolünde. 11 yıl kesintisiz süren savaşlardan çıkmış bir millet. Hastalıklar ve salgınlar kol geziyor. Doğan her iki bebekten biri hayatını kaybediyor. Hükümet yok, ordu yok, cephane yok, yani devlet yok. İşte 23 Nisan 1920 de Türkiye'nin manzarası bu. Bu tarihten sonra aralıksız devrimler, yeni bir cumhuriyet, yepyeni bir ekonomi, sürekli gelişen büyüyen bir Türkiye. Tüm bu atılımlar Mustafa Kemal'in eseri olarak TBMM'den geçen kararlar. Bu Meclis gazi bir Meclis'tir. Bu Meclis devlet kurmuştur. Bu meclis devrimci bir Meclis'tir. TBMM'nin diğer bütün niteliklerini kendi kurtuluş kimyasında var olan özellik; hukuktur. TBMM varoluşunu millete ve hukuka borçludur. Bu meclis Milli Egemenliğin sembolüdür. Bu ülkede egemen olan millettir. Yasama, yargı, yürütme denetleme ağını oluşturur.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları;

Sayın başkan, muhterem milletvekilleri. Çatısı altında görev yapmaktan gurur duyduğumuz Meclis'imizin 95. yılını kutlamak için biraradayız. Her şeyden önce şunu belirtmem gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti Türk tarihinin tertemiz sayfasını açmıştır. Yepyeni bir diriliş ateşi böylece Türkiye'de ayağa kalkmıştır. Meclisimiz sevk ve idare merkezidir. İstikbalimizin vicdani sınırları burada çizilmiştir. Hayallerimizin rotası buradan tain edilmiştir..TBMM hakkın adaletin demokrasiyle mühürlenmiş manevi sözleşmesidir. İstikbalimizin mayası Meclis'in içinden çalınmıştır. Türk vatanı 23 Nisan günü umuda kanatlanmıştır. Ya istikla ya ölüm düşüncesiyle yoluna şevkle devam etmiştir. Emperyalistler tarafından işgal edilen yurdumuz her şeyi ile sabitti. 1915 olaylarına soykırım yaftası vuranlar bu aziz vatana dün bir şehit kazandırmadı. İster tehcir de ister göç Türk milleti gereğini yapmış son 100 yılını teminat altına almıştır. Türkiye'nin çıkarılmasında tek güç tamamı tamamına Türk milletidir. 

HDP Grup Başkanvekili İdris Bağluken'in konuşmasının satırbaşları;

1921 anayasasında temsilde adalet ve çoğulculuk prensibi ele alındı. Daha sonra 24 anayasası ile oteriter bir anlayış yer aldı. Demokrasi ve cumhuriyet fırtınası da böylece son bulmuş oldu. Toplum içerisinde yer alan bu anlayış toplumsa bir dram olarak tarihimizde yer etmiş oldu ve geçmişimiz büyük bir yara aldı. 95 yıllık Meclis pratiği bir tarihsel pratik ortaya çıkarmamıştır. Sık sık askeri cuntalarla demokrasiyi askıya alan tutum Demokrasinin ülke içerisindeki işleyişine darbe vurmuştur. Yürürlikte olan anayasanın cuntanın eseri olduğu ve halen sivil bir anayasa yapmamış olması ise Meclis'in en büyük utanç kaynağıdır.

Sonraki Haber